“Türklük bir meşale gibidir. Yandıkça etrafını aydınlatır”
Dünya Avşarlar Derneği Genel Merkezi 2010 yılında Adana’da kuruldu. Mersin Şubesi de 2022’de kuruldu. Mersin Şube Başkanı Mehmet Arslantaş ile 28 Eylül’deki Genel Kurul ardından bir söyleşi gerçekleştirdik. Mehmet bey aynı zamanda Mersin Şubenin kurucu başkanıdır. Üye kayıtları devam eden derneğin halihazırda 1.045 üyesi vardır. Derneğin ana hedefi adından da anlaşılacağı üzere tüm dünyadaki Avşarlar arasında bir köprü olmak, tanışmak ve dayanışma içerisinde bulunmaktır.
Sohbetimize “Avşar nedir? Avşarların kökü nerelere dayanır?” sorusuyla başladık. Başkan Mehmet Arslantaş tüm içtenliğiyle bilgilendirdi bizleri…
Avşar, Oğuz Türklerinin 24 boynundan biri olan Avşar boyunu ifade eder. Türk tarihinin en köklü ve etkili topluluklarından biridir. Oğuzların Bozok koluna bağlıdır. Avşar kelimesi eski Türkçe’de yiğit, cesur, savaşçı anlamına gelir. Avşarlar dünyanın her bölgesine yayılmıştır. Türkiye’de bilhassa Kayseri, Kahramanmaraş, Adana, Niğde, Sivas, Gaziantep ve Mersin çevresinde Avşar köyleri çoktur.
Avşarlar, Anadolu’nun Türkleşmesi ve Osmanlı’nın kuruluş sürecinde etkin roller üstlenmişlerdir. Türk halk kültüründe önemli yer alırlar. Halk ozanı Dadaloğlu bir Avşar’dır ve “Ferman Padişahın ise dağlar bizimdir.” sözüyle ünlüdür. Avşar soyadı çok yaygın kullanılır.
Birçok devlet büyüğümüz Avşar soyundandır. Alparslan Türkeş, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Avşar soyundandır. Atatürk Makedonya’daki Kocacık Yörükleri’ndendir. Bu yörükler, Osmanlı döneminde Konya ve Karaman’dan Rumeli’ye göç eden Türklerdir.
Bugün dünya genelinde 24 milyon Avşar boyundan Türk’ün varlığı bilinmektedir. Mersin merkezde bu sayı 6 bin olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca Mersin ilinde 128 Avşar köyünün bulunduğu hesap edilmektedir.
Başkan Mehmet Arslantaş’ın hedefi Anamur’dan, Gülek Boğazına kadar tüm aşiret bireylerine ulaşmaktır. Türkiye’nin en uzun sahiline sahip Mersin’de Avşar varlığı vazgeçilmez bir değerdir.
Avşarlar başta Almanya, Azerbaycan, Kıbrıs olmak üzere, 24 ülkede teşkilatlanmışlardır. Hedef, Türklük şuurunu dünyada canlı tutmaktır.
Başkan Arslantaş, “Ben Türk’üm diyen herkes bize üye olabilir. Kapımızı çalabilir. Tüm gücümüzle onların yanında oluruz” demektedir. Terörsüz Türkiye sürecinde, “Devlet büyüklerinin aldığı her karara saygı duyarız ve parti siyasetine bulaşmayız” diyerek bürokrasi ile de iyi ilişkiler geliştirdiklerini açıklıyor.
Mersin şehrinde göç edenlerle alakalı büyük bir sorun görmeyen Başkan, onların genellikle buradaki sosyal hayata entegre olduklarını belirtmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatı konusunda oldukça müspet düşünceler taşıyan Başkan, süreci geleceği parlak bir oluşum olarak değerlendirmektedir ve desteklemektedir.
Ülkemize yönelik saldırıların bulunduğu bu dönemde birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zaman ihtiyaç duyulduğunu ve tüm kardeşlerimizin sırt sırta vermelerini öneren Başkan Mehmet Arslantaş herkesi dernek binasına tanışmaya ve çay içmeye davet ediyor..