Yolunuz Datça’ya düşerse, Eski Datça’nın taş evlerini, ipekçilerini, Can Yücel’in şiirlerini yazdığı, yaşadığı yeri görmek isterseniz eğer, oraya özgü yapılan kabak çiçeği dolmasından sonra bir de badem kahvesinin tadına bakmalısınız. Eski Datça’nın taş ve dar sokaklarına girdiğimizde sol tarafta Ceren Kafe’yi gördük. Basamaklarla çıkılan yüksek bir yer olduğundan dar sokakları biraz yukarıdan izlemek keyif vericiydi.
İşletmenin sahibi Özcan Hanım eşi Timur Bey ile misafirlerine Datça’ya özgü yemekler sunuyorlar. Menüde badem kahvesi dikkatimizi çekti. Sipariş ettik ve yanında bal ile ikram edilen farklı bir lezzet ile karşılaştık. Eski Datça’nın yerlisi olan Özcan Hanım’dan badem kahvesinin öyküsünü dinledik:
‘’ Eskiden Marmaris’ten Datça’ya araba yolu yoktu ve insanlar katırlarla gidip gelirdi. Bu zor şartlarda Türk kahvesi temin etmek kolay değildi. O zamanlarda yaşlılar dışarıdan gelen misafire badem kahvesi ikram ederdi. Datça’nın meşhur Nurlu Bademleri önce kavrulur sonra eski el değirmenlerinde öğütülüp yeniden kavrulduktan sonra sütle karıştırılıp Türk kahvesi gibi pişirilirdi. ‘’
Son yıllarda tekrar gündeme gelen badem kahvesini Özcan Hanım fırında kavurup biraz daha ağza gelir parçacıklarla öğütme işleminden geçirdikten sonra, Eski Datça’ya gelen ziyaretçilere bal ile sunuyor.
‘’Nurlu Bademi’’ Datça’ya özgü, sadece o bölgede yetişen açık renkli, diğer badem çeşitlerinden daha tatlı, kilosu 110 – 130 TL’den satılan en pahalı bademdir.
