Deprem Bölgesinde Yapılan Çalışmalar Acıları Azaltmıyor
CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Van’da meydana gelen deprem ile ilgili yaptığı çalışma raporunu açıkladı.
Aksünger, Van’daki hasar tespitlerinin çok ciddi kadrolarla yapılması ve en önemlisi insanların insani yaşam koşullarına kavuşması için acil eylem planına geçilmesi gerektiğini söyledi.
Aksünger, Van’ın deprem öncesi merkez nüfusunun 650.000 kişi olduğunu, deprem sonrasında ise hayalet bir şehir görünümüne geldiğini ifade etti.
Van merkezinde 9 çadır kent kurulduğunu belirten Aksünger, “şu anda 13.349 kişi kurulan bu çadır kentlerde barınmaya çalışıyor. Ancak Van’da kalmak zorunda kalan halkın büyük bir bölümü daha önce yaşadıkları kendi mahalle ve sokaklarındaki evlerinin önünde çadır kurmayı tercih etmiş durumda. Bunun başlıca sebeplerinden birisi güvenlik sorunlarının çok ciddi boyutlarda olması. Gece belirli saatten sonra kentte silah sesleri duyulmaktadır. Silah seslerinin amacı; halkın evlerinin güvenliğini sağlamaya çalışmak için havaya ateş açması olduğu söyleniyor” diye konuştu.
Birinci depremden sonra yapılan hasar tespit çalışmalarında önemli hataların yapıldığını söyleyen Aksünger, “Birinci depremde hasarlı binaların tamamına ulaşılamamış olunması, ikinci deprem sonrasında bölgedeki uzmanların risk alma eğiliminde olmadıklarından dolayı, çoğu binanın hasarlı gösterilme ihtimalini artırmıştır” dedi.
Aksünger, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu nedenle halkın bir çoğu sokaklarda yaşamaya mahkum edilmiş durumdadır. Kamu Personeli konusunda ciddi bir planlama zafiyeti doğmuştur. Depremde aynı psikolojiyi yaşayan, evlerinde oturulamayacak kadar yıkıklar olan, aileleri ülkenin değişik yerlerine gönderilmiş kamu personelinden hizmet beklemek mümkün değildir. Geç kalınmış olunmasına rağmen bir an önce kamu personelleri ile ilgili rotasyonların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Mevcut durumda hasar tespitleri tamamlanmamış, insanlara da yeterli ve sağlıklı bilgiler verilmemiştir.
Van’da konteyner kent uygulaması hala hayata geçirilememiştir. Konteyner kent uygulamaları için gerekli altyapı çalışmaları yapılmamış, ayrıca kente gönderildiği iddia olunan 10.000 konteyner ile ilgili ciddi şüpheler bulunmaktadır. Devlet yetkililerinince 20.000 konteynerin Van ve Erciş’e getirileceği söylenmesine rağmen mevcut tabloda bunun karşılanamayacağı ifade edilmektedir. Önümüzde çok daha ağır kış koşullarının yaşanacağı düşünülürse, deprem bölgesinde yapılan çalışmalarda işin hafife alındığı görülmektedir. Deprem sonrasında eğitim ciddi bir sekteye uğramıştır. Geçmişte de eğitim sıralamasında oldukça geri sıralarda olan Van’da bundan sonra daha da vahim sonuçlar alınacağı tespit edilmektedir.
Kentte işini kaybetmiş insanlar ciddi bir geçim sıkıntısı yaşamaktadırlar. Esnaf, tüccar, sanayici ve işadamları için alınan 3 aylık tedbirler ve ötelemelerin hiçbir faydası olmadığını yapılan çalışmalarda bizzat kendileri ifade etmişlerdir.”
Van’daki koordinasyonun Van Valiliği önderliğinde gerçekleştirildiğini belirten Aksünger “yapılan çalışmalarda Yerel yönetimlerin bu koordinasyona dahil edilmediği izlenimlerimiz arasındadır. Belediye Başkanı ciddi bir moral çöküntüsü içerisindedir. En önemli sorunlardan birisi İller Bankasından gelen ödeneklerin, yerel yönetimlerin deprem öncesi geçmiş borçlarına istinaden kesilmesi, yapılan kesintinin devam etmesidir. Aldığımız bilgilere göre aynı konumda borçlu olmasına rağmen Erciş Belediyesi’nin ödeneklerinden herhangi bir kesinti yapılmadığı ifade edilmektedir” şeklinde konuştu.
Van’da 442 çadır kurulduğunu ifade eden Aksünger, “Mimar Sinan çadır kentinde yaşam şartları o kadar zorlaşmış ki, tam bir drama halini almıştır. Çocukların giyecek sorunları vardır, yeterli sağlık hizmetinden faydalanamamaktadır. Acil olarak içecek su, kadın bağı, çocuk bezi, mamaya ihtiyaçları vardır. Banyo ve tuvalet sorunları en üst seviyededir. 10 gündür banyo yapamayan insanlar olduğu, mevcut kullanılan banyoların da sıcak su sorunu olduğu gözlemlenmiştir” dedi.
9 çadır kentin bulunduğu Van merkezinde en düzenli ve sağlıklı çadır kentin Mehmetçik çadır kenti olduğunu belirten Aksünger, “TSK’ nın Ankara’da konuşlandırılan İnsani Yardım Tugay Komutanlığının inşa ettiği, 355 çadırın bulunduğu Mehmetçik çadır kentinde barınan insanlar ciddi bir şekilde rahat ettirilmeye çalışılıyor. Gerek sağlık, gerek eğitim, gerekse pedagojik ve psikolojik olarak tüm imkanlar, çok büyük bir titizlikle insanların hizmetine sunulmakta olduğu gözlemlenmiştir” diye konuştu.
Aksünger, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kentin genelinde büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Kış şartlarının giderek ağırlaşması ikame ve idame sorunlarının artmasına neden olacaktır. Geliri olmayan esnafın, tüccar ve sanayicinin sorunları had safhaya çıkmıştır. Sosyal yaraların derinleşmesi kaçınılmazdır. Korkulan odur ki; bölgedeki insanların geleceklerinin ne olacağı konusunda yaşadıkları kaygılar daha da derinleşmeden, gerekli önlemler alınmazsa intihar vakalarının artarak yaşanacağının halk tarafından dile getirilmesidir.
Van afet bölgesi ilan edilmiyorsa, kentin sahibi yerel yönetimlerdir. Biran önce maddi ve manevi olanaklar sağlanarak yerel yönetimler ayağa kaldırılmalı, koordinasyona dahil edilmelidir. Koordinasyonda yapılan uygulamalar ve devletin şu andaki hareket tarzına göre, Van ve çevresi sanki afet bölgesi ilan edilmiş gibidir.
Bölgede acilen 1 yıllık plan yapılarak tüm birimlerin içine katılmadığı sürece Van’ın yeniden bir kent olması mümkün değildir. İşsizlerin biran önce tespit edilerek kredi borçları altında ezilen halkın ayrı bir planlamaya tabi tutulması, 1 gün bile sigortası olanların işsizlik sigortasından faydalanması gerekmektedir.
Bedelli askerlik hakkını elde ettiği halde, deprem nedeniyle bu haktan faydalanamayacak olanlara ayrı bir taksitlendirme yapılmalıdır. Hasar tespitlerinin çok ciddi kadrolarla yapılması ve en önemlisi insanların insani yaşam koşullarına kavuşması için acil eylem planına geçilmelidir.”