Xinjiang’daki Çin Polis Merkezi’ne saldırı: Aralarında Uygur Türkleri’nin bulunduğu yaklaşık 18 ölü
Çin’in Xinjiang bölgesindeki Polis Merkezi’ni kuşatan bir grup saldırgan, rehineler alarak, bazı polis memurlarını öldürdü ve binayı ateşe verdi. Çin devlet güvenlik güçleri, saldırıya şiddetle cevap vererek, saldırganları öldürdü.
Çin’in kontrol altında bulunan medyası, öldürülen kişiler konusunda çelişkili ifadelere yer verdi. People’s Daily Online’da, 14 saldırganın vurulduğu, 2 polis ve rehinenin öldüğü, bir polisin ise ağır yaralandığı, toplamda 18 kişinin öldüğü haberi yer aldı. Devlet yanlısı haber ajansı Xinhua’da ise 6 rehinenin kurtarıldığı haberi yer aldı.
Haber raporlarından 14 saldırganın öldürüldüğü bilgisi daha sonra çıkarılarak, sansürlenmiş olan bilgiler, Batı medyası ve bazı denizaşırı Çin medyasında, 4 kişinin öldüğü haberi olarak yer aldı. Diğer taraftan, bazı Hong Kong medyası haberlerinde ise, saldırganlarla birlikte 19 kişiye varan ölü sayısı açıklandı.
Olay, Xinjiang’ın güneybatısında yer alan, etnik gerginliklerin yaşandığı Hotan’da meydana geldi. Hotan, tarihi İpek Yolu’nun da bir parçası.
Çin’in kontrol altındaki medyası olayı derhal duyurarak, her zaman olduğu gibi iç ve yurtdışı basını yönlendirmek amacıyla, haberi rapor etti. Fakat yetkililer tarafından internette aranan kelimelerin ve bazı forumların sansürlenmesine rağmen, haberin gizlenen detayları bazı bloglarda ve medyada yayılmaya devam etti.
Hotan’ın yerlilerinden bir kişinin The Epoch Times’a yaptığı açıklamada, çok sayıda Sincan Uygur Türkü’nün polise saldırdığını söyledi. “Bazıları rehine alarak yangın çıkardı. Neden bunu yaptıklarını tam bilemiyorum. Birçok Uygur Türkü, polis tarafından öldürüldü. Tam olarak kaç tanesinin öldürüldüğünden emin değilim” dedi.
Devlet medyası herhangi bir sayı belirtmezken, Çin internet sitelerinde yer alan bazı bilgilerde 14 kişinin öldürüldüğü yazıyor. Bir web sitesi olan Saliu adındaki blogger, öğlen 12’de iş arkadaşının silah sesleri duyduğunu ve caddeden gelen bazı arkadaşlarının da çok ciddi bir şeyler olduğunu söylediklerini yazıyor. Silah seslerinin, polis ve ambulans sirenlerinin her yerde duyulduğunu yazan Saliu, çok ciddi bir şey olduğunu hissettiklerini, fakat ne olduğunu anlayamadıklarını söylüyor. Ofislerinin olay bölgesine sadece 10 dakika yürüme mesafesinde olduğunu belirten Saliu, son günlerde bölgedeki havada bir acayiplik olduğunu ve bir şey olacağını tahmin ettiklerini yazıyor.
Çin Komünist Partisi (ÇKP), geçmişte “ayrılıkçı grupları” kargaşayı teşvik etmekle suçluyordu, fakat medyaya Pazartesi günkü saldırı hakkında hiçbir detay sunmadı. Xinjiang’da yaşayan halkın çoğu, bir Türk etnik grup olan ve Sünni İslam dinine mensup Uygurlar’dan oluşuyor. Uygurlar, ÇKP otoritelerinden, kendi bölgelerinde kültürlerini, dillerini ve özgürlüklerini yaşama konusunda üstü örtülü bir şekilde baskı görüyor ve saldırıya uğruyorlar.
Bazı eleştirilere göre, bölgedeki kültürel etkileri azaltmak için, ÇKP, Han Çinlilerini, Xinjiang’a göç etmeye zorlamıştı. 2009’da tansiyon iyice yükselerek, şiddetli olaylar ve protestolar meydana gelmişti. Uygur aktivistleri ve insan hakları gruplarına göre, bu olayların patlak vermesinin sebebi, ileride Uygur muhaliflerini daha da baskı altına alabilmek ve yerel halka daha da sert kurallar koyabilmek içindi.