Türk Ralliciler Pekin-Paris Rallisinde Anadol İle Tarih Yazıyor
PEKİN– Dünyanın en ünlü klasik otomobil yarışı Pekin-Paris Rallisi Çin Seddi’nden başladı. Bu yarışta Türkiye ilk kez temsil ediliyor. Ahmet Öngün ve Erdal Tokcan 1967 model Anadol otomobili ile yarışa başladı.
Pekin’de bugün başlayan ralli, 1907 yılından bu yana yalnızca 3 kez yapılabildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden onlarca klasik otomobil, Paris’e gitmek için yola koyulurken, birçok Çinli de klasik arabalar önünde fotoğraf çektirdi.
Yarışa katılan Türk pilotların oldukça heyecanlı olduğu gözlendi. Moğolistan’ın en zor bölge olacağını ve burada yol olmadığı için kum tepelerinden geçeceklerini anlatan Ahmet Öngün, ilk defa çıktıkları bu rallide Moğolistan’ın ardından rotalarının Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran, Türkiye, Yunanistan, İtalya ve Fransa olduğunu ve 11 ülkeyi geçeceklerini aktardı.
Türk pilotlar yarışın başlangıcından sonra 15 bin kilometre yolu 37 günde kat edecek. Senelerdir Türkiye’de klasik otomobilciler kulübünün kurucuları olarak, otomobilci dostlarının geçişlerinde yardımcı olduklarını belirten Öngün, “40 yıllık dostum Erdal’a 2 yıl önce ‘geliyor musun?’ dediğimde düşünmeden ‘evet’ dedi. Her zaman bunu yapmak istiyorduk ama bu sefere nasipmiş. Ancak bunu bir sosyal sorumluluk projesine çevirmek zorunda hissettik kendimizi.” dedi. Cihan Haber Ajansı’nın sorularını cevaplayan Öngün şöyle konuştu: “Biz bunan büyük keyif alacağız ama ‘Türk halkı bundan ne kazanır?’ sorusunun cevabı olarak da eğitime bütün sponsorluk paralarının verilmesi oldu. Yani 2 milyon 250 bin TL’lik bir paradan bahsediyoruz ve bunun yüzde 25’ini kurumsaldan aldık. Bugün itibariyle 70 öğrencimiz 4 yıllık üniversite masrafını çıkarmış oldu. Bundan büyük keyif alıyoruz.” Öngün, Anadol’un her yerini gözden geçirdiklerini ve yolda bırakmayacağını umduklarını da söyledi.
ÜRETTİĞİ ANADOL İLE 40 YIL SONRA RALLİYE KATILDI
Erdal Tokcan ise, 40 yıllık arkadaşı ile birlikte bugün yola çıkacaklarını belirterek, heyecanın son dorukta olduğunu ve kazasız belasız Paris’e varmayı umduklarını kaydetti. “Anadol, bugüne kadar Türkiye’de üretilmiş yegâne Türk markası. Bu araç da 1967’de üretime başlandığı ilk sene üretilmiş. Ben de mühendisim ve profesyonel hayatıma bu fabrikada mühendis olarak başladım.” diyen Tokcan, “Dolayısıyla benim için ayrı bir nostaljisi var. O dönemlerde ürettiğimiz arabayla 40 yıl sonra yarışma çok heyecan verici. Yolda bırakmaması için 130 kalem yedek parça aldık yanımıza. Motor ve şanzıman hariç büyün hasar görebilecek yerlerin yedek parçaları var. İnşallah değiştirmek zorunda kalmayız.” şeklinde konuştu.
Sadece Adadol’un start alışını görmek için işi gücü bırakıp California’dan gelen Selim Dinçer adlı Tük ise, Anadol’un Türk insanının iş gücüyle ortaya çıkmış Türk markası olmasının özel bir önem taşıdığını dile getirdi.
GÜRKAN GENÇ, GOBİ ÇÖLÜNÜ GEÇEN İLK TÜRK BİSİKLETÇİ OLACAK
Türk bisikletçi Gürkan Genç, altı ay önce çıktığı dünya turuna Çin’de devam ediyor. Pekin’de yoluna devam eden Genç, Gobi Çölü’nü geçen ilk Türk olacak. Genç bugün başlayan Pekin-Paris rallisinde Tük pilotlarını yalnız bırakmadı. Türk bisikletçi, rallinin start almasıyla birlikte Çin Seddi’nden Türk pilotlarla birlikte Moğolistan’a hareket etti.
Pekin’den ayrılmadan önce Cihan’a konuşan Genç, “Çocukluk hayalimdi ve imkân ve zamanım da olduğundan yola çıktım.” dedi. Genç, 3 Nisan 2010’da yola çıktığını ve 30 Ağustos’ta Pekin’e vardığını anlattı. Samsun’dan yola çıkan Genç, Çin’den önce sırasıyla Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan’ı geçmiş. Moğolistan, Rusya, Güney Kore ve Japonya şeklinde yolculuğunun devam edeceğini belirten Genç, şu ana kadar 7 bin 150 kilometre yol yaptığını ve önünde bir altı ay daha olduğunu söyledi.
Yolculuğu boyunca bazı ilklere imza attığını anlatan Genç, Türkmenistan’ı bir baştan diğer başa resmi olarak bisikletle geçen tek bisikletçi unvanı aldığını, Tacikistan’da bisikletçiler için Everest sayılan Pamir Dağı’na 4 bin 650 metreye bisikletiyle tırmandığını ve şimdi de Gobi Çölü’nü bisikletiyle geçen ilk Türk unvanı alacağını ifade etti.
Yaşadığı zorluklara da değinen Türk bisikletçi, Özbekistan ile Tacikistan arasındaki ara bölgede kaldığı bir hafta içinde kendini en güvensiz olarak hissettiğini kaydetti. Tacikistan’da kampının basıldığı ve silahlı saldırıya uğradığını ifade eden Genç, geçtiği yerler hakkındaki bilgileri ve detayları da yazdığını ve kayda aldığını aktardı.
Altı ay boyunca 15 günü otelde, diğer günleri de çadırda geçirdiğini söyleyen Genç, içecek su ve yemek bulamadığı, duş alamadığı zamanlar olduğunu ifade etti. “Hayalimi gerçekleştiriyorum.” diyen Genç, geçtiği ülkelerdeki Türk misafirperverliğinin kendisini çok etkilediğini dile getirdi. Genç “Yolculuk çok zor ama bir o kadar da keyifli. Bunun ne kadar zor bir macera olduğunu yola çıktıktan sonra anladım.” diye konuştu. Türk bisikletçi Genç, kendi rotasının en zor rota olduğunu ve bunu başaran ilk Türk olacağını da sözlerine ekledi.
Genç’in yolculuk amacı ise küresel ısınmaya ve giderek artan çevre kirliliğine dikkat çekmek, şehirlerde doğa dostu ve ekonomik bir ulaşım aracı olan bisiklet için yol ağının büyütülmesi için gündem oluşturmak, Ankara’da da bisiklet yollarının yapım sürecini hızlandırmak. Bisikletin bir ‘karne hediyesi’ değil ulaşım aracı olduğunu çocuklara ve ailelere anlatmak, gençlerde ‘ben de başarabilirim’ duygusunu canlandırmak, kişisel hedeflere destek olmak; çevrecilik, güç, dayanıklılık, performans, azim, hırs, cesaret, hayal gücü, macera değerlerini gençlere hatırlatmak, kendi kültürünü diğer toplumlara anlatmak da Gürkan Genç’in başlıca amaçlarından.