Kılıçdaroğlu Demokrasi Deklerasyonu’nu İngilizce Olarak Dünya İle Paylaştı

TBMM’de yaşanan hak gasbı ile seçilmiş milletvekillerinin yemin etmesinin engellenmesini bir mektup ile dünyanın gündemine taşıyan Genel Başkan Kılıçdaroğlu 5 Temmuz Salı Günü TBMM’de açıkladığı “DEMOKRASİ DEKLERASYONU”nu da İngilizce olarak Dünya ile paylaştı.

Açıklaması 12 TV’den canlı olarak yayınlanan ve sık sık alkışlarla kesilen Genel Başkan Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

”İnsanlık tarihi, demokrasi, insan hakları ve özgürlük yolunda bedel ödeyenlerle doludur. Bütün dünyada, o bedel ödeyenler sayesinde kazanımlar elde edildi

Biz de Türkiye’de, insan haklarının, evrensel hukukun, demokrasinin, seçme ve seçilme hakkının eksiksiz uygulanması için her bedeli ödemeye hazırız.

Tehdide ve şantaja asla ve asla boyun eğmeyeceğiz.

Biz CHP olarak, tek adamın egemen olduğu ülkeyi değil, yurttaşların egemen olduğu Türkiye’yi savunuyoruz.

Bu nedenle, seçmenin oyuna,

Milli iradeye ve hukukun üstünlüğüne saygımız nedeniyle yemin etmedik…”

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, İngilizce olarak gönderdiği 16 maddeli “Neden Yemin etmedik” konulu “Demokrasi Deklerasyonu” diye değerlendirilen konuşmasında TBMM’de CHP milletvekillerinin yemin etmeme gerekçelerini 16 başlık altında şöyle sıraladı;

1- Milli İrade tutuklu, CHP bu demokrasi ayıbını içine sindiremediği için yemin etmiyor.

2- CHP, ülkemize çok partili rejimi ve demokrasiyi getiren parti olarak, demokrasinin, hukuk devletinin, güçler ayrılığının ve milli iradenin ayaklar altına alınmasına karşı çıkıyor.

3- CHP, güçler ayrılığı ilkesine inanıyor. Yargu vesayetini de, yargı üzerindeki vesayeti de kabul etmiyor.

4- CHP her vatandaşın verdiği oya saygılı olduğu ve her yurttaşın oyuna sonuna kadar sahip çıktığı için yemin etmiyor.

5- Çok iyi biliyoruz ki, vatandaşın verdiği oya sahip çıkmak demokrasiye, seçme ve seçilme hakkı ile milli iradeye sahip çıkmaktır.

6- CHP olarak şunu açık ve net olarak söylüyoruz; Kendi yurttaşının oyuna sahip çıkmayan, çıkamayan bir parlamento, ülkesinin çıkarlarına da, demokrasiye de, temel hak ve özgürlüklere de, milli iradeye de sahip çıkamaz.

7 – CHP, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin imzaladığı uluslar arası anlaşmalara, sözleşmelere saygı duyar. Bu saygının gereği olarak Anayasa’nın 90. maddesinin hayata geçirilmesinin, uygulanmasının gerekliliğine inanır.

8 – CHP insan haklarını, demokrasiyi her yerde ve her koşulda savunur.

9 – CHP, Milli iradenin sonucu olarak tecelli eden seçme ve seçilme hakkını askıya alan, uluslar arası hukuk anlayışına ters düşen uygulamalara da karşı çıkar.

10-CHP Parlamento’nun işlevini el kaldırıp indirme olarak görmemektedir.

Yürütme organının her dediğini koşulsuz olarak yerine getiren bir parlamento, sağlıklı çalışan bir parlamento değildir

CHP, güçler ayrılığı ilkesine inancının gereği olarak yargının, ya da yürütmenin yasama organına müdahalesini kabul etmez.

11- CHP haklarında hiçbir mahkumiyet kararı bulunmayan ve TBMM’ye gelip yemin etmeleriyle ilgili olarak da, hiçbir hukuksal engel bulunmayan milletvekillerinin hapishanelerde tutularak parlamentoya getirilmemesini, yemin etme haklarını kullanmalarının engellenmesini demokrasi ayıbı olarak görür.

Sormak istiyorum,

Her tür yasal prosedüre uygun olarak halkın oylarıyla seçilip gelen milletvekillerinin yemin etmeleri engellenerek, hukuksuz bir şekilde hapiste tutulmasını hangi vicdanla bağdaştıracağız?

CHP, Recep Tayip Erdoğan’ın parlamentoda olamaması olayında olduğu gibi bu günde, demokrasi inancının gereği olarak kendisine yakışanı yapıyor ve halkın vicdanı olmayı sürdürüyor.

12 – CHP, seçimlerden önce “Uzun Tutukluluk sürelerinden şikayet edenlerin”, seçimden sonra bu söylemini rafa kaldırarak, hiçbir hüküm giymemiş milletvekillerinin yemin etmemesini olağan karşılayaniki yüzlü anlayışını şiddetle reddediyor.

13- Altını çizerek bir kez daha belirtmek istiyorum ki, CHP tutuklu milletvekillerinin yeminden sonra da yargılanmalarına karşı çıkmamakta,

Dokunulmazlık veya af istememektedir.

CHP sadece ve sadece hukukun üstünlüğünü,

TBMM’de halkın iradesinin egemen olmasını, evrensel hukukun gereği olarak seçilen milletvekillerinin yeminlerini ederek yasama görevine katılmalarını istiyor.

14 – Masumiyet karinesi, hak mücadelesinde insanlık tarihinin en büyük kazanımlarının başında gelmektedir. Mevcut durum bu en temel insan hakkının en ağır ihlalidir. Biz yasama faaliyetinin saygınlığı bakımından da bu tutumu almaktayız.

15 – CHP 24. dönem yasama faaliyetinin bu koşullarda, yargının takdiri altında kaldığı inancındadır.

CHP Yasama organının ve 550 milletvekilinin bağımsız olmayan yargının hukuk dışı takdirine ve bu takdirin kapsama alanı içinde olmasına karşı çıktığı için haklı ve hukuki tavrını sürdürmektedir.

16 – CHP, Türkiye’nin itibarının sadece içerde değil, dışarıda da zedelenmemesi ve yaşanan sorunların aşılması için tüm çözüm önerilerine açıktır.

Genel Başkan olarak bunu bir kez daha altını çizerek vurguluyorum.

Çünkü sorun sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin sorunudur.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.