Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MEB Şura Salonu’nda düzenlenen 3 bin 500 Engelli Öğretmen Atama Töreni’nde konuşma yaptı.
Erdoğan, MEB Şura Salonu’nda düzenlenen 3 bin 500 Engelli Öğretmen Atama Töreni’nde yaptığı konuşmada, bu atamalarla, son 10 yılda eğitim öğretim camiasına katılan engelli öğretmen sayısının yaklaşık 11 bin 500’ü bulduğunu söyledi.
Erdoğan sözlerine;
“Öğretmenlerimizin yüzde 75’inin bizim dönemimizde göreve başlaması, önceliklerimizin en başına eğitimi yerleştirmiş olduğumuzun en önemli göstergelerinden biridir. Eğitim altyapımızı, bütçesiyle dersliğiyle personeliyle güçlendirerek ülkemizi bu alanda da Türkiye Yüzyılı’na hazırladık. Cehalet karanlığını ilim nuruyla aydınlatmak için gecesini gündüzüne katan öğretmenlerimizin birikmiş tüm sorunlarını çözmek de Allah’a hamdolsun bize nasip oldu. Bu vesileyle önce vatanına, milletine, ailesine hayırlı evlatlar yetiştirmek için çalışıp, didinirken canlarını feda eden şehit öğretmenlerimizi rahmetle anmak istiyorum. Şehadet makamına ulaşan 192 kahraman öğretmenimizin aziz hatırası, milletimizin kalbinde hep yaşayacak. Gözümüzün nuru evlatlarımızı, dolayısıyla geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimize şükranımızı anlatmaya ne yapsak ne söylesek kafi gelmez. Biz teşekkürümüzü kuru lafla değil, işte burada olduğu gibi atamalarla, geçtiğimiz yıl yaptığımız gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkartarak ifade ediyoruz.”
“Deprem afetinde eşi veya çocuğunu kaybeden, sağlık mazereti ortaya çıkan 4 bin 536 öğretmenin yer değişikliği talebini de hemen yerine getirdik. Aynı şekilde bu bölgedeki öğretmenlerimizin il içi yer değişikliği istekleri süratle karşılandı. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi Öğretmen Meslek Kanunu eğitimdeki en büyük reformlarımızdan biridir. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimine katkı sunacak bir kariyer sistemi getiren bu kanunla mali ve sosyal haklarda da önemli iyileştirmeler yaptık. Tabii, ülkenin ve milletin hayrına her mesele gibi bu kanun çıktığında da birileri yine ortalığı karıştırmak için harekete geçti. Öğretmenlerimizi tahrik ederek bu kanunun getirdiği haklardan istifade etmelerinin önüne geçmeye çalıştılar. Elbette yalancı yalancılığıyla, provokatör provokatörlüğüyle kaldı, öğretmenlerimiz kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıktı.”
“Engellilerini ihmal eden bir ülke, potansiyelinin bir kısmından vazgeçmiş demektir. Biz bunun için engellilerin hayata katılımı konusunda çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Maddi katkının ve kurumsal kapasiteyi genişletmenin ötesinde bu alanda bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Bugün itibariyle söylüyorum, engellilerimizin hayatın her alanındaki başarılarıyla gurur duyuyorsak işte bu büyük dönüşüm sayesindedir. Engelli öğretmenlerimiz ve çocuklarımızın, eğitim öğretime verecekleri eşsiz katkı yanında aynı durumdaki çocuklarımız ve gençlerimiz içinde bir rol model olacağına inanıyorum. Malzemesi insan olan öğretmenlik zaten yükü ağır bir sorumluluktur. Hele bir de engelli olmanın getirdiği zorluklarla öğretmenlik mesleğinin ifasının ne anlama geldiğini tasavvur etmek bile güç. Sizler bu sıkıntıların hepsinin de üstesinden gelme iradesiyle bugün buradasınız. Hiç şüphesiz, engellilerimizle ilgili nadiren de olsa karşımıza çıkan ön yargılar, yanlış değerlendirmeler hala olabiliyor. Ama geçmişle mukayese edilemeyecek kadar iyi bir noktaya geldiğimiz bir gerçektir. Tabii biz bunu yeterli görmüyoruz. Hep birlikte çok daha fazlasına ulaşmamız gerekiyor. İnşallah onu da yapacağız.”
“Bu ülkenin ister engelli olsun ister engelsiz, her vatandaşı bilecek ki gayreti, kabiliyeti, azmi ölçüsünde önünde tüm kapılar sonuna kadar açıktır. Çocuklarımıza, gençlerimize vereceğimiz en büyük hediye onları bu özgüvene sahip kılmaktır. Eğitim öğretimle birlikte teknolojiye yaptığımız yatırımlarla nitelikli istihdamı genişletme hedefimizin gerisinde bu gaye vardır. Kendi insanımıza güvenimiz öyle sadece hamasetten ibaret, altı ve içi boş bir böbürlenme asla değildir. Biz milletimizin, kendisine imkan sağlandığında ve fırsat verildiğinde neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda, fert fert başarılı olan insanlarımızın güçlü bir kurumsal yapının desteğiyle bu başarıları katlayarak arttıracağından şüphe duymuyoruz. Bu anlayışla Cumhuriyetimizin ilk asrındaki eksiklerden ve hatalardan çıkardığımız dersler ışığında Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu tasarlıyoruz. Gerektiğinde yedi düvele meydan okurken de milletimizin bu özelliğine güvendik, güveniyoruz.” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.