Papa Francis Türkiye’de
Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Resmi törenle karşılanan Papa Francis, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konuk edilen ilk devlet başkanı oldu.
Anıtkabir’deki törenin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelen Papa Francis, tören kıtasını Türkçe “Merhaba asker” diyerek selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Papa Francis törenin ardından birbirlerine heyetlerini takdim ettiler. Heyette, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga yer aldı.
Papa Francis’i karşılama töreninde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Papa’nın gelişi sırasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde bulunan cadde araç ve yaya trafiğine kapatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Papa Francis, ikili görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Papa Francis ile ikili görüşmelerin çok verimli, dünyanın ve bölgenin tüm meselelerini ele aldıkları bir görüşme olduğunu ifade etti.
Bugün burada verecekleri mesajların dünyadaki bu sıkıntılı sürecin olumluya dönüştürmede çok büyük adımlar sağlayacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Francis ile yaptıkları görüşmede farklı düşündükleri konunun hemen hemen hiç olmadığını dile getirdi. Dünyadaki olaylara bakışın, terörle mücadeledeki bakışın aynı olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şiddete yönelik bakışımız aynı. Paranın egemenliğine yönelik bakışımız aynı ve bu egemenliğin neleri tevlit ettiğini, neleri doğurduğunu buna yönelik bakışımız aynı. Ve bu ziyaretin dünyamızın ve bölgemizin son derece kritik bir süreçten geçtiği böyle bir zaman diliminde gerçekleşiyor olması hakikaten çok çok anlamlı. Açıkçası saygı değer misafirimizin Türkiye’ye yaptığı bu ziyareti çok önemsiyorum, bölgemizde ve dünyada barış umutlarını çoğaltacak çok önemli, çok hayati bir adım olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Erdoğan ayrıca, batıda yükselen ırkçılığa, ayrımcılığa, İslamafobiye ve İslam dünyasında yükselen öfke ve şiddete karşı birlikte tedbirler üretmenin kaçınılmaz bir gereklilik haline geldiğine dikkat çekti ve “Dünyamızı tehdit eden ırkçılığa, ayrımcılığa ve nefret suçlarına, hoşgörüsüzlüğe karşı birlikte çözümler üretmek ve uygulamak zorunda olduğumuza inanıyorum. BM çatısı altında İspanya ile başlattığımız medeniyetler ittifakı girişiminin bu yönde önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu girişimin yaşatılması ve daha etkin hale getirilmesi küresel barış adına umut verici olacaktır” dedi.