MHP Hükümetin Terörle Mücadele Politikasını Eleştirdi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural hükümetin terörle mücadele politikasını eleştirdiği konuşmasında: “Duamız: şehitler ölmez, vatan bölünmezdir. Bu millet terörle mücadeleyi kazanacak güç ve kudrettedir. Bu coğrafya böyle vatan oldu. Tarih bunu yazacaktır” dedi.
Yaşanan saldırılar karşısında, Türk milletinin asil ve kararlı duruşunun ibret alınması gerektiğini vurgulayan Oktay Vural şunları söyledi: “Milletimiz teröre ve bölücülüğe karşı birlik ve bütünlüğünü korumuş, dimdik ayakta durmuştur. Hiçbir fitne ve fesatın, bu birlik ve beraberliği bozamayacağını dünya alem görmüştür. Milletimizin kararlı duruşu, birilerini rahatsız etmektedir. Birilerinin bu kararlı duruştan ibret alması gerekmektedir.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ağlayan anne görüntüleri, PKK’yı sevindiriyor’ sözlerini eleştiren Vural konuşmasına şöyle devam etti: ” Senin grup toplantılarında Sayın Arınç’la birlikte döktüğün gözyaşlarına ne diyeceğiz? Annen için döktüğün gözyaşları ne kadar mukaddesse, bu anaların gözyaşları da o kadar mukaddestir. Asla bir acizlik göstergesi değildir. Anaların gözyaşları, kararlılık göstergesidir.”
Oktay Vural, Başbakanın ‘terör örgütü bu saldırılarla intihar ediyor’ sözlerine karşılık şunları söyledi: “Terör örgütü gebersin, bitsin, helak olsun. Sen kendi milletinin derdini düşün. Sana ne PKK’nın kendine ne yaptığından? Sen Mehmetçiğin canını, milletimizin huzurunu düşün. PKK’ya dokunmak istemediğinden, ‘sahip çıkın PKK’ya’ mı demeye çalışıyorsun? Sen önce kendi milletine sahip çık.”
Başbakanın MHP’ne yönelik ‘yangına körükle gidiyorlar’ eleştirisini de yanıtlayan Vural, ” Dinin yarısı insaf etmektir. Yangını çıkaran sensin, bu yangında yanan da milletimiz. Neron gibi yakmış ülkeyi, MHP’ne dil uzatıyor. Milleti sağduyuya çağıran biziz. Bu milleti 36 etnik gruba bölerken,’ yapma kardeşlikten bahset’ diyen biziz. ‘Siyasal Kürtçülüğe prim verme, PKK’yı Kürtlerin temsilcisi gibi gösterme’ diyen biziz. Bizimle mücadele edeceğine, git terörle mücadele et. MHP’nin yangının büyümemesi için ortaya koyduğu tavrı, tarih yazacak. Ancak aynı şekilde bu millete yaşatılanları da tarih yazacak ve milletimiz kendisine bu hesabı ödetenlerden hesap soracaktır” dedi.
Oktay Vural Başbakanın medya temsilcileriyle yaptığı toplantıyı şu sözlerle eleştirdi: “Başbakan dükkan sahiplerini, mutfak şeflerini topladı, sansür kurulunu oluşturdu. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, partinin ve partililerin hükümeti midir? O toplantıda parti yöneticilerinin ne işi vardı? Yandaş ve candaşlar arasında bir aile toplantısı yapıldı. Sözcü gazetesi neden orada değildi? Ortadoğu gazetesi neden çağrılmadı? Hani bilgi edinme hakkı, basın özgürlüğü? Başbakan dayatmacı anlayışıyla baskıcı otoriter diktatörler gibi talimatlarda bulunuyor. Medyayı kontrol etmek istiyor, otokontrol olacak diyor. Kim, neyi, ne hakla kontrol edecek? Medya senin her yaptığın yanlışı doğru gibi göstermek, zeytinyağı gibi üste çıkartmak zorunda mıdır? Umut tablosu dediğiniz Habur’un rezalet olduğu ortaya çıktı. Kimse hükümete ‘neden PKK ile müzakere ettin’ diye sormasın istiyorlar. Terör örgütünün vahşi ve pis yüzünü göstermek yasak, müspet propagandasını yapmak doğru, açılım diyerek PKK’yı masum gibi göstermeye çalışanları, kirli ve pis siyaseti yürütenleri deşifre etmek yasak. Medyada basın özgürlüğü bir medya patronunun iki lafına mı bağlıdır? Manşet ve haberler, patronun elinde olsun anlayışı var. Hükümet medyayı tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmak istiyor.”
Terör konusunda Meclis Genel Kurulu’nda yapılan toplantıyı ‘karartma operasyonu’ olarak adlandıran Vural, amacın vatandaşın olup bitenden haberdar olmasını engellemek olduğunu, ancak Türk milletinin bu oyunun farkında olduğunu söyledi.
Başbakanın ‘propaganda terör örgütünün oksijenidir’ sözlerini de hatırlatan Vural, “Terör örgütüyle müzakere etmek onları muhatap olarak kabul etmek onları oksijen verip canlandırmak değil miydi? Habur’da oksijen veren sen değil miydin? PKK açılımıyla oksijen veren sen değil miydin?” dedi.
Oktay Vural, MHP olarak kapsamlı bir kara harekatını desteklediklerini ve belli bölgelerde olağanüstü hal imkanının kullanılması gerektiğini, siyasi hesap ve kimlik siyaseti yapmadan terörle mücadele konusunda destek vereceklerini sözlerine ekledi.