Yılmaz Vural:”Başarı istenseydi, Galatasaray’a Fatih Terim’in gelmesi lazımdı.”

İSTANBUL- Spor Toto Süper Lig’in sıkıntılı takımlarından Kasımpaşa’nın teknik direktörü Yılmaz Vural, ”Başarı istenseydi, Galatasaray’a Fatih Terim’in gelmesi lazımdı.” dedi. TRT Haber’de yayınlanan Akılda Kalan programının konuğu olan Kasımpaşa teknik direktörü Yılmaz Vural, Akılda Kalan’da Nuriye Akman’ın sorularını yanıtladı. Vural, Galatasaray’ın Hagi’den büyük beklentileri olmadığını söyledi. Yönetim kurullarının kendi geleceklerini ilgilendiren konularda maalesef hesap yaparak, kendilerini düşünerek davrandıklarını söyleyen Vural, “Başarı istenseydi Galatasaray’a Fatih Terim’in gelmesi lazımdı.” dedi.

Yılmaz Vural sözlerine şöyle devam etti:

“Yönetim Fatih Terim’i gerçekten getirmek isteseydi, teklifini veya taleplerini kabul eder, olur biterdi bu iş… Bir teknik adama bir şey teklif ediyorsanız o da şartlarını sunar, kabul ediliyorsa yapar. Ki Fatih Terim şartlarının kabul edilmesini isteyen bir antrenör… Galatasaray teklif etti diye kayıtsız şartsız teknik direktörlük yapacak biri değil.”

Hagi’nin teknik direktörlük döneminde başarısız olduğunu söyleyen Vural, “Hagi ilk geldiğindeki toleransı şimdi göremeyecek. Çünkü denendi. Kafalarında çok saygı duydukları Hagi portföyü bozuldu artık.” dedi.

Vural, Hagi’nin başarısız olması durumunda başında gösterilen sabrın gösterilmeyebileceğini söyledi.

 

HİÇ DOSTUM YOK

7-0’lık Trabzonspor maçının ardından medyaya da sitem eden ünlü teknik direktör, “Bu işte birkaç insandan başka hiç dostum olmadığını görüyorum. Medyadan da üç beş arkadaşım arıyor. Diyor ki, canını sıkma, arkandayız. Bir sürü insanın da yorumlarını dinliyorum, hiç de benden yana değil. Yani iyi gün dostları… Ben yine aynı Yılmaz Vural’ım. Eğitildiklerimi, öğrendiklerimi unutmadım. Yine aynı şeyleri yapıyorum.” dedi.

Yılmaz Vural, Nuriye Akman’ın “Medyadan biraz daha merhamet mi istiyorsunuz?” sorusunu ise “İstemiyorum. Samimi olsunlar. Yüz yüze geldiğimizdeki ifadeleri farklı, olmadığınız yerdeki ifadeleri farklı oluyor. Yani bu beni üzüyor mu, üzmüyor. Neden? Çünkü alıştık buna artık. Bu işin profesyoneliyiz. Maalesef bu işin gerçeği bu… Bunu böyle kabul etmek zorundasınız. O zaman başarılı olmak zorundasınız.” şeklinde yanıtladı.

 

HAKEMLER ADAMI ÇILDIRTIR

Programda Türkiye’deki hakemlerin zaman zaman çok büyük yanlışlar yaptığını söyleyen Vural “Şimdi Fenerbahçe maçına gelince de 90’lı dakikalardı, benim oyuncuma yönelik bir tavrım oldu. Ama bütün antrenörlerin her maçta yaptığı bir tavırdır. Ben yapıyorsam herkes yapıyordur. Lakin Yılmaz Vural’ı oradan attırıyor ya, o tabii ki bir hafta konuşulacak onun için. Ünlü bir hakem olacak o sayede. Maalesef yapıyorlardır yani. O zaman peki ben çok haksızdım da tahkim kurulu benim cezamı niye indirdi? Demek ki o bile saçma bulmuş cezanın bu kadar olmasını. Bizim hakemlerimiz de insan ama zaman zaman o kadar büyük yanlışlar yapıyorlar ki inanın çıldırtırlar adamı.” dedi.

Yılmaz Vural, Antalyaspor’un başındayken neden silahı başına dayadı? sorusunu da cevaplandıran Yılmaz Vural, Antalyaspor’un başındayken yaşadığı dramı anlattı. Vural, o dönemde silahı başına dayama sebebinin Antalyaspor’un küme düşmesiyle ilgili olmadığını, asıl nedenin en yakın arkadaşı olan Antalyaspor’un o dönemki klüp başkanı olduğunu belirtti.

