DİSK/Genel İş: “Tutuklamalar Açıkça Sindirme ve Susturma Çabasıdır”    

Disk/Genel İş Mersin Şubesi Genel Sekreteri Üzgür Yüksek basın açıklamasını duyururken ( Fotoğraf: G. Hakan Koçman / The Epoch Times Türkiye)

DİSK Genel İş Sendikası , Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un tutuklanması konusunda Türkiye çapında başlattıkları basın açıklamalarının ilkini Mersin’de gerçekleştirdi.

Disk/Genel İş Sendikası, Genel Başkan Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un tutuklanmasını protesto etmek  ve konu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için Disk/Genel İş Sendikası Mersin Şubesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Konu ile ilgili olarak Türkiye genelinde yapılacak basın açıklamaları serisinin ilki olan Mersin’deki açıklamaya Disk/Genel İş Sendikası Genel Sekreteri Çetin Çalışkan, Mali İşler Daire Başkanı Yaşar Gündoğdu, Toplu İş Sözleşmesi Daire Başkanı Faruk Saray, Adana 1. No’lu Şube Başkanı Ersoy Kalik ve yönetim kurulu üyeleri, Adana 2 No’lu Şube Başkanı Serdar Çapar ve yönetim kurulu üyeleri, Hatay Şube Başkanı Mehmet Emin Doğruel ve yönetim kurulu üyeleri, Gaziantep Şube Başkanı Ali Güdücü ve yönetim kurulu üyeleri, Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Demokratik Kitle Örgütleri yöneticileri ve genel başkanları açıklamaya katıldı.  Basın açıklamasını Disk/Genel İş Sendikası Genel Sekreteri Çetin Çalışkan yaptı.

Çalışkan yaptığı açıklamada, Remzi Çalışkan ve Kemal Göksoy’a  yönelik haksız ve hukuksuz tutuklama sürecinin tüm karşı delillere ve haklı gerekçilere rağmen devam ettiğini ifade etti. Disk/Genel İş avukatlarının 10 Aralık itibarıyla yeni delil ve belgelerle başkanların  tutukluluğunun sona erdirilmesi talebiyle mahkemeye başvuruda bulunduğunu belirten Çalışkan, “Somut delillere dayanmayan, uydurma gizli tanık ifadeleriyle tutuklanmaları siyasi bir operasyon olup, emeğe ve demokrasiye dönük büyük bir saldırıdır. Bu karar, daha önce defalarca tanık olduğumuz siyasi yargılama süreçlerine bir yenisini eklemektedir.” dedi.

Aynı tutuklama sürecinin daha önce 18 Nisan 2019 tarihinde yürütülen soruşturma kapsamında da meydana geldiğini ve o dönemde verilen takipsizlik kararı ile suçlamaların hiçbir dayanağı olmadığının açıkça ortaya konulduğunu söyleyen Çalışkan, buna rağmen aynı suçlamaların yeniden gündeme getirilerek tutuklama kararı verilmesinin hukuki değil tamamen siyasi olduğunun altını çizgi.

Genel-İş ve DİSK’e yönelik bu operasyon, açıkça bir sindirme ve susturma çabasıdır.

Çalışkan açıklamalarının devamında geçmişte de birçok siyasetçi, gazeteci, sendikacı ve yazarın uydurma iddialarla tutuklandığını ancak 12 Eylül darbesinden sonra ilk kez bir DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Genel Başkanı tutuklandığını ve bu durumun, iktidarın hukuksuzluğunun ve keyfiliğinin ulaştığı noktayı açıkça gösterdiğini vurguladı.  

Çalışkan, yaklaşan asgari ücret görüşmelerine de dikkat çekerek yoksulluk derinleşirken, adaletsizlik ve eşitsizlik artarken, vergi ve gelir adaletsizliği sürerken, asgari ücret görüşmeleri yaklaşırken, toplumun yarısı sefalet koşullarına sürüklenirken en mücadeleci sendikalardan biri olan Genel-İş ve DİSK’e yönelik bu operasyonun açıkça bir sindirme ve susturma çabası olduğuna dikkat çekti.  

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.