Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 86. Yıl Dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 86. Yıl Dönümü dolayısıyla AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı’nca düzenlenen “Kadın Hakları Günü Buluşması” programına katıldı.
Kadınları; öncelikle eğitim ve iş hayatı başta olmak üzere her alanda birey olarak, onunla birlikte anne, eş, evlat sıfatlarıyla desteklemeye devam ettiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda hassasiyet gösteriyoruz. Her ne sebeple olursa olsun mağdur konumunda bulunan kadınları devletin koruma şemsiyesi altına alıyoruz. Çünkü bizim için insan, eşrefi mahlûkattır ve kadın da insanın yarısıdır” dedi.
“Kendi medeniyetimizde ve tarihimizde kadın, erkekle birlikte hayatın her alanında var olmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün kadın hakları borazanlığı yapanların, kadını insan olarak bile kabul etmediği bir kültürel geçmişten geldiklerini unutmadık. Aynı dönemde bizim toplumumuzda kadın, devletin kuruluşundan vatanın savunulmasına, üretimden aileye kadar tüm alanlarda en ön saflarda yer alıyordu. Bunun için bizim milletimizin ataerkil veya anaerkil değil ‘aile-erkil’ bir millet olduğunu söylüyoruz. Aile kavramı bizde bu kadar hassas, önemli. Ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızı ‘büyük Türkiye ailesinin’ birer mensubu olarak görüyoruz. Bu anlayışla, aileye yönelik her saldırıyı, her tehdidi de, doğrudan varlığımıza yapılmış kabul ediyoruz. Hak ve özgürlük arayışının, erkeği ve kadınıyla herkes için aynı değere sahip olduğuna inanıyoruz. Zulüm kime yapılırsa yapılsın, şiddet kime yönelirse yönelsin, cinayetin faili ve maktulü kim olursa olsun, ayrımcılık kime karşı uygulanırsa uygulansın, karşı çıkılması ve mücadele edilmesi gereken bir kötülüktür. Kimse kimsenin mülkü olmadığı gibi, kadının da kimsenin malı sayılması ve lâyüsel davranışlara maruz kalması kabul edilemez.”
umhurbaşkanı Erdoğan, her vatandaş gibi kadınların da onuru, şerefi, maddi ve manevi varlığının korunmasını sağlamanın devletin vazifesi olduğunu vurgulayarak, “Şiddet gören kadını nasıl koruyorsak, terör örgütü tarafından dağa kaçırılan kızlarımızı da korumak zorundayız. Tacize uğrayan her kadını nasıl koruyorsak, inancı ve kıyafeti yüzünden ayrımcılığa maruz kalan kızlarımızı da korumak da bizim için bir görevdir. İster terörist olsun ister siyasetçi, kadının maddi ve manevi haklarını hedef alan herkesin karşısına dikilmek, insan olarak boynumuzun borcu ve Cumhurbaşkanı olarak görevimizin gereğidir” diye konuştu.
Toplumun temel direği olan ailenin korunmasını ve güçlendirilmesini sağlamanın da hayatı sorumluluklarından birisi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi, diğer alanlarla birlikte ailenin güçlendirilmesi ve kadın hakları hususunda da hedeflerine ulaştırmakta kararlı olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de, çevre, kadın, çocuk, engelli, şehit yakınları ve gaziler gibi konularda sürekli konuşan, eleştiren, karamsarlık aşılayan bir kesim bulunduğuna dikkati çekerek, “Bunların, istismar ettikleri hususlarda, zaten en küçük bir müktesebatları da yoktur” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini “Kadınlarımızın gönlündeki yerimizi ne kadar sağlam tutarsak, ülke ve millet olarak yürüttüğümüz tarihî mücadeleyi o derece güçlü sürdüreceğimizden şüphe duymuyorum. Bir kez daha Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını Elde Etmesinin 86. Yıl Dönümü’nde tüm kadınlarımıza sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum” diyerek tamamladı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.