Siyonistlerin Batı Dünyasına Attığı Kazık

“Suç büyüdükçe, kabahat küçülür”

Renkli devrimleri hatırlayınız! Arkasında kimler vardı? Turuncu devrimler de denilen hareketlerin ardında Soroscu Siyonist örgütler vardı ki en büyük kazanımları Ukrayna’da Zelensky iktidarı oldu. Bunun gibi dünyanın birçok ülkesinde, tabii ağırlıkla Batı ülkelerinde hep AB yanlısı, NATO yanlısı güya özgürlükçü, insan haklarını savunan kesimler desteklendi. Türkiye’de de Gezi olayları bunun bir tezahürüydü.

Amaç, Batı aracılığıyla insan hakları, iklim meselesi, çocuk, kadın, hayvan, özgürlük diye diye ülkeleri, Siyonizmin müdahalesine açık hâle getirmekti.

Tabii bu Turuncu devrimlerin öncesinde de süren bir mücadele ve müdahale operasyonuydu ki ağırlıkla ikinci dünya savaşı sonrasında başladı diyebiliriz. Öncelikle Batı toplumları göçmenlere açık hâle getirildi. Önce sorun, gönüllü işgücü ihtiyacı nedeniyle halledildi. Sonraları göç kaynağı ülkelerde ekonomik sıkıntılar, terör, insan hakları ihlalleri, iklim, etnik konular kaşınarak, insanlar göçe zorlandı. Elbette bir kısmı da daha iyi yaşam koşulları ve güzel kazanç için düştü yollara..

Bu arada organize insan kaçakçıları türedi. Vize işleri, insan kaçakçılığı büyük paralar karşılığında çözülüyordu. Bu, para getiren bir sektör hâline geldi.

Hristiyan değerlerine, belli bir sosyal yapıya sahip, istikrarlı, disiplinli, üretken Batı toplumları rehavete, uyuşturucuya ve tembelliğe alıştırıldı. Pis ve ağır işler göçmenler tarafından yerine getirildi.

Siyonistlerin temel amacı burada ne idi? Batı toplumlarını dini, millî, manevî değerlerden uzak tutarak, Batı’nın demografisini melezleştirerek ne elde etmek istiyorlardı? En başta Siyonistler Batılı Hristiyanlardan rövanş -geçmişte yaşadıkları zulümden dolayı – almak istiyorlardı. Dünyayı dizayn etmek için melezleşmiş, dini, millî hassasiyeti bulunmayan, yönetmesi kolay toplumlara ihtiyaçları vardı çünkü.

Bu vesile ile Batı’nın tüm kurumlarını, kritik yerlerini para, medya ve akademi ile ele geçirdiler. Hem bu sayede Batı sadece İsrail’in güvenliğine odaklanacaktı. ABD bu işi 75 yıldır büyük bir titizlikle uyguladı. Kendi iç sorunlarını erteleyerek, İsrail’in güvenliğine odaklandı.

Trump ile beraber iktidara gelen MAGA hareketi bunu gördü. Yıllardır Siyonistler tarafından nasıl teslim alındıklarını ve ABD yerine, İsrail’in dertlerini öncelemek zorunda olduklarını fark ettiler. Ancak yerleşmiş müesses nizamı söküp atmak hiç de kolay değil.

Avrupa’da da yükselen milliyetçi dalga da MAGA’cılar gibi bu oyunu gördü. ABD, Avrupa göçmen akınlarıyla adeta teslim alındı. Bunu da el altından Siyonistler organize etti.

Şimdilerde ABD ve Avrupa toplumları kendi öz değerlerinden uzaklaşmış âdeta toplum yapıları yabancı kültürlerle bitirilmiştir. Bugün ABD ve Avrupa yaşanmaz bir noktaya doğru gitmektedir. Batı, bu sorunlarını aşmak için büyük ihtimalle hem iç hem de dış savaşlara sarılmak zorunda kalacaktır.

İnsan hakları, çocuk, kadın, hayvan hakları, iklim değişikliği, özgürlük, LGBT, etnik ayrımcılık, halkların kendi kaderini tayin hakkı, kuş, böcek, nükleer, çevre, faşizm, dikta rejimi, yeşil, soykırım diye diye toplumların içi boşaltıldı; tüm değerler yok edildi.

ABD’ye Avrupa’ya bakınca al sana özgürlük, insan hakları diyesi geliyor insanın. Siyonist boyunduruk altından çıkmak kolay mı? Vallahi zor görünüyor.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.