Çocuklarımıza Haklarını Büyüklerine Sorumluluklarını Öğretebiliyor Muyuz?
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, ” 20 Kasım Çocuk Hakları Günü” dolayısıyla parlamentoda basın toplantısı düzenledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Ocak 1995’de Türkiye’nin, Çocuk Hakları Sözleşmesini iç hukuk kuralına dönüştürmüş bir ülke olduğunu hatırlatarak, ”Bunca yıldır çocuklarımıza haklarını sağlayamadığımız bir yana ne hakları olduğunu da öğretmemişiz” dedi.
Türkiye’de doğan her çocuğun nüfusa kaydettirilmediğini ve bunların çoğunun kız çocukları olduğunu belirten Demirel, depremin ardından çocukların hayatlarını sürdürülebilirliğini sağlamak için bugüne kadar neler yapıldığını sordu.
Demirel, beklentilerinin; çocukların, nitelikli sağlık, barınma, beslenme, korunma, eğitim ve her türlü gelişim haklarının iyileştirilmesi, başta eğitim olmak üzere kendileriyle ilgili her konuda görüşlerinin alınması ve her türlü ayrımcılıktan korunması olduğunu söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, sözlerinde şunları kaydetti:
“Devletlerin birlik, bütünlük ve devamlılıklarının sağlanması, milli ve kültürel birikimlerinin geleceğe aktarılması ile mümkündür.
Geleceğe uzanan sağlam köprüler kurmak ise yarınlarımızı emanet ettiğimiz çocuklarımızın ülkesi, milleti ve insanlık yararına ülkü sahibi nesiller olarak yetiştirilmesiyle gerçekleşecektir.
Yasalarımıza göre on sekiz yaşını bitirmemiş herkes çocuktur. Türkiye nüfusunun yüzde 30’u on sekiz yaşın altındadır. Yani her üç vatandaşımızdan biri çocuk.
Çocuk nüfusunun büyüklüğü, artan işsizlik, yoksulluk, göç, bölgesel farklılıklar ve hukuki boşluklar gibi nedenler Türkiye’de çocuğun durumunu daha özel kılmaktadır.
Çocuk Hakları Sözleşmesini (ÇHS) Ocak 1995 tarihinde resmi gazetede yayınlayarak iç hukuk kuralına dönüştürmüş bir ülkeyiz. Fakat bunca yıldır çocuklarımıza haklarını sağlayamadığımız bir yana ne hakları olduğunu da öğretememişiz. Ülkemizde her çocuktan 3’ü haklarını bilmiyor.
Çocuklar haklarını bilmiyor da büyükler sorumluluklarını biliyor mu?
2002 yılında 13 yaşındayken yaşadığı ildeki 26 yetişkin erkekle kendi rızasıyla birlikte olduğuna karar vererek o kız çocuğunun istismarına ortak olan hukukçu büyükler sorumluluklarını biliyor mu?
Ülkemizde her yıl yaklaşık bir buçuk milyon doğum oluyor. ÇHS’nin 7. Maddesi “çocuk doğumdan sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve bir vatandaşlık kazanma hakkına sahip olacaktır.” Hükmüne yer veriyor olmasına rağmen Türkiye’de doğan her çocuğun nüfusa kaydettirilmediği gerçeğini hepimiz biliyoruz.
Şüphesiz hepinizin tahmin edeceği gibi bu kaydettirilmeyen çocukların çoğunluğu kız çocuklardır. Doğumunda vatandaş olma hakkı dahi kullandırılmayan, nüfus cüzdanı bile olmayan bu kız çocukları ne acıdır ki 12-13 yaşına geldiklerinde evlendirilecek yada evlenilecek kadın olarak görülmekte.
Yasalarımız “Hiç kimse zorla evlendirilemez” demesine rağmen fiziki, sosyal, ruhsal gelişimini tamamlamamış çocukların evlendirilmesi hem insan hakları, hem çocuk haklarına aykırı olup böylesi evliliklerden doğacak çocukların sağlam ve sağlıklı olabilmesi de güçtür.
Peki bu evlilikleri destekleyen büyükler 18 yaşına kadar her Türk vatandaşının çocuk sayıldığını bilmemekteler mi?
Milliyetçi Hareket Partisi olarak beklentimiz milli ve tarihsel değerleri evrensel ölçütlerle benzeşen milletimizin çocuk hakları konusunda hedefine ulaşabilmesi için çocuk sorunlarının çözümünde çocuk hakları temelinde çocuklara karşı ödevlerimiz, çocuklarımızın nitelikli sağlık, barınma, beslenme, korunma, eğitim ve her türlü gelişim haklarının iyileştirilmesi, başta eğitim olmak üzere kendileriyle ilgili her konuda görüşlerinin alınması ve her türlü ayrımcılıktan korunmalarıdır.” dedi.