İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinde bulundu ve bayram büyük bir çoşku ile kutlandı.
İstanbul Valiliği, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında, Şişli’deki bir otelde resepsiyon düzenledi.
Resepsiyona eşi Dilek İmamoğlu ile gelen Ekrem İmamoğlu, katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.
Resepsiyonda, 30 Ağustos Zafer Bayramı için hazırlanmış belgesel filmi gösterildi. Sonrasında Vali Kaya’nın konuşması yer aldı ve ardından müzik dinletisi ile devam etti.
İmamoğlu ve eşi, resepsiyonun ardından Beşiktaş’a geçti. Burada CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile buluşan İmamoğlu çifti, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Candan Erçetin konseri için tekneyle Üsküdar’a geçti.
İmamoğlu, indiği tekneden itibaren yoğun ilgi ile karşılaştı. Deniz üzerine kurulan ışık oyunları, vatandaşa renkli anlar yaşattı.
Candan Erçetin, konserine Türk Bayrağı ile çıktı. Okuduğu ikinci şarkısından sonra sahneye İmamoğlu’nu çağırdı.
İmamoğlu’nun Üsküdar’da yaptığı konuşma, Avcılar’daki konser alanına da canlı olarak aktarıldı.
İmamoğlu, konuşmasına, “Ne güzel değil mi İstanbul’da bayramı kutlamak” sözleriyle başladı.
“Milletçe İstanbul’da 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 97’nci yıl dönümünü kutluyoruz” diyen İmamoğlu, sözlerini, “30 Ağustos bağımsızlık mücadelesi. Türkiye, esaret altına alınmak istendiğinde 2 mavi gözün ışığında, Anadolu’da dimdik ayakta duran, milletçe tam bağımsız Türkiye mücadelesi” diye sürdürdü.
İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Biz, biliyor ve istiyoruz ki, bir daha 30 Ağustos’ta yaşanan o zafer gibi zaferler yaşamak mecburiyetinde kalmayalım. Hiçbir zaman zaman milletçe öyle bir duruma asla ve asla düşmeyeceğiz. Cumhuriyetin temellerinde her zaman sımsıkı duran bir millet hep var olmuştur. O kararlılık tam da bu Boğaz’ın sularında İstanbul işgal edildiğinde, o işgali gören Mustafa Kemal Atatürk, ‘Geldikleri gibi giderler’ diye mesajı vermişlerdir. Bu inanç ve milletin bir araya gelişi ile hep beraber 30 Ağustos’u yaşadık. 30 Ağustos 2019 da benim için, barışı ifade ediyor. Aynen Mustafa Kemal’in ‘Yurtta barış dünyada barış” dediği gibi. 21. yüzyılda benim için akıldan ve bilimden yana olmayı ifade ediyor. İyi, akıllı, iyi eğitim almış bir nesli ifade ediyor. Dünya insanı olmayı ve evrensel değerleri bu şehirde ve bu ülkede var etmeyi ifade ediyor. 30 Ağustos benim için, ‘bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamı’ ifade ediyor. Bütün milli bayramları coşkuyla kutlayacağız. İstanbul’un her yerinde, 16 milyon insanıyla, 82 milyon vatansever yurttaşımızla milli bayramlarımızı kutlayacağız. Doya doya kutlayacağız. Çünkü biz, çocuklarımızla, gençlerimizle, gençlerin enerjisi ile tecrübeyi buluşturacağız.”
Üskdar’dan yine tekne ile Kadıköy-Moda semtine geçen İmamoğlu, çevredeki mekanlarda ve sahildeki kayalıklarda 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen ses ve ışık gösterilerini izleyen binlerce vatandaşa hitap etti.
Moda’da da vatandaşlara, bütün milli bayramları coşkuyla kutlayacaklarının mesajını veren İmamoğlu, “Sebebi, milletçe bir arada olma duygumuzu milli bayramlarda yaşatmalıyız. Gençlerimizle, çocuklarımızla bir arada olmayı başarmalıyız. Bu şekilde gerçekten geleceğe doğru yol haritasıyla bir adımla yürümeliyiz. Şehirlerimizde bu coşkuyu bizden esirgeyen anlayış, yanlış yapmıştır. O yanlışı yapmasalardı, inanın 15 Temmuz gibi bir süreci, bu ülke yaşamazdı. Bu ülke aldatıldı ve hain bir saldırı ile baş başa kaldı. Birlik ve beraberliğimizi, bu bayramlarda diri tutacağız” diye konuştu.
“Üretmeyi bileceğiz. Dünyaya mesajları olan kuvvetli bir ülke olacağız. Ama lafla değil, üreten, akıldan ve bilimden yana olacağız. Bunu anlatacağız çocuklarımıza. Bu anlayış, yaratılan tüm ayrımcılıkları ortadan kaldırır. Oluşan tüm olumsuzlukları ortadan kaldırır. Eşitsizlikleri ortadan kaldıran adalet ve hukukla ilgili tüm sorunları bertaraf eder. Bu şehirde olumlu düşünceyi, pozitif aklı, bilimi, sanatı, kültürü, yaşamı, kısacası güzel bir ortam yaratmayı hep beraber başaracağız. Kim bir olumsuzluk düşünüyorsa, konuşuyorsa, karşısında bizim pozitif dilimiz o olumsuzlukları bertaraf edecek. Kötü dilin anlamı kalmayacak. Biz, en büyük gücü demokrasiden ve cumhuriyetten alıyoruz. Biz, en büyük gücü, Cumhuriyet’in işareti olan milletin iradesinden alıyoruz. Dolayısıyla kimse milletin iradesinin karşısında duramaz, duramayacaktır. Hep birlikte bu şehirde ve bu ülkede, Cumhuriyet’imizin 100. yılını da doya doya yaşatmaya hazırlanacağız. 2023 yılında, Cumhuriyet’in 100’ncü yılına yakışan bir şehri var edeceğiz.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.