Der Spiegel’in Kapağından Devamla

“Minnet, sadakatin yanında anlamsız kalır”

Ünlü Alman dergisi der Spiegel son sayısında Trump ve Putin’i kapağına taşıdı ve alışık olmadık bir başlık attı. Kapakta; ” iki kötü adam tek hedef: Trump ve Putin Avrupa’ya nasıl saldırıyor?”denmiş.
Öncelikle söylemek gerekir ki bir olayın, bir haberin ya da başlığın gerçeğini asla bilemeyiz. Bizim bildiklerimiz, gördüklerimiz; haberi, bilgiyi aldığımız kaynağın bakış açısıdır. Ve de ona eklediğimiz kendi düşüncemizdir. Haberi, bilgiyi nasıl görmek ve değerlendirmek istiyorsak, zihnimizde kalan odur.

Der Spiegel’in haberini herkes kendi arka planına göre değerlendirir ki bana göre bu başlık, Siyonist, küreselci bir bakış açısıdır ve daha çok Batı kamuoylarını korkutma amacı taşır. Gerçekte her iki liderin de böyle bir dertleri yoktur..

Batı Avrupa basını, bilhassa Alman basını Yahudi ve küreselci etkisi altındadır ki der Spiegel de oranın tam merkezindedir. Avrupa Birliği, Batı Avrupa küreselci ve İsrail yanlısı bir konumdadır. Yıllar yılı Avrupa güvenliğini ABD’ye havale etti. Savunma sanayine fazla yatırım yapmadı. Böylece paralar da daha çok halkın refahına ayrıldı.

Trump ile beraber ABD, Avrupa savunmasından çekilme veya Avrupa savunmasına para koymama kararı alınca Avrupa’da bir panik havası esmeye başladı.

Siyonistler, küreselciler, liberaller, merkezdekiler, finans kapitalciler, enteller, tatlı su solcuları, eşcinseller, gayri milli, dini düşüncedekiler genellikle ayn dairededirler. Siyasetin merkezî demek; ‘işler iyi gidiyor’ demektir. Refah devletinde insanlar çoğunlukla siyasetin orta yelpazesinde seyrederler.

Fakat ne zaman ki işler ters gitmeye başlar, ekonomi bozulur, refah devleti biter, işte o zaman insanlar siyasetin aşırı uçlarına savrulur. Ya aşırı sağa ya da aşırı sola meylederler. Merkez partileri dağılır oy kaybeder. Batı Avrupa’daki merkez partiler tam da dendiği gibi kriz içerisindedir.

Bugün Avrupa Küreselcileri ve İsrail seviciler, Batı Avrupa’da iktidarları kaybetmekle yüz yüzeler. O bakımdan onlar açısından Ukrayna savaşı sürmelidir. Rusya düşmanlığı ile kamuoyları korkutularak mevcut hükümetler işbaşında kalmalıdır. Şu an ki Batı Avrupa medyası ve Brüksel bürokratları buna uğraş vermektedir. Trump’ı ve Putin’i kötü göstererek ‘eski düzenin’ sürmesini istemektedirler.

Ama artık çok geç. Dünyada farklı rüzgarlar esiyor. Soğuk Savaş dönemi, Lale Devri bitti artık. 2027’de Fransa seçimleri var ve orada ilk taş devrilecek. Le Pen’ciler iktidar olacak. Sonra -bir erken seçim olmazsa eğer- AfD Almanya’da ve Reform Partisi İngiltere’de hükümete gelecek. Bu partiler milliyetçi- muhafazakar, küreselci, göçmen karşıtı partilerdir ve İsrail’e de soğuk bakarlar.

Dikkat ediniz örnekler hep Batı Avrupa üzerinden ve Doğu Avrupa’yı bilerek ayrı tutuyorum çünkü Doğu Avrupa’nın Avrupa siyasetini belirleyecek gücü ve etkisi yoktur. Avrupa’nın geleceği İngiltere, Fransa ve Almanya’nın elindedir ve onların politikaları esastır.

Günümüz AB ve merkez Batı Avrupa hükümetleri izledikleri siyaset ve kullandıkları medya ile iktidarda kalma telaşı içindedir. Halkları konsolide edip, savunmayı güçlendirerek iktidarı sürdürme gayretidir. Der Spiegel’in karın ağrısı da budur.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.