Son yapılan düzenlemeye göre her hastaya 2 dakika ayıracak şekilde planlanan randevu sistemine sağlık çalışanlarından tepki geldi.
İstanbul Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) çağrısıyla hastane önünde bir araya gelen sağlık çalışanları basın açıklaması yaptı.
Bilindiği üzere geçtiğimiz yıllarda Sağlık Bakanlığı, Merkezî Hekim Randevu Sistemi’ni (MHRS) 10 dakikada iki hastaya randevu verecek şekilde düzenlemiş, hekimlerin bir hastaya ortalama 5 dakika zaman ayırmasını dayatmıştı. Bu düzenleme hekimlik özerkliği ve halk sağlığı açısından kabul edilemez bir sağlık ortamı yaratmıştı.
Hasta muayenesi için hekime tanınan bu 5 dakikalık süre bile kabul edilebilir bir durum değilken, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde doktorların ekranına yansıyan randevuların 5 dakikadan 1-2 dakikaya düştüğü görüldü. (Her 10 dakikaya 4 hasta randevusu)
İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) 8 Mayıs 2024, Çarşamba günü Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi önünde konuyla ilgili ortak basın açıklaması düzenledi. “2 Dakikada Hekimlik Yapılmaz” pankartı açılan eyleme hastane çalışanlarıyla yurttaşlar da destek verdi.
Eylemde açılış konuşmasını İTO Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç yaptı. Dr. Oruç, İstanbul’da kamu hastanelerinde uzun süredir randevu bulmanın çok zor olduğunu, bazı branşlardan randevu almanınsa imkânsız olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı sağlığı piyasalaştırarak, sağlıkta dönüşüm projesini uygulayarak yarattığı sorunu yine piyasa mekanizmalarıyla, piyasa dinamikleriyle, hekimler ve hastalar üstünden çözmeye çalışıyor. Günlük hasta sayısını artırarak hekimin emeğini ucuzlatmaya çalışıyor. Bunu yaparak da hastalarımızın sağlık hakkını gasp etmiş oluyor. Biz de bugün İTO ve SES olarak bunu protesto etmek için buradayız”
“Bilgisayar sisteminiz değil sağlık sisteminiz hatalı”
Eylemde konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu da “Başhekimlikten ve sağlık bakanlığından yapılan açıklamada bunun sistemsel bir hata olduğu söylendi. Biz diyoruz ki; sistemsel hata değil sisteminiz hatalı. Bilgisayar sisteminiz değil sağlık sisteminizdir hatalı olan” dedi. Dr. Küçükosmanoğlu, pandemide ihmal edilen sağlık sorunları nedeniyle pandemiden sonra büyük bir hasta yükü ile karşı karşıya kalındığına dikkat çekerek “Sistemin bunu karşılaması mümkün değil çünkü biz biliyoruz ki; şu andaki mevcut sağlık sistemi hastayı müşteri, sağlık kuruluşlarını da bir ticarethaneye dönüştürmüş durumda. Bu gördüğünüz hastane bir kamu hastanesi olabilir ama bir ticarethane mantığıyla yürüyor. Döner sermayesi var ne kadar hasta görülürse ne kadar işlem yapılırsa ona göre sosyal güvenlik kurumundan bir pay alması söz konusu. Hekimler için ücretler de öyle. Bakılan işe, yapılan işleme göre ücretlendirme var. Daha çok işlem daha çok para. Sanki vatandaşın sağlığına değil de hastalığına dua eden bir sistem. Ama bu sistem yürümüyor. Koruyucu hekimliği önceleyen ‘birinci basamak’ dediğimiz şu anda aile sağlığı merkezlerinde yürütülen sistemin güçlendirilmesi lazım” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
“Muayene sürelerinin kısaltılması demek…”
Daha sonra SES İstanbul Anadolu Şube Eşbaşkanı Hatice Yayla söz alarak, 2003’ten bu yana sağlıkta dönüşüm programının yarattığı yıkımları anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Hastanelerin birer işletme değil, sağlık kurumu olduğunu ve bir fabrika gibi yönetilmeyeceğini vurgulayan Yayla, geldiğimiz noktanın ranta ve özelleştirmeye dayalı, sağlık emekçilerinin haklarını yok sayan, hastaların sağlık hakkını yok sayan bir sisteme dönüşmüş durumda olduğunu vurguladı. Yayla, “muayene sürelerinin kısaltılması demek her bir sağlık emekçisinin iş yükünün onlarca kat atması demek, muayene sürelerinin kısaltılması demek beyaz kod vakalarının artması demek.” İfadelerini kullandı.
Ortak basın açıklamasını Göztepe Şehir Hastanesi İTO Temsilcisi Dr. Meltem Günbeği okudu. Açıklama şöyle:
Uzun süredir İstanbul’da hastaların kamu hastanelerinde muayene randevusu bulması çok zorlaşmış, bazı branşlarda ise imkânsız hâle gelmişti. Sağlık Bakanlığı ise kendi yarattığı bu sorunu her zaman yaptığı gibi hekimler üzerinden çözmeye yöneldi. Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde randevu sistemi hiçbir hekime bilgi verilmeksizin 10 dakikada 4-5 hasta bakılacak şekilde, yani her hastaya 1-2 dakika muayene süresi düşecek şekilde yeniden düzenlendi.
İktidar, adına “Sağlıkta Dönüşüm Programı” dediği, 2003 yılında uygulamaya başladığı program ile birlikte hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştürdü. Sağlık merkezlerine başvuru sayısı yıldan yıla ciddi artış gösterdi. Yıllık hekime başvuru sayısı 2000’lerin başında 200 milyon mertebesinden son açıklanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı verisine göre 850 milyona yükseldi. Ve bu eğilim artarak devam etmekte. Sağlıklı olma hâlini değil sağlıksızlığı, daha çok hasta başvurusunu önceleyen bu anlayışla yönetilen sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini yok saymaktadır.
Bir hastaya ayrılması gereken muayene süresi en az 20 dakikadır. Ancak buna rağmen ülkemizde birçok hastanede bu süre 10 dakikanın altına, hatta 5 dakikaya inmiş bulunmaktaydı. Bu yolla hekimlere günlük muayene ettikleri hasta sayısını en üst seviyeye çekmesi dayatması uzun süredir vardı. Bu randevular, bugün Göztepe Şehir Hastanesi’nde olduğu gibi, hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS sistemi üzerinden açılmakta, hekimin hastasına yeterli zaman ayırmasına, halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olmaktadır. Sağlıkta yaşatılan kriz hastanın yalnızca hastaneye gitmesi üzerinden kurgulanan yöntemlerle çözülmeye çalışılsa da bu suni çözüm arayışları 2 dakikada çözüm olunamayan sağlık sorunları sonrası hastaların yeniden ve yeniden sağlık kurumuna başvurularının artmasına neden olacaktır. Yani tam da sağlığı ticarileştirenlerin istediği gibi sürekli talep üretecektir. Hastalarımıza çağrımızdır: sağlığınız 2 dakikadan daha kıymetlidir, sağlığınıza sahip çıkın!
Hastalıkların tanısını koyabilmek için ilk ve en önemli adım, hastanın şikayetini ayrıntılı şekilde dinlemektir. Dayatılan 2 dakikada ne hastanın derdi anlaşılabilir ne de yeterli muayenesi yapılabilir. Muayene için yeterli zaman tanımamak, hekim hasta ilişkisini birkaç dakikaya sığdırmak; hekimlik meslek etiği ilkelerimiz açısından kabul edilemez ve mesleki özerkliğimize yönelik bilinçli bir saldırıdır. Üstelik yeni hekimler, yeni uzmanlar yetiştirme sorumluluğu olan eğitim ve araştırma hastanelerinde tıp ve tıpta uzmanlık eğitimini imkânsız hale getirmektedir. Bu uygulama hekim, veri giriş personeli, hemşire, hastanede laboratuvar işlemlerinden, görüntülemeye kadar iş yükünde kabul edilemez bir artışa ve dolayısı ile tükenmişliğe daha çok istifa, daha çok hekim göçü, daha çok hastalık, daha çok sağlıksızlık, daha çok sağlıkta şiddet getirecektir. Halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden bu uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sorunlarının sebebi biz hekimler, sağlık çalışanları ve hastalarımız değil. Sorunun kaynağı, bu programı uygulayan AKP iktidarı ve Sağlık Bakanlığı’dır. O nedenle sistemin tıkanıklığını mesleğimizi, emeğimizi ve halkın sağlığını hiçe sayarak çözme girişimlerini kabul etmiyoruz. Çözüm, dayatmalarda değil, hastayı müşteri, bizleri de ucuz iş gücü olarak gören, sağlığı piyasa haline getiren politikaların terk edilmesidir.
İlan ediyoruz: nasıl dün muayene süresi 5 dakikaya indirilmeye çalışıldığında bu uygulamanın karşısında olduysak bugün de 2 dakikalık muayene dayatmasının da sonuna kadar karşısındayız, bu dayatmayı kabul etmeyeceğiz. Nitelikli sağlık hizmeti talebimizde ısrarcıyız ve hastalarımıza şifa vereceğimiz şartlarda hekimlik yapmak istiyoruz. Sağlık çalışanları köle, hastalar müşteri değildir. Buradayız! Emeğimize, mesleğimize sahip çıkıyor bizlerin yok sayıldığı her türlü uygulamaya itiraz ediyoruz!
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.