Agos Gazetesinin Önünde Binlerce Kişi Hrant Dink Davasını Protesto Etti
Bu hafta, 19 Ocak 2007’de Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki çalıştığı Agos Gazetesi çıkışında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink’in ölüm yıldönümüydü. Ölümünün 5. yılında tüm Türkiye’nin beklediği cinayetinin sanıkları için yargının vermiş olduğu karar, büyük tartışma yarattı.
O zaman henüz 17 yaşında olan tetiği çeken Ogün Samast, azmettiren Yasin Hayal, Erhan Tuncel ve cinayetle bağlantısı olan sanıklar kısa sürede yakalanmıştı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Yasin Hayal’i ‘‘Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme cinayetin en önemli azmettiricilerinden biri olan Erhan Tuncel’in Hrant Dink davasında azmettirici olmadığına karar verdi. Ancak Mc Donalds’ın bombalanmasından dolayı 10 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etti. Sanığın içeride yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakılmasına karar verdi. Cinayeti işleyen Ogün Samast ‘‘tasarlayarak adam öldürmek’’ ve ‘‘Ruhsatsız silah bulundurmak’’ suçlarından toplam 22 yıl 10 ay kesinleşmiş ceza almıştı. Olayla bağlantılı olan resmi görevlilerin hiç davada adlarının geçmemesi kamuoyunda bir tartışma konusu yarattı. En azından Ogün Samast’ın yakalandığı karakolda cinayet sanığı ve Türk Bayrağı ile resim çektiren polisler bile davaya dahil edilmediği gözlemlendi.
Hrant Dink Davası’nda mahkeme tutuklu sanıkların tamamını ‘‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçundan beraat ettirdi. Planlı ve organize olduğuyla ilgili güçlü delillerin olduğu davada, suçun bir iki kişi üzerine yıkılması başta Dink Ailesini, aydınları, hukukçuları, akıl ve vicdan sahibi tüm herkesi derinden etkilediği görüldü. Yazar Adalet Ağaoğlu, Akşam Postasına verdiği demeçte ‘‘Davayı başından beri takip ediyorum.Sonucu kabul etmek mümkün değil. Asıl suçluları bulmak için hiçbir adım atılmadı! Bugünkü yürüyüşten çok etkilendim. Bu vicdani bir hareketti. Çok sahiciydi. Bana gelecek için büyük bir umut verdi.’’ Dedi.
Türkiye’de okul harçları için gösteri yapan üniversite öğrencilerini bile ‘örgütlü suç kapsamında’ yargılayan bir adalet sistemi Hrant Dink’in Dava’sında almış olduğu karar kamuoyu vicdanını yaraladığı görüldü.
Mahkeme Başkanı: Eldeki Delillere Göre Karar Verdik
Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, ‘eldeki delillere göre karar verdik’ diye mahkemenin kararını savunurken Dink Ailesi’nin avukatı Fethiye Çetin, 4,5 yıl süren yargılama sırasında toplanmasını talep ettikleri delilerin poliste zaten mevcut olduğunu ancak bunların savcılığa ve mahkemeye gönderilmediğini ileri sürdü. Soruşturma sırasında müşteki olarak ifadesi alınan Dink ailesi üyeleri, Ergenokon Terör Örgütü davası sanığı olan avukat Kemal Kerinçsiz, Tuğgeneral Veli Küçük ve avukat Levent Temiz’den şikayetçi olduklarını ancak herhangi bir işlem yapılmadığını ifade ettiler.
Dink ailesine göre mahkemeye getirilmeyen davayla ilgili delil olabilecek materyaller de şöyle: Ogün Samast’ın cinayetten yarım saat öncesine kadar bulunduğu internet kafenin bilgisayar kayıtları mahkemeye getirilmemesi. Sanıkların kullandığı cep telefonlarıyla ilgili muamma çözülmedi. Cep telefonlarının sim kartların nerelerden çıktığı ile ilgili karışıklıkların olması. Cinayetten sonra polis çevredeki kamera görüntülerini topladı ancak Hrant Dink’in cinayetten önce görüntülendiği Akbank görüntülerinin sabahtan öğlene kadarki kayıtları yok. ( Dink ailesinin avukatları, polisin olayın hemen ardından bütün görüntüleri topladığını, bu görüntülerin poliste olduğunu ancak bir kısmının kaybedildiğini savunuyor.)
Dink Ailesinin avukatlarının iddiasına göre olaya yakın bir yerde bulunan Yapı Kredi Bankası’nın güvenlik kameralarının olay anında bozuk olması ve kayıt yapamaması da Danıştay Saldırısı sırasında kameraların bozulmasına benzetiliyor.
Avukatlara , 2008 yılından beri TİB kayıtlarının peşinde olduklarını oysa bunlar emniyetin elinde olmasına rağmen ve son dakika avukatlara verildiğini ifade ettiler. Avukatların, olay günü olay bölgesinden 5 kişinin davanın sanıklarından Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu’yla görüştükleri yönündeki tespitleri de dikkate alınmadığı söylendi.
Dink ailesine göre soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan’da şaibeli bir isim. Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink, Selim Kutkan için, “Ergenekon dosyalarında gördüm, Selim Kutkan 2009’da telefonla Ergenekon sanıklarına operasyon bilgisi verirken dinlemeye takılmış, Bu soruşturmayı yürüten adam bu, Sanık olabileceklere soruşturma yaptırdılar” dedi.
Etiketler: Hrant Dink,Agos Gazetesi,Dava,Ogün Samast
