Sırbistan, Falun Gong Uygulayıcılarını Gözaltına Aldı

ÇKP liderinin ziyareti öncesinde Sırbistan, Falun Gong uygulayıcılarını gözaltına aldı. Falun Dafa Bilgi Merkezi sözcüsü, “Bu alçakça eylem, ÇKP’nin kışkırtması sonucu gerçekleşti. ÇKP, Çin içinde kurduğu baskıyı yurt dışına taşımaya çalışıyor” dedi.

Falun Gong uygulayıcısı Dejan Markoviç, Sırbistan’daki tutuklamalar hakkında bilgi verdi. Markoviç, Temmuz 2021’de Sırbistan’ın Belgrad kentindeki evinde NTD ile yaptığı röportajda. (Fotoğraf: Ekran görüntüsü, NTD)

Sırp yetkililer, Çin Komünist Partisi lideri Xi Jinping’in ziyareti öncesinde birkaç Falun Gong uygulayıcısını tutukladı. Ancak ÇKP lideri Xi ülkeyi terk ettikten sonra onları serbest bıraktı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Xi arasında planlanan toplantı öncesinde Rus yetkililer beş eve baskın yapmış, dört Falun Gong uygulayıcısını tutuklamıştı. Sırp yetkililerin hareketi, bu olaydan birkaç gün sonra gerçekleşti.

ÇKP, 1999’dan bu yana Falun Gong’a karşı zulmünü sınırlarının ötesine taşımaya çalışıyor. Falun Gong, meditatif egzersizler ve ahlaki ilkelerden oluşan manevi bir disiplindir.

Sırp yetkililer 7 Mayıs’ta altı uygulayıcıyı ve onların iki akrabasını tutukladı. Tutuklulardan biri olan Dejan Markoviç’in bildirdiğine göre, onları yaklaşık 24 saat boyunca çeşitli yerlerde alıkoydular. Ayrıca, tutuklananlar arasında Markoviç’in erkek kardeşi ve 80 yaşında bir kadın da vardı.

Markoviç hakkında çıkarılan tutuklama emrinde, kendisinin “uluslararası koruma altındaki kişilere ciddi bir tehdit” oluşturduğundan şüphelenildiği yazıyor.

The Epoch Times’a ulaşan bilgilere göre, Xi ülkeyi terk ettikten sonra Rus yetkililer Markoviç ve diğer tutuklulara, tehdidin artık mevcut olmadığını belirten bir belge verdiler.

Markoviç, The Epoch Times’a bu ifadenin tüm olaydaki “en büyük saçmalık” olduğunu söyledi. Bir Falun Gong uygulayıcısının, bir vegan aktivistle birlikte aynı hücrede alıkonulduğunu anlattı. Bu aktivist, Çin’de köpek eti yenmesine karşı on yıl önce kampanya yürüten bir grubun yöneticisiydi.

“Bu mantığa göre, Çin’e karşı herhangi bir şey söyleyen herkes güvenlik nedenleriyle gözaltına alınabilir” dedi. Ayrıca, bu tutuklamaların ÇKP’nin emirleriyle gerçekleştirildiğine emin olduğunu belirtti.

Yakın Bağlar

Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir üyesi olan Sırbistan, büyük ölçüde Çin’den gelen milyarlarca dolarlık yatırımlara güveniyor. Tabii ki bu durum Sırbistan’ın uzun süredir katılmaya çalıştığı Avrupa Birliği’nin endişelerini artırıyor.

ABD’nin Batı Balkanlar temsilcisi Gabriel Escobar, Xi’nin son ziyareti hakkındaki basın toplantısında konuya değindi. “Tüm ortaklarımızı ve muhataplarımızı, Çin’in Avrupa’daki gündeminin ve Çin’in Avrupa toplumuyla ilgili gündeminin çok farkında olmaları konusunda uyarıyoruz” dedi.

Sırp yetkililer Xi için önemli bir karşılama töreni düzenlediler. Ülkenin dört bir yanından binlerce kişiyi otobüslerle Sırbistan Sarayı’na getirdiler. İnsanlar “Çin, Sırbistan” sloganları attılar ve binanın önünde bayrak salladılar. Havaalanı yakınındaki bir gökdelenin üzerinde birkaç kat yüksekliğinde bir Çin komünist bayrağı vardı. Ayrıca, ana otoyol üzerinde ve şehir merkezinde daha küçük bayraklar yer aldı.

Toplantıda iki lider, Temmuz ayında yürürlüğe girecek bir serbest ticaret anlaşmasını yeniden onayladı. Balkondan kalabalığa seslenen Sırbistan’ın popülist cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Xi’yi “demir kaplı” bir dost olarak nitelendirdi. Ayrıca Xi’nin ziyaretinin, ülkeleri yakınlaştırma potansiyeli nedeniyle “tarihi” bir ziyaret olduğunu söyledi.

Falun Dafa Bilgi Merkezi sözcüsü Erping Zhang, The Epoch Times’a bu buluşmayı değerlendirdi. “Bir zamanlar kendi tarihiyle gurur duyan ve komünist sistemden uzaklaşma geçmişiyle gurur duyan bir ülkenin şimdi ÇKP’yi kucakladığını görmek içler acısı” dedi.

