Milletveki Atilla Kart Deniz Feneri Soruşturmasına İlişkin Değerlendirme Yaptı
Deniz Feneri soruşturması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, somut bulguların, olayın seyrinin ve Alman Mahkemelerinin kararlarının; siyasi iktidar himayesindeki kirli ilişkileri, hayır ve yardım parası ile yapılan yolsuzlukları gösterdiğini belirtti.
Kart “İstanbul Milletvekilimiz Aykut Erdoğdu’nun bir çalışması ve bilgi notunu özet olarak sizinle paylaşıyorum; sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2005-2009 yılları arasında istisna hükümlerini uygulayarak yaptığı 700 ihaleden, 1 milyar 620 milyon harcama yapılmıştır. Bu tutarın yaklaşık % 95’i ASKON, TUSKON ve MÜSİAD üyesi şirketlere verilmiştir.” diye konuştu.
Deniz Feneri soruşturması sürecinde, dönemin İçişleri, Adalet ve Maliye Bakan’larının hep birlikte karartma yaptıklarını iddia eden Kart, verdikleri önergelere karşı da yalan beyanda bulunduklarını söyledi.
Kart, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliğinin düzenlediği 34 sayfalık raporun bile suçlamaların doğruluğunu gösterdiğini belirtti. Kart sözlerini şöyle sürdürdü:
“Günümüze gelelim. Koruma Müdürü, Bakan’ın has adamı Belediye Başkanını gece yarısı arıyor… Belediye Başkanı, birkaç saniye aralıkla İstanbul’u arıyor, aralıksız görüşmeler yapılıyor…
Şüphelilerden İsmail Karahan da bu arama sürecini ve içeriğini doğruluyor, itiraf ediyor… Diğer sanıklar da bu konuşma içeriklerini müteakip aşamalarda doğruluyor.
Bu durumda kendisine güvenen, asgari ölçülerde etik anlayışa sahip olan, dürüst bir yönetim ne yapar? En azından tahkikatın selametle yürümesi için Bakan’ı görevden almaz mı?
Ya da Bakan bu işin içinde değilse, Koruma Müdürünü görevden almaz mı?”
Kart, 150’yi aşkın AK Parti milletvekilinin ve 2 bakanın gruplar halinde Sincan Cezaevini neden ziyaret ettiğini sorarak “Burada, şüphelilere bir takım teminat ve sözler mi verildi?” diye sordu.
Kart, söz konusu iki bakandan birinin Suat Kılıç olduğunu iddia etti.