Yemin ve ÇKP Üyeliğinden Ayrılma Beyanı
Gerçekler Açığa Çıkıyor, Halk Uyanıyor
Antik Çin’de “Verilmş bir söz bin parça altın kadar değerlidir.” diye bir atasözü vardır. Yemin, başkalarının güvenini kazanmak için ve kişinin kendisi dürüst olsun diye verilen en yüksek dereceli sözdür, ve Tanrı’nın kendisini izlemesine izin vermektir. Antik dönemde Kral Zhou’nun iki oğlu bir ölümsüz Tanrı’yı takip ederek yıllarca zihin ve bedenlerini geliştirmişler ve vermiş oldukları sözlerinden asla dönmeyeceklerine dair yeminde bulunmuşlar, ancak ilerleyen zamanla ikisi de sözlerinde durmamış ve bu yüzden Tanrı’nın cezasına maruz kalmışlar.
Bir de ÇKP(Çin Komünist Partisi)nin kötülüklerine bir göz atalım – üyeliğine katılırken hayatını ona feda edeceğine dair ağır yemin ettiren ikinci bir parti daha yoktur dünyada. Partinin çıkarı uğruna ölen kişilere “şehit”deniliyor, ancak bu kelimenin anlamı Çince’de “kurban olmak” ifadesini içermektedir. ÇKP’nin aslında insan hayatına hiç de değer vermediği buradan anlaşılıyor. Gerçekte, zalim ÇKP’nin hükmü altında geçen 50 yıllık süre içinde 80 milyon Çinli anormal sebeplerden dolayı hayatını kaybetmiştir, başka bir deyişle ÇKP’nin “kurbanı” olmuşlardır.
Günümüzde ÇKP üyesi olan Çinliler de “kurban”olup olmamak için bir seçim ile karşı karşıyadır. ÇKP kurulduğundan beri, halkın düşüncesini esir etmeyi hedef almıştır. ÇKP bizzat kendisi ateist olup halkın inanç özgürlüğünü de kısıtlamıştır; politik zulümlerle Çin milletinin kalbini derinden yaralamış, devasa bir moral felaketi yaşatmıştır. Beş bin yıllık görkemli geleneksel Çin kültürüyse bir anda yerle bir edilmiştir. Doğanın dengesini altüst etmiş, adaletsiz olaylar ardarda yaşanmıştır; Çin’in binlerce firmaları ve fabrikalarının kapanmasına sebep olmuş, milyonlarca çalışanı işsiz kalmıştır; çiftçilerin toprakları ÇKP memurlar tarafından parça parça işgal edilip binalar villalar inşa edilmiş, yüksek karlarla milyoner olmuşlar, peki ya çiftçilere ne oldu? Onlar topraklarını kaybettikleri için ya işçi oldular ya da dilenci. “Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum” eserini birçok kişi okumuş, gerçekleri öğrenince ÇKP’nin bir tarikat organizasyonu olduğunu anlamıştır; yalan dolan tarih yazdıran, iyiliği baskı altına alıp kötülüğü yücelten, insan ile Tanrı arasındaki ilişkiyi kesen, evrene ve insana düşmanlık besleyen, Doğruluk – Merhamet – Hoşgörüye karşı çıkan bir topluluk. “Vur, bastır, öldür” diye yozlaşmış ne kötülük varsa etmiş, halkın alay konusu olmuştur. Son sekiz yıldır ÇKP’nin Falun Gong uygulayıcılarını acımasızca zulmetmesi ise kimse tarafından kabul edilemez bir olay haline gelmiştir. Bu nedenle ÇKP’nin üyeliğinden çıkmalıyız, çünkü bu vahşi partinin üstümüzde işlediği işareti ve verilen yemini silince ancak güvende olabiliriz. Eğer daha önce ÇKP için ağır bir yemin verildiyse mutlaka bunun artık geçersiz olduğuna dair beyan edilmelidir, aksi halde ÇKP parçalandığında onunla birlikte yok oluş felaketine katlanılacaktır.
Son günlerde birkaç olay halkı telaşlandırdı: Çin Bankası Harbin şubelerindeki şube müdürleri 1 milyar Yuan (yaklaşık 15 milyon ABD doları) para ile dış ülkelere kaçmış; Çin Yapı Bankası Jilin şube müdürü 1 milyar Yuan ile kaçmış vs. Paranın büyük çoğunluğu fon olup devletin tazminat ödeme garantisi yoktur. Bu olaylar masum Çin halkı için kuşkusuz yaraya tuz basmaktır. Söylenene göre zamanında Deng Xiaoping (1978 – 1992 yılları arasında Çin Halk Cumhuriyeti’nin devlet başkanı) şöyle demiş: “Yozlaşmaya karşı çıkarsan parti (ÇKP) ölür, yozlaşmaya karşı çıkmazsan bu ülke ölür.” Bugün ise yozlaşmalar toplumun her yönüne nüfuz etti, bu topluma ne oldu? Bu ülkeye ne oldu? Tüm bu sorular insanları derinden düşündürüyor…
Orijinal Çince Link:
http://www.epochtimes.com/gb/10/8/3/n2984714.htm