Vural duygularını şöyle anlattı:

“Böyle bir aptallık yapmak üzereydim. Sonra düşündüm, kimin için yapıyorsun bunu diye. Benim tavrım aslında orada takımın düşmesiyle ilgili değildi. Çünkü kulübün başkanı olan can ciğer arkadaşım. O kulübün tam dibe vurmuş, iflas etmiş bir anında gelip… insani anlamda oraya geldim. Ben Yılmaz Vural’dım…. Siz gidip kariyerinizi riske ediyorsunuz, o takımın başına geliyorsunuz. Çok kısıtlı imkânlarıyla o takımı yeniden yaratıyorsunuz, lige çıkarıyorsunuz. Ve ertesi sene takım küme düşüyor. Düşmesinin nedeni kesin siz değilsiniz… Benim başındaki insanın benimle çok yakın, aynı yatakta yattığımız bir kardeşimiz, arkadaşımız… O insanın tavrı inanılmaz dokundu. Kabul edemedim.Benim çok sevdiğim, inandığım, taptığım bir insandı.”

Programda Kasımpaşaspor’un ligdeki durumunu değerlendiren Yılmaz Vural, öncelikle Kasımpaşaspor’un küme düşmemesini hedeflediğini söyledi. Vural, “çalıştığım takımların imkanları çok kısıtlı. Dolayısıyla çok çalışmanız lazım. Çünkü kısıtlı imkânlarla, onlarla yarışıyorsunuz. Eğer bu ligde oynuyorsanız herkes sizi onlarla eşdeğer biliyor.” dedi.

Vural, teknik direktörlerin, milli takımın yenilgilerinden sorumlu olmadığını da iddia etti. Programda milli takımın üst üste yenilgiler alması ile ilgili düşüncelerini de açıklayan Vural, Milli Takım’ın yenilgilerinde sorumluluğu teknik direktörlere yüklememek gerektiğini belirtti ve düşüncelerini şöyle açıkladı;

“Sanıyorsunuz ki teknik direktör geldi mi bir şey yapacak, her şey düzelecek. Sorumlu değil ki. O teknik direktöre sunacağınız onuncu grup yeterli mi, değil mi? Neticede o antrenör çıkıp oynamıyor. O görgüsünü, bilgisini karşındakilere vermeye çalışıyor. Bir kere teknik direktörü sorumlu olarak görmek çok yanlış. Bu bir ülkenin futbol konusundaki kendi sorunlarıdır. Bu sorunları asgariye indirmek lazım.”

Vural, yabancı teknik direktörler, neden başarılı olamıyor? sorusuna ise, her seferinde yabancı sporculara karşı olduğunu söyleyen Vural, yabancı teknik direktörlerin Türkiye’de neden başarılı olamadıkları konusunda “bizi tanımaz, bizi bilmez. Bu iş insanla yapılıyor. Türkiye’deki futbolcular nasıl seçilir, bunu bilmez ki. O bir profesyonel. Uzmanlığı ile buraya düzeltmeye gelir. O da yeterli olmaz. Bakın bizi bırakanlar gitti İspanya’yı dünya şampiyonu yaptı. Bu adamlar Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta çalıştılar. Tef koyduk arkalarından giderken… Bunları kovduk tabiri caizse. Peki, bu adamlar, uzmanlıklarına rağmen bu ülkede niye başarılı olamıyorlar, bunu tartışmamız lazım.” dedi.

 

BEBEK YILMAZ, BENİ YAŞAMA BAĞLADI…

Yılmaz Vural, programda özel hayatı ile ilgili sorular yöneltilince espiriyle ağzına fermuar çekti. Nuriye Akman’ın “diyorsunuz ki bir erkeğe verilen en büyük ceza iki kadınla birlikte yaşamak. Siz de iki kadınla birlikte yaşıyorsunuz. 30 yıllık eşiniz Almanya’da. On yıllık sevgiliniz İstanbul’da. Zamanınızı bu iki kadın arasında nasıl bölüştürüyorsunuz? Ve bunu nasıl bir ceza olarak yaşıyorsunuz?” sorusunu “Söyleyeceğim her kelime sıkıntı olacak bana. Onun için bu konuda konuşmayayım” şeklinde yanıtlayan Vural, yeni doğan bebeği Yılmaz’ı ve 50 yaşından sonra baba olmanın nasıl bir his olduğunu anlattı. Vural, şöyle konuştu;

“Bir görseniz, yaşama insanı bağlayan çok güzel bir şey. O kadar şeker ki. Tabii 57 yaşındayım. Çocuk, acaba 20 yaşına gelince hayatta olacak mıyım? Onu düşününce üzülüyorum.”

Eşinden olan çocuklarının, sevgilisinden olan küçük Yılmaz’ı sevdiklerini belirten Vural, “Bir problem yok. Onlar, Avrupa’da büyüdüler. Türk kültürünün dışında bir kültürde büyüdüler. Dolayısıyla onlