ABD ve Avustralya, küresel kritik maden tedarik zincirini güçlendirmek amacıyla stratejik bir adım attı. İki ülke, 20 Ekim 2025’te Beyaz Saray’da 3 milyar doları aşan ortak yatırım anlaşması imzaladı.
ABD Başkanı Donald Trump ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bu anlaşmayla Çin’in sektördeki hakimiyetine karşı birlik oluşturdu. İki lider, toplantı sonrasında anlaşmayı kamuoyuna birlikte duyurdu.
Trump, “Kritik madenleri artık dışa bağımlı olmadan üreteceğiz,” diyerek kararlılığını ortaya koydu. Albanese ise, “Bu anlaşma, ekonomik ilişkilerimizi bir üst seviyeye taşıyacak,” dedi.
Ayrıca ABD Savunma Bakanlığı, Batı Avustralya’da yılda 100 metrik ton üretim yapacak bir galyum rafinerisinin inşasına yatırım yapacak. Bu tesis, nadir element üretiminde önemli bir boşluğu dolduracak.
Bununla birlikte, her iki ülke de kamu ve özel sektör iş birliğiyle toplam 8,5 milyar dolarlık ek kaynak yaratmayı planlıyor. Bu adım, kritik madenlerin sadece çıkarılmasını değil, aynı zamanda işlenmesini de kapsıyor.
Diğer yandan, Çin’in son dönemde nadir toprak elementlerine ihracat kısıtlaması getirmesi, bu anlaşmanın önemini artırıyor. Çin şu anda işlenmiş nadir elementlerin %90’ından fazlasını elinde tutuyor.
ABD ve Avustralya ayrıca, piyasayı bozan ticaret politikalarına karşı ortak savunma mekanizmaları kuracak. Böylece, dış müdahalelere karşı daha dirençli bir tedarik zinciri oluşturacaklar.
Avustralya bu yıl 780 milyon dolarlık stratejik maden rezervi kurarak hazırlıklarını tamamladı. Bu rezerv, ABD pazarına istikrarlı maden tedariki sağlamak için kullanılacak.
Sonuç olarak, bu anlaşma sadece ekonomik değil; aynı zamanda jeopolitik bir kazanım sağlıyor. ABD ve Avustralya, Çin’in kritik madenlerdeki tekelini kırmak için güçlü bir ortaklık kurdu. Bu ortaklık, önümüzdeki altı ay içinde somut projelere dönüşecek.
Uzmanlar, bu anlaşmanın Kanada, Japonya ve Güney Kore gibi diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya teşvik edeceğini öngörüyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.