Şeker Pancarından üretilen şekerin en sağlıklı tatlandırıcı gıda olduğu , ülkemizin şeker pancarı üretiminde dünyada dördüncü ülke olduğu belirtiliyor
Şeker-İş Sendikası vatandaşları yapay şekerin zararları konusunda bilinçlendirmek amacıyla Sakarya caddesinde imza kampanyası başlattı. Halkın büyük ilgisini çeken imza kampanyası sırasında şeker konusunda hazırladıkları broşürleri halka dağıtıyorlar.
Sendika üyeleri toplanacak imzaların TBMM’ne iletileceğini belirtti. Şeker pancarından elde edilen şekerin insan sağlığına yararlarının şüphe götürmez gerçeği yanında nişasta bazlı şekerin (NBŞ) üretiminde kullanılan enzimlerin ve çeşitli kimyasalların özellikle çocukların sağlığına olan zararlı etkilerine dikkat çekiyorlar.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda hamburger gibi ürünlerin satılmasını yasakladı. Şeker-İş Sendikası “Çocuklarınız okulda güvende, peki ya sokakta?” sloganıyla başlattıkları kampanyada çocukların sağlığını riske atan tatlandırıcılardan uzak durulması, onun yerine doğal pancar şekerinden elde edilen gıdaların tüketilmesi gerektiği konusunda halkı uyarıyorlar. Çocukların sağlığı için Sağlık Bakanlığı ve Mili Eğitim Bakanlığının bir adım attığını ailelerin de bunu devam ettirmeleri gerektiği belirtiliyor.
Avrupa Birliği de pankreas kanseri, kalp ve damar hastalıklarının ana nedenleri arasında doymuş ve trans yağ ile tatlandırıcı içeren gıdalara ek vergi koyarak savaş açtı.
“Tatlandırıcı Gerçeği” başlığı altında hazırlanan broşürlerde şu bilgilere yer verilmiş:
NBŞ (nişasta bazlı şeker ) in elde edilmesinde kullanılan mısırın GDO olma ihtimalinin çok yüksek olduğu iddia ediliyor.
GDO’ların NBŞ’ler doğal mısırdan elde edilseler bile üretim esnasında çeşitli kimyasal katkılar ve modifiye enzimler kullanılıyor.
Yapay tatlandırıcılar dünyadaki sağlık çevrelerinin ve tüketicilerin tepkisini çekiyor. İngiltere’de kanser yaptığı gerekçesiyle aspartamın ve aspartam içeren ürünlerin yasaklanması gündemde.
Diyet ürünlerde sıkça başvurulan yapay tatlandırıcılar bilinçsizce kullanılıyor.
Alzhaimer ve deli dana hastalığının artışının bitkilerdeki genetik yapının değiştirilmesiyle ve bu değiştirilmiş genetik yapının insan organizmasına aynen taşınması nedeniyle ortaya çıktığı belirtiliyor.
GDO’ların kullanılması, toprak ve su kirliliği gibi eko sisteme zarar veren bir çok değişikliğin yanısıra bazı GDO’larda domuz geni kullanılmasının ahlaki riskler de taşıdığı öne sürülüyor.
NBŞ’ler en çok meşrubat, meyve suyu, bira, şekerleme, lokum, baklava, helva, dondurma, reçel, bisküvi, çiklet, ketçap gibi ürünlerde kullanılıyor. Mısır ise bu NBŞ ‘lerin üretiminde hammadde olarak kullanılıyor.
Ülkemizde çok ayrıntılı bir gıda kodeksinin bulunmasına rağmen denetim yetersizliği yüzünden tüketiciler böyle bir riskle karşı karşıya kalıyorlar.
Batıda şeker üretimi arttırılırken ülkemizde sınırlandığı ifade ediliyor.
NBŞ neden tercih ediliyor;
Her şeyden önce ucuz, aynı miktardaki şekere göre NBŞ’ler 200 ile 200 bin kat daha fazla tat veriyor.
NBŞ ile şeker pancarı arasındaki farkın 50 kr olması NBŞ’nin tercih edilmesine sebep oluyor.
