Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nun açılış oturumuna Vahdettin Köşkü’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak katılımcılara konuştu.
İş forumunun ülkeler ve Türkiye-Afrika ekonomik iş birliği için hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika Birliği Sekretaryası ile Dış Ekonomik İlişkiler Kuruluna (DEİK) programın icrasına verdikleri destek için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın zorlu ve sancılı bir dönemden geçtiğini, uzun bir süredir açlık, kıtlık ve istikrarsızlıklarla boğuşan dünyanın şimdi de Covid-19 salgını ile mücadele ettiğini belirterek salgının son bir asrın en büyük sağlık krizlerinden biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin toplu konut ve savunma sanayinde önemli potansiyeli olduğuna vurgu yaparak, “Savunma sanayi ise Türkiye’nin son yıllarda âdeta destan yazdığı sektörler arasındadır. Son 18 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılığını yüzde 70’lerden yüzde 30’lara düşürdük. Firma sayımız 56’dan bin 500’e çıkarken, savunma sektörünün cirosu da 1 milyar dolardan 11 milyar dolara yükseldi. Türk savunma sanayi firmalarının dünya pazarındaki payı, sözü ve gücü gün geçtikçe artıyor. Dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde yedi firmayla temsil ediliyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk üç, dört ülkesi içindeyiz. Tüm bu sektörlerle iş birliğimizi derinleştirebileceğime inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarına da değinerek şu değerlendirmelerde bulundu: “Dağlık Karabağ, yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir Azerbaycan toprağıdır. Birleşmiş Milletler ve AGİT’in açık kararlarına ve çağrılarına rağmen Ermenistan bu topraklardan çekilmemiştir. Minsk Grubu da sorunu çözme konusunda şimdiye kadar hiçbir irade göstermemiştir. Ermenistan’ın uzlaşmaz ve şımarık tavırları sebebiyle 30 yıldır âdeta kangrene dönmüş bu meselenin çözümü, işgalin son bulmasıdır. İşgali meşrulaştırılan önerilerin artık sahada uygulanma şansı yoktur. Azerbaycan’ın da topraklarını özgürleştirme konusunda son derece kararlı olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak tüm kalbimizle Azerbaycan’ın topraklarını geri almak için yürüttüğü haklı mücadelesini destekliyoruz. Adalet ve hakkaniyeti savunan tüm ülkeleri Azerbaycan’a destek olmaya çağırıyoruz. Afrikalı dostlarımız başta Filistin davası olmak üzere işgale karşı hep en güçlü tepkiyi vermişlerdir. Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılmasında da sizlerin Azerbaycan’ın yanında yer alacağına inanıyorum.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.