Tahkim Kurulu Beşiktaş’ın İtirazını Redetti

beşiktaş logoTürkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Gökhan Töre’nin aldığı üç maçlık ceza için Beşiktaş’ın yapmış olduğu itirazı reddetti.

Tahkim Kurulu’nun bugün yaptığı toplantı sonrası almış olduğu kararlar şöyle:

“Beşiktaş’ın futbolcusu Gökhan Töre ile ilgili 09.11.2014 tarihli dilekçesi okundu. Başvurunun, Kurulumuzun 01.11.2014 tarihli ve E.2014/239, K.2014/244 K. sayılı kararına karşı yargılamanın iadesi ve uygulamanın durdurulması talebi mahiyetinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Başvurucunun, dayandığı müsabakaya ilişkin belge ve kayıtlar ile tüm dosya üzerinde yapılan müzakere neticesinde; yargılamanın yenilenmesi (disiplin yargılamasının iadesi), Futbol Disiplin Talimatı’nın 91. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir:

“Disiplin Kurullarının, kesinleşen bir kararında dayanılan delillerin gerçeğe aykırı oldukları veya kararı etkileyecek yeni bir delilin meydana çıktığı veya kararın yerine getirilmesi tamamlanmadan önce mevzuatta ilgililer lehine bir değişiklik yapıldığı takdirde; ilgili kişi veya kulüpler ile soruşturma mercileri, kararı veren Disiplin Kurulu’ndan yargılamanın iadesini talep edebilirler. Bu talep üzerine ilgili Disiplin Kurulu, inceleme sonucuna göre, önceki kararın değiştirilmesine yer olmadığına karar verebileceği gibi yeni bir karar da verebilir.”

Görüldüğü üzere FDT’de, yargılamanın yenilenebilmesi için 3 tahdidi neden sayılmış; sadece bu hallerin varlığı halinde yargılamanın yenilenebileceği belirtilmiştir. Olağanüstü bir yargı olan yargılamanın yenilenmesinde, kurulan hükmün sakatlığı ancak, hükme esas delillerle aynı kuvvette bir delil eşliğinde ileri sürüldüğünde dikkate alınabilir.

Yargılama konusu “hakaret” eylemi, müsabaka görevlilerinin raporlarında yer almış olup bu aşamadan sonra yapılacak tartışmada öncelikle, FDT’nin 76.maddesi dikkate alınarak sunulan tüm delillerin kuvveti belirlenmelidir. FDT’nin 76/I. maddesine göre “Müsabaka görevlilerinin raporlarında bulunan hususlar aksi ispat edilmediği sürece doğru kabul edilir”. Söz konusu hükümden açıkça anlaşıldığı üzere, müsabaka görevlilerinin raporlarında bulunan belirlemeler karine olarak doğru kabul edilmekte, ancak bu karinenin aksinin ispat edilmesine imkan verilerek ispat yükü ise faile yüklenmektedir. Buna göre, futbol disiplin hukukunda, müsabaka görevlilerinin raporlarının, aksi ispat edilmediği sürece, atılı eylemin ispatı ve fail hakkında ceza tayini için tek başına yeterli delil olarak kabul edildiği söylenmelidir. Futbol yargısında, işlediği disiplin ihlali müsabaka görevlerinin raporunda yazılı olan taraf, raporun aksini FDT’nin “Deliller” başlıklı 75. maddesi ve “Disiplin Yargılaması” başlıklı 85.maddesinin 3’ncü fıkrası uyarınca ancak futbol yargısında kabul edilen deliller (müsabaka görevlilerinin raporları, tarafların ve tanıkların beyanları, maddi deliller, uzman görüşleri ve ses ya da video kayıtları), diğer bir deyişle en az müsabaka görevlilerinin raporları kadar kuvvetli deliller vasıtasıyla ispat etme imkânına sahiptir. Ancak bu noktada, adli yargıda olduğu gibi futbol yargısında da, delillerin kuvveti yönünden bir değerlendirme, kuvvet derecelendirmesi yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bilindiği üzere, usul hukukunda yazılı delil karşısında tanık deliline itibar edilmez. Buna karşılık, bir hareketten/eylemden ibaret (şiddetli hareket, sportmenliğe aykırı hareket, tükürme, saldırı gibi) maddi bir fiilin ispatında görsel kayıtlar, yazılı ya da sözlü bir delil karşısında daha kuvvetli ve yeterli bir delil olarak kabul edilir. Bu çerçevede futbol ispat hukukunda da; tamamen maddi bir fiilden ibaret bir disiplin ihlali karşısında, görsel kayıtlarla müsabaka görevlilerinin raporlarının aksinin ispatının mümkün olduğu, buna karşılık sözlü bir ihlal karşısında müsabaka görevlilerinin raporlarının tanık delilinden daha kıymetli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Hal böyle olmakla birlikte, müsabaka görevlilerinin raporlarında geçen sözlü bir disiplin ihlalinin aksinin, teknik ve hukuki olarak sıhhatinden şüphe edilemeyecek bir ses kaydı ile ispatına imkan tanınmalıdır.

Kulüp, gerek esas yargılamada gerekse yargılamanın yenilenmesi talebinde yeni bir delil sunmadığı gibi, gerekçe gösterdiği olaya dair futbol yargı kurullarındaki bir yargılama veya bu yargı kurullarının bir hükmünden de bahsetmemektedir. Başvuruda müsabaka hakeminin takdir alanı ve yetkisi ile disiplin yargısının başlayacağı zaman ve yer dikkate alınmamış olup müsabaka görevlilerinin raporunda yer almayan, takdir alanı içinde kalan ve bu suretle disiplin mercilerinin yargı yetkisine dahil olmayan bir olayın, yargılamanın yenilenmesine esas alınması mümkün değildir. Böylece, Kurulumuza yapılan başvuruda, FDT’nin 91.maddesinde belirtilen;

a. Dayanılan delillerin gerçeğe aykırı oldukları,

b. Kararı etkileyecek yeni bir delilin meydana çıktığı,

c. Kararın yerine getirilmesi tamamlanmadan önce mevzuatta ilgililer lehine bir değişiklik yapıldığı, hallerinden herhangi birinin gerçekleştiğini ispata yeter kuvvette delil sunulmadığı;

dilekçede dayanılan beyan ve delillerin, yargılamanın yenilenmesine dayanak olamayacağı anlaşıldığından, Beşiktaş A.Ş.’nin, Gökhan Töre ile ilgili başvurusunun reddine; esas hakkında karar verildiğinden uygulamanın durdurulması talebinin reddine, oybirliği ile karar verilmiştir.”

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.