Wang Lijun’un Falun Gong’a İşkence ve Organ Toplama Eylemine Karıştığı İddia Ediliyor
Çin Rejimi Krizde
Falun Gong zulmünü araştıran insan hakları örgütü tarafından yayınlanan bir raporda, Chongqing’in eski Vali Yardımcısı ve Polis Şefi Wang Lijun’un, geçmişte mahkumlardan çalınan canlı organ toplama işine karışmış veya bu işi yönetmiş olabileceği iddia ediliyor.
Falun Gong Zulmünü Araştıran Dünya Örgütü’nün (WOIPFG) 15 Şubat tarihinde yayınlanan raporu mahkumlardan toplanan canlı organ işi ve Falun Gong işkencesi ile Wang Lijun arasında bağlantılar kuruyor. Ayrıca raporda Wang’ın bu iki faaliyeti birleştirdiği varsayılıyor.
Araştırma ve Uygulama
Mayıs 2003 ile Haziran 2008 tarihleri arası Wang Lijun, Jinzhou Şehri Asayiş Bürosu Şefi ve Parti Sekreteri olarak çalışıyordu. Ayrıca, 2004 yılından itibaren Vali Yardımcılığı görevine getirildi. Bu resmi görevler dışında, resmi olmayan bir takım görevler de üstlendi.
Wang, ayrıca aynı binada yer alan Jinzhou Kamu Güvenliği Bürosu Psikoloji Araştırma Merkezi’nin(OSPRC) müdürüydü.
Psikoloji Araştırma Merkezi ilk olarak 2005 yılında iki mahkumun öldürülmesi sebebiyle suçlandı. Bu olaya muhabirler ve uzmanlar da tanık oldu. Yayınlanan bir rapora göre kurulan düzen bir araştırma laboratuvarı gibiydi.
Rapora göre “araştırma merkezi” ölüm cezasına çarptırılan mahkumların enjeksiyon yöntemi ile infaz edildiği bir yer haline gelmişti. Olaylara araştırmacılar ve uzmanlar da tanık oluyordu.
Liaoshen Evening haberine göre, bu idamlardan toplanan veriler “mahkumun ölüm süreci, sağlıklı bir insanın toksin enjeksiyonu öncesi ve sonrası verdiği tepkiler, toksin enjeksiyonundan sonra değişik organlarda kalan toksin, ölüm öncesi psikolojik değişim, ölüm sonrası organ nakli” gibi araştırma konularına büyük katkı sağlıyordu.
Dragon Design Vakfı websitesinde yayınlanan bir habere göre, 2006 yılında Wang organ toplama çabaları için ödül aldığında, araştırma merkezini en doğru anatomi ve organ nakli merkezi olarak tanımladı. Wang’a çabalarından ötürü Guanghua Bilim ve Teknoloji Vakfı tarafından ödül verildi.
‘Hala Canlı’
Kanadalı insan hakları avukatı ve Falun Gong mahkumlarının organlarının toplanması ile ilgili raporun yazarı David Matas, Epoch Times ile daha önce yaptığı röportajda, “Eskiden mahkumların idamı için silah kullanılırdı. Daha sonra silah yerine enjeksiyon kullanmaya başladılar. Aslında enjeksiyon yoluyla öldürmüyorlar, ama felç edip vücut hala hayatta iken organları çıkarıyorlar” dedi.
Wang Lijun’un araştırması bu değişimin hızlanmasında önemli bir rol oynamış olabilir.
Siyasi patronu Bo Xilai, 2008 yılında Chongqing’e geçince Wang da Chongqing Kamu Güvenliği Bürosu Başkanı oldu. Global Times’da yayınlanan bir makaleye göre, Aralık 2008’de Chongqing, yavaş yavaş silahı kaldırarak enjeksiyon yolu ile infaza geçmeye başladı.
David Matas bir önceki telefon röportajında “Bu işlemin tek amacı, organı çıkarırken canlı tutmak, böylece organ daha sağlıklı oluyor. Eğer organ kullanılmayacak ise silah ile de infaz yapılabilir” dedi.
Ayrıca Matas “Enjekte edilen ilacın dezavantajı organı biraz lekeliyor olması, fakat bu işlemde organ canlı çıkarılabiliyor. Çin’de ilaç ile öldürme furyası başladı çünkü bu şekilde ölümlerde daha fazla organ çıkarılabiliyor ve nakil için organ yeterli süre dayanabiliyor” dedi ve ekledi “Bu konu hakkında işte bu şekilde konuşuluyor.”
Hesap Ortada
WOIPFG, bu teknik gelişmelerin aynı zamanda Çin çalışma kampları ve hapishanelerindeki Falun Gong uygulayıcıları için de denendiğini söylüyor.
WOIPFG hesap basit diyor: ülkede çok sayıda organ nakli operasyonuna kıyasla çok az sayıda idam cezası ve organ bağışı söz konusu.
Eski devlet avukatı ve Kanada Dışişleri Bakanı David Kilgour ve uluslararası insan hakları avukatı David Matas’ın ortak çalışması olan 2006 raporu ve 2009’da yayınlanan “Kanlı Hasat” kitabına göre, Çin resmi açıklamalarında 2000 ve 2005 yılları arasında 60,000 organ naklinin gerçekleştirildiği belirtilmekte. Falun Gong işkenceleri başlamadan önceki 5 yıllık dönemde yapılan nakillerin sayısı ise 18,500 olarak kaydedilmiş ve bunun da idam edilen suçlulara ait olduğu varsayılmakta.
Kilgour ve Matas’a göre, işkence öncesi ve sonrası beş yıllık dönem içinde yapılan nakil operasyonu sayısındaki fark – toplam yaklaşık 41,500 organ nakli- büyük olasılıkla Falun Gong nüfusuna ait.
Ödülünü alırken yaptığı konuşmada Wang, Jinzhou kentindeki “araştırma merkezinde” on binlerce organ nakli yapıldığını belirtmişti, bu da faaliyetin en yoğun olduğu döneme denk gelmekte.
WOIPFG’nin sunduğu Falun Gong uygulayıcılarından organ toplama ile ilgili diğer kanıtlar ise Jinzhou gözaltı merkezleri ve mahkemelerindeki 2006 yılına ait telefon konuşma tutanakları.
Potansiyel organ alıcıları veya aracıları ile yapılan telefon konuşmalarında Falun Gong uygulayıcılarına ait organların hazır olup olmadığı sorulmakta. Bir Halk Mahkemesi’nde çalışan bir operatör “Aramızda görev bölümü yaptık. Ölüm davaları… Falun Gong, bizim mahkeme onların davasını Ceza Kanununun Birinci Bölümüne verdi” dedi.
WOIPFG ayrıca Wang Lijun’a bağlı çalışan bir polis memuru ile yapılan röportajın suretini temin etti. Falun Gong uygulayıcılarına işkence yapılan veya organlarının toplandığı hastanelerde ve diğer binalarda nöbet tuttuğunu ve bir Falun Gong uygulayıcısının organının nakledildiğine şahit olduğunu itiraf etti.
Yazının bir bölümünde şu soru-cevap yer almaktaydı: “Soru: Sorgulama sürecinde bir kez mi işkence yaptınız yoksa defalarca mı? Tanık: Birçok kez. O zamanlar, Wang Lijun, bize ‘hepsini ortadan kaldırmamız gerekir’ talimatı vermişti.”
Düzeltme: Falun Gong Zulmünü Araştıran Dünya Örgütü din, düşünce özgürlüğü isteyen insanları Çin’de Falun Gong’a yapılan işkenceye karşı biraraya getiren bağımsız bir organizasyon olup, Falun Gong ile herhangi bir resmi bağlantısı yoktur.
Haberi hazırlayan: Matthew Robertson
İlgili haberler
Çin Devlet Yetkilisi ABD Konsolosluğu’na İltica Girişiminde Bulundu