Yazılarını hala eliyle yazıyor , sonra daktilo ile temize çekiyor. Hayatında internet kullanmamış . Hürriyet gazetesinin haberine göre Auster : ‘Bana kalem lazım , kelimelerin çözülmesi için fiziki bir jest olmalı’ diyor. Atatürk’ün olağanüstü bir lider ve devlet adamı olduğunu belirten Auster Atatürk’ün Türkiye’yi baştan yaratan eşsiz biri olduğunu, 1. Dünya Savaşından sonra dağılan Osmanlıdan Türkiyeyi yarattığını ve modern dünyaya dahil ettiğini belirtiyor, ve ekliyor 20. yüzyılın en önemli tarihi kişiliklerinden bence.
Norveç asıllı 31 yıllık eşi Siri’den her kitabında bahsediyor. Türkiye’de yayınlanan Kış Günlüğü adlı kitabında bahsettiği trafik kazasından sonra aslında çok iyi bir şoför olmasına rağmen 10 yıldır hiç araba kullanmıyor.
‘Kış Günlüğü’ kitabını neden yazdığını şöyle açıklıyor: “Ne de olsa zaman azalıyor. Belki de şimdilik hikâyelerini bir yana bırakıp hayatının anımsadığın ilk gününden bugüne kadar bu bedenin içinde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu incelemeye çalışsan iyi olur.”
Hapiste yatan gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddettiğini belirten Auster ‘ Biz demokratlar Bush’lardan kurtulduk. Bir savaş suçlusu olarak yargılanması gereken Cheney’den kurtulduk. En çok endişelendiğim ülke. Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum davet alsam da. Aynı sebeple Çin’den gelen davetleri de geri çeviriyorum. Bu hükümetleri protesto ediyorum.
‘Gelsen ne olur gelmesen ne olur ‘diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a New York Times gazetesinden verdiği cevapta şunları söyledi. “Başbakan İsrail hakkında ne düşünürse düşünsün gerçek şudur ki orada fikir özgürlüğü mevcuttur ve hapisanelerde ne yazarlar ne de gazeteciler vardır. Uluslararası PEN örgütünün derlediği son rakamlara göre Türk hapisanelerinde yaklaşık yüz yazar tutsak vardır . Buna tüm dünyadaki PEN büroları tarafından yakından izlenen Ragıp Zarakolu gibi bağımsız yayıncılar dahil değildir. Sayın Başbakan, benim ülkem Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere, sizin Türkiyeniz de dahil olmak üzere, ancak benim güçlü inancım odur ki, ülkelerimizdeki, tüm ülkelerdeki koşulları iyileştirmek ancak sansürsüz veya tutukluluk tehdidi olmaksızın konuşma ve yazma özgürlüğünün tüm kadın ve erkekler için kutsal bir hak olarak kabul edilmesiyle mümkün olabilir. “
Paul Auster CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendisini Türkiye’ye daveti karşısında “Sayın Kılıçdaroğlu” diye başlayan cevabi mektubunda, “Desteğiniz ve Türkiye’ye nazik davetiniz için teşekkür ederim. Ülkenizdeki yazarlara karşı davranışlar hakkındaki kaygılarımı dile getirmek açısından şu ana dek gitmeme tutumumu sürdürmüştüm. Ancak mektubunuz bu konuyu düşünmeme vesile olmuştur. Önerinizi dikkatle değerlendireceğim” dedi.
Mektubunda teşekkürlerini ileten yazar Paul Auster , yoğun programına rağmen uygun bir zaman diliminde irtibata geçerek Türkiye’ye davet çağrısını değerlendireceğini belirtti.
