Sporda Şiddetin Önlenmesi İçin Proje Hazırlayan İki Spor Yazarı, İşe Tribün Liderinden Başlayacak
Yıllardır sporda şiddetin önüne geçilmesi için harcanan çabalara, hazırladıkları projeyle iki spor yazarı da katılıyor. Türkiye’de büyük bir sağlık ve akaryakıt kuruluşunun sponsorluğunda “Tribün Sevgi Mekanı; Şefkatin Doğduğu Yerdir” adlı bir proje hazırlayan Fotomaç Gazetesi yazarı Hakan Coşkun ile Futbol Plus Dergisi editörü Bülent Bulaç, üç yardımcılarıyla birlikte sporda şiddetin önüne geçmeye çalışacak. Türkiye Futbol Federasyonu ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün de onayı alan Coşkun ve Bulaç, her ilde bir sorumlu ve bunlara ilave dörder yardımcı gönüllüyle projeyi başlatacak. Türkiye’nin muhtelif yerlerine asılmak üzere afişler hazırlayan ekip, Kurban Bayramı’ndan sonra kulüpleri ziyaret edecek. Üniversitelerde paneller düzenleyecek ekip, taraftar gruplarını bilinçlendirecek. Tribündeki taraftar grubu liderleriyle temasa geçerek eğitim seminerleri tertip edecek. İki yıl önce çalışmaya başlayan iki spor yazarı, projeyi geçen ekim ayı sonunda tamamlandı.
İlk olarak bireylere anasınıfından itibaren sporun sağlıklı yaşam için gerekli faaliyet, bir gösteri ve oyun olduğunun öğretilmesi gerektiğine inanan Bulaç, bireylerin spora her zaman bu bakış açısıyla yaklaşmasının önemine işaret ediyor. Bu sebeple eğitim sisteminde sporun yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması için çalışacaklarını söyleyen Bulaç, bireylerin içindeki öfkeyi bir şekilde dışarı atmak istediğini, sporu da bunun için biçilmiş kaftan olarak gördüğünü belirtiyor. Bireylerin spora yönlendirilmesi gerektiğine işaret eden Bulaç, “Şiddet olaylarına karışan kişilerin yaş grubunu 15–30 arası olarak belirleyebiliriz. Özellikle lise çağındaki gençler bu tür olaylara daha açık ve kolay yönlenebildiği için bir şekilde sporun içine sokmak gerekmektedir. Bu nedenle amatör kulüpler maddi anlamda desteklenerek, özellikle bu yaş grubundaki gençlerin amatör sporlara yönlendirilmesi gerekmektedir. Belirli bir disiplinle yapılan spor, bireye kendini kontrol etmekten sağlıklı iletişime, disiplinli bir yaşamdan öfke kontrolüne kadar birçok yarar sağlamaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Okullarda Şiddeti Önleme Projesi daha da geliştirilerek, Futbol Federasyonu ile ortaklaşa hareket edilebilir ve bu sayede okullardaki öğrencilere daha kapsamlı eğitim verilebilir.” diyor.
En önemli konuların başında ise futbolu profesyonel olarak yapan sporcuların öfke kontrol çalışmalarına tâbi tutulması ve her kulüpte bir psikoloğun görev yapması olduğunu ifade eden Bülent Bulaç, binlerce taraftarı ve hayranı bulunan profesyonel oyuncuların gerek saha içi gerek saha dışı yaşantılarının sürekli izlenmesi, özellikle karşılaşmalarda agresif tavırlar sergilemelerinin tribünleri de büyük ölçüde etkilediğini anlatıyor. Bulaç, medyada yer alan her türlü ve özellikle spor içindeki şiddet haberlerinin dikkatli yayımlanması için çalışma yapacaklarına dikkat çekiyor.
Kulüp yöneticilerinin basın açıklamalarında daha dikkati olması, kişileri tahrik edici ya da aşağılayıcı sözler sarfetmemesi için gerekli düzenlemenin yapılmasına öncülük edeceklerini belirten Bulaç, “Sporda şiddet yasasının detaylı, kapsamlı bir şekilde hazırlanarak yürürlüğe girmesi ve şiddeti önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesi gerekmekte. Stat güvenliklerin sağlanmasında sıkı denetim yapılması, gerekirse giriş kapılarına x-ray cihazları yerleştirilerek suç aletlerinin daha rahat takibinin yapılması sağlanmalı. Taraftar gruplarının rant elde etmek için yaptığı uygulamalar tespit edilerek gerekli önemlerin alınması gerekiyor. İlk etapta suçların yoğunluk gösterdiği illerden başlanmak üzere Türkiye’yi kapsayacak bir çalışma yapılması şart.” şeklinde konuşuyor.