Jiang Zemin Organ Toplanmasını Emretti mi?
Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Organizasyonu (WOIPF), Çin’de 1999 yılından beri yasaklanmış olan Falun Gong uygulamasının uygulayıcılarının organlarının, Çin hükumeti tarafından, onların ölümü ile sonuçlanan yasa dışı yollarla alınması ile ilgili bir kanıtın ellerinde olduğunu ifade etti.
2000 yılından itibaren Çin’de patlama yapan organ nakli endüstrisinde istenilen her organın bir hafta kadar kısa bir sürede bulunması Çin hükumeti tarafından tatmin edici bir şekilde açıklanamıyor ve bu organların hapsedilen Falun Gong uygulayıcılarından geldiği iddia ediliyordu. İddialara göre Falun Gong uygulayıcılarının organları ve dokuları önce hapishanelerde yapılan sağlık taramaları ile incelemelerden geçiriliyor ve milyonları bulan hapisteki uygulayıcıların dokuları, bir hastanın dokusu ile eşleştiğinde söz konusu organ hemen naklediliyordu. Bu iddialar Çin’de açılan devlet ile bağlantı organ nakil merkezlerinin internet sitelerindeki duyurular ile destekleniyor ve bu merkezlerin istenilen organları bir hafta içerisinde bulabileceklerini belirtmelerine dikkat çekiliyordu. Çin hükumeti bu iddiaları, organların bağışçılardan ve infaz edilen mahkumlardan geldiğini söyleyerek reddediyordu. Çin hükumetinin bu açıklamaları ise tatmin edici bulunmuyordu çünkü Çin halkının geleneksel olarak organ nakline karşı duruşu biliniyor ve infaz edilen mahkumların, patlama yapan organ nakli sayısının tam tersine, her sene azaldığı istatistiksel olarak ortadaydı.
Bu iddiaları destekleyen başka bir olgu da eski Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Jiang Zemin’in Temmuz 1999 tarihinde Falun Gong uygulamasını ortadan kaldırmak için komünist politikalara karşı bir tehdit olarak algıladığına dikkat çekmesi ve Falun Gong’a şiddete dayalı bir kampanya başlatmasıydı. Çeşitli kaynaklar, Jiang Zemin’in Çin’in geleneksel değerlerine dayanan bu uygulamanın çok hızlı bir şekilde yayılmasına karşı sürdürülen bu zulüm kampanyasını Parti içerisindeki gücünü arttırmak için bir fırsat olarak gördüğünü ifade ediyorlardı.
2000’den sonra patlama yapan bu organ nakil sayısı ile ilgili olan hastane kayıtlarına, görgü tanıklarının ifadelerine, gizli olarak kaydedilen telefon konuşmalarına, yapılan kan testlerine ve bir takım başka delillere göre Falun Gong uygulayıcıları Çin’in organ nakli endüstrisinin başlıca kaynağıydı. Falun Gong uygulayıcılarının organları, organ nakli için özel olarak hazırlanmış hastanelerde, izinleri olmadan onlar hala hayattayken alınıyor ve daha sonra ölüme terk ediliyorlardı. Böylece Çin’deki organ nakli endüstrisi hızla büyüyor ve bu organların bazıları 100.000$ civarında satılıyordu.
‘Organları’ için Ölüm Emri
Bu iddialar ile ilgili her hangi bir belge olmamasına karşın Kanadalı insan hakları avukatları David Kilgour ve David Matasın yazdığı “Kanlı Kampanya” adlı araştırma raporu pek çok farklı açıdan durumun bahsedildiği gibi olduğunu ortaya koyan bir belge niteliğindeydi. Ethan Gutmann tarafından yazılan “Slaughter” kitabı ise Falun Gong uygulayıcılarının organlarının zorla alınmasının yakından incelemesiydi.
Geçtiğimiz günlerde ise gizli bir şekilde kaydedilen bir telefon konuşmasında yüksek rütbeli Çinli askeri bir yetkilinin ağzından söylenenler bu olayın baştan sona kar amaçlı bir suistimal olmadığını ve on binlerce Falun Gong uygulayıcısının organları için öldürülmelerinin tepeden, Jiang Zemin’in kendisinden gelen bir talimat olduğunu ortaya koydu. Telefon görüşmesi yapılan kişinin ise eski Halkın Kurtuluş Ordusu Genel Lojistik Departmanı Sağlık Bakanı Bai Shuzhong olduğu ifade edildi.
Telefon görüşmesinde bu resmi yetkili; “O zaman, lider Jiang’dı. Bu işi, organ naklini, başlatmak için bir talimat verildi” dedi. Yetkili, Jiang Zemin’i (o zaman Merkezi Askeri Komisyonun – orduyu idare eden Parti organı- başkanıydı) kastederek “Bir talimat verdiğini duydum… böbrek satmak, ameliyat etmek için…” diye tekrarladı.
Bai Shuzhong, bu inceleme yapan kişinin “Birleşik Lojistik Departmanının Falun Gong uygulayıcılarını canlı donörler olarak içeride tuttuğu doğru mu?” sorusuna ise “Bu, bu eskidendi, ah, sanırım, en azından ben bunu böyle hatırlıyorum, çünkü o zaman Başkan Jiang emri verdikten sonra, biz pek çok Falun Gong karşıtı iş yaptık” diye cevap verdi.
Bai Shuzhong daha sonra: “Biz direk olarak askeri medikal üniversiteleri kontrol ediyoruz, onlar direk olarak HKO Genel Lojistik Departmanı ile bağlantılıdır ve onlar ardı ardına emirler aldılar çünkü o zaman Jiang bu konuya çok önem verdi, bu konuyla çok ilgilendi” dedi. Arayan kişi: “Bu olayla kim bu kadar ilgilendi?” diye sorunca Bai:”Jiang, bu Jiang iktidarda olduğu zaman oldu” cevabını verdi.
Telefon konuşmasının dakikalarca sürdüğü ifade edildi. Sesin ise şüphe götürmez bir şekilde eski Halkın Kurtuluş Ordusu Genel Lojistik Departmanı Sağlık Bakanı Bai Shuzhong olduğu belirtildi. Tanınmış askeri bir yetkili olarak Shuzhong’un konuşmalarının kıyaslama için internette bulunabileceği de vurgulandı.
Gerilla Tipi Arama
Gerilla tipi bir araştırma grubu bu yetkiliyi nasıl telefonda yakaladığı ve hatta böyle hassas politik bilgileri telefonda nasıl görüştüğü önemli bir nokta.
Falun Gong’a yapılan zulüm hakkında delilleri ortaya çıkarıp toplayan bir araştırma grubu olan ve bu telefon görüşmesini gerçekleştiren Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Organizasyonu’nun New York sözcüsü Wang Zhiyuan, bu aramayı yapan kişinin Çin’in içinde mi yoksa dışında mı olduğunu belirtmedi ama kullandıkları metodun yıllar süren bir süre içerisinde mükemmelleştirdiklerini ve gruplarına içeriden bilgi sızdıran kişilerin yardımıyla gerçekleştirdiklerini söyledi.
Özellikle bu durumda, arayan kişi bu konuyu araştıran yüksek rütbeli Çinli bir yetkili gibi davrandı. Wang Zhiyuan; “Arayan kişi daha yüksek rütbeli bir yetkili kimliği ile – Bai Shuzhong’un cevap vermek zorunda olduğu ve korktuğu biri – aradı” dedi. Bai Shuzjong bu kişinin sesini nasıl tanımadı sorusuna ise Zhiyuan; “Çin’de çok fazla sayıda yüksek rütbeli yetkili bulunuyor. Onlar daha önce karşılaşmamıştı” cevabını verdi. Wang Zhiyuan ayrıca taklit ettikleri kişiler ve hedefledikleri kişiler hakkında dikkatli bir şekilde bilgi topladıklarını ve bazen çabalarının boşa gittiğini ve bilgi almak istedikleri yetkililerin şüphelenerek telefonu kapattıklarını söyledi. Bazen de bu kişilerin özgürce konuştuklarını dile getirdiler.
Bu telefon konuşmasının gerçekten olup olmadığına dair sorulara ise Wang Zhiyuan organizasyonlarının uluslararası mahkemelere veya diğer otoritelere aramanın yapıldığına dair kayıtları ve aranan numara ile arayan numarayı da sağlayabileceklerini söyledi. Yaptıkları diğer aramaların Çin’deki resmi telefon santrallerinden geçtiğini, santral ile karşılıklı etkileşimlerinin hiç birinin yanıltılamayacağını söyledi. WOIPFG’nin bu tür bilgileri açıklayamayacağını çünkü bu durumun bu teknikleri tekrar kullanmalarını engelleyebileceğini söyledi.
Bunun yanında Wang Zhiyuan; “Eğer bu görüşme sahte olsaydı, Bai Shuzong çıkıp bizi yalanlamaz mıyıd? Bunu yapmak çok kolay olurdu? Neden hiçbir şey söylemediler?” dedi.
‘Büyük bir Katil’
Komünist Parti lideri Xi Jinping, şu anda Parti’de ve askeriyede ciddi bir temizlik yapıyor ve bu süreci izleyenler için bu sürecin eski lider Jiang Zemin ile bağlantılı olan kişileri temizleme süreci olduğu çok açık. Bu bağlamda, askeri bir müfettiş tarafından sorgulandığını düşünen bir yetkilinin emirlerin Jiang Zemin’den geldiğini açıkça söylemesi de şaşırtıcı değil.
“Kanlı Kampanya” raporunun yazarlarından Kanadalı insan hakları avukatı David Matas; “Bu inandırıcı bir bilgi ama kanıtlanabilir bir bilgi değil. İlgi uyandırabilecek bir şey” dedi.
Matas, Jiang Zemin hakkında ise şunları söyledi: “Ben Jiang Zemin’in bu emri verecek karakterde olduğunu söylerim, çünkü o büyük bir katil.”