İngiliz İstihbarat Servisi, Türkiye’de Kemalizmin Yükselişini ‘Tehlike’ Olarak Görmüş
LONDRA– İngiliz yazar Keith Jeffery’nin dün piyasaya çıkan ve İngiltere Dış İstihbarat Servisi’nin (MI6) 1909- 1949 yılları arasındaki tarihini ele alan kitabında Türkiye ile ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Kitapta Türkiye ile ilgili kısımda İngiliz İstihbarat Servisi’nin Türkiye’de Kemalizmin yükselişini ‘en tehlikeli gelişmelerden biri’ olarak gördüğü ortaya çıktı. Uzun süredir MI6 tarihi üzerinde çalışmalar yapan yazar Keith Jeffery, bu çerçevede istihbarat servisinin Birinci ile İkinci Dünya Savaşı arasındaki dönemi kapsayan gizli belgeleri inceledi. Türkiye ile ilgili kısımda İngiliz İstihbarat Servisi’nin İstanbul’u üs olarak kullandığı ve buradaki ofisin MI6 için en önemli ofislerden biri olarak görüldüğüne dikkat çekiliyor. İngiliz Gizli Servisi, yine İstanbul için ‘MI6’ın Orta Doğu’da şu ana kadarki en verimli ve önemli ofisi’ tabiri kullanılmış. İstanbul dışında Türkiye’nin batı kıyılarının da önemli merkezler olarak adlandırıldığı kitapta, özellikle İzmir, Marmaris ve Bodrum’un ikinci dünya savaşı sırasında İngiliz istihbaratı için hayati konumda yerler olarak görüldüğü belirtiliyor. Gizli belgelere dayandırılan kitapta MI6’ın Komünizm ve Milliyetçilik akımlarını tehlike açısından birbirinin aynısı olarak gördüğünü ve Mustafa Kemal Atatürk ile Kemalist gruplar hakkında istihbarat toplamaya özen gösterilmiş. Birinci Dünya Savaşı sonrası Atatürk ve Kemalist hareketi takibe alan MI6, istihbarat elde etme konusunda genel olarak başarılı olduklarını rapor etmiş. Bu yönde JQ/6 kod adlı Rusça, Tatarca ve Türkçe dillerini konuşan MI6 ajanı bir Türkmen’in İstanbul’da bir kıraathane açtığı ve kısa süre sonra kıraathanenin Kemalist harekete yakın siyasi grupların toplandığı bir yer halinde gelerek bu gruplardan kolayca istihbarat alınmış. Bu arada İngiliz İstihbarat Servisi’nin o dönem İstanbul’daki ofisi, neredeyse Türkiye’deki tüm diplomatik görüşmeleri de dinlemeye çalışmış. Türkiye’nin özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmasının İngiliz İstihbaratı için de bir avantaj olarak görülmüş. Savaş öncesi dönemde İstanbul’da 29 istihbarat görevlisi ile faaliyet sürdüren MI6, savaşa girmeyen Türkiye’nin bu konumunu avantaj olarak görmüş.