“Bu alçakça eylem [Falun Gong uygulayıcılarının tutuklanması], yurt içindeki baskısını yurt dışına taşıyan ÇKP tarafından açıkça kışkırtıldı.”

ÇKP Baskısı

1999 yılında, o zamanki ÇKP lideri Jiang Zemin, Falun Gong’u yok etmek için bir zulüm kampanyası başlattı. O dönemde 70 ila 100 milyon kişinin meditasyon uygulamasına başladığı tahmin ediliyordu. Bugün hala rejim, öncelikli olarak Falun Gong’u ortadan kaldırmayı hedefliyor. Uygulayıcıları işkence, köle olarak çalıştırma ve zorla organ toplama da dâhil, çeşitli suiistimallere maruz bırakıyor.

Pekin, yaptığı insan hakları ihlallerini dünyaya önemsiz gibi göstermek için elinden geleni yaptı. Böylece, yurtdışına giden yetkilileri aracılığıyla diplomatik baskı uyguladı ve sürekli olarak zorlayıcı önlemlere başvurdu.

Bu olayların bir örneği 2015 yılında Xi’nin Washington’a yaptığı gezi sırasında meydana geldi. New York’taki Çin Konsolosluğu, Falun Gong gösterilerine karşı koymak için parayla yüzlerce protestocu kiraladı. Benzer bir sahne, Kasım 2023’te San Francisco’daki ABD-Çin zirvesinde de gerçekleşti. Şüpheli Çinli ajanlar, rejimin Çin’deki insan hakları ihlallerini vurgulayan protestoculara saldırdı.

Falun Gong uygulayıcısı Dejan Markoviç 9 Mayıs 2024’te Sırbistan’ın Belgrad kentinde meditasyon yapıyor. (Fotoğraf: Dejan Markoviç’in izniyle)

Aslında Sırbistan’da yaşanan son tutuklama olayı, ilk olay değil. Daha önce de üst düzey bir ÇKP yetkilisinin ülkeyi ziyareti öncesinde Falun Gong uygulayıcıları tutuklanmıştı. 2014 yılında Sırbistan’da, Çin, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden yetkililerin de dâhil olduğu bir liderler toplantısı düzenlendi. Sırp polisi, dönemin Çin Başbakanı Li Keqiang’ın ziyareti öncesinde, 11 Falun Gong uygulayıcısını tutukladı. Uygulayıcılar Çin’de devlet öncülüğünde zorla organ toplanmasına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla barışçıl gösteriler düzenlemeyi planlıyorlardı.

Sosyalist Yugoslavya Dönemini Anımsatıyor

Markoviç, son tutuklamaların, Sırbistan’ın hâlâ sosyalist Yugoslavya olduğu bir dönemi anımsattığını söyledi. O zamanlar yetkililer şüpheli gördükleri herkesi “önleyici gözaltı” olarak bilinen yöntemle gözaltına alıyordu.

“Bu olaylar, bugün Çin’de kesinlikle aynı şekilde sürüyor” dedi. “Fakat AB adayı olan Sırbistan’da bunun olmaması gerekiyor. Ve bu Sırbistan ile Çin arasındaki yakın ilişkiler nedeniyle oluyor.”

Markoviç, 2019 yılında kızı ile birlikte yayınladıkları, “The Blacklisted” adlı belgeselin gösteriminde yaşadıkları zorlukları anlattı. Belgesel, komünist Çin’in baskısı altında Sırbistan’daki Falun Gong uygulayıcılarına yönelik tacizi gözler önüne seriyordu. Sırp yetkililerin, filmi çeşitli mekânlarda göstermelerini engellediğini belirtti. Sonuçta film, Sırp hükümetinin kontrolüne tabi olmayan Avusturyalı bir şirkete ait bir mekânda gösterildi.

Çin’de 23 yıldır süren Falun Gong zulmünün kurbanlarını anmak için düzenlenen mum ışığı nöbeti. Eşi Ju Reihjong ve kızı Li Xiaohua, zulümde ölen Li Delong’un bir fotoğrafını tutuyor. 21 Temmuz 2022, Washington Anıtı. (Fotoğraf: Samira Bouaou, The Epoch Times)

​7 Mayıs’ta polis gelip Markoviç’i karakola çağıran memurların yalnızca emirleri yerine getirdiklerini açıkça belirttiklerini söyledi.

“Barışçıl olduğumuzu biliyorlar” dedi.

Markoviç, Belgrad polis şefinin şunları söylediğini anlattı: “Sizin iyi insanlar olduğunuzu biliyorum. Seni sorgulamayacağım. Seni sorgulamama gerek yok. Ancak bölge savcısı bizden 48 saat gözaltı talep etti.”

Markoviç, tutuklanan uygulayıcıların, gözaltına alınmaları nedeniyle hükümete dava açmayı planladıklarını söyledi. Sırbistan’daki Falun Gong uygulayıcıları daha önce hükümete karşı, iki dava açmışlardı. 2014 tutuklamaları nedeniyle ülkenin en yüksek mahkemesinde açtıkları davayı kazandılar.

“Bunun için de onlara dava açacağız ve kazanacağımıza eminim” dedi.

Yazan: Eva Fu, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, The Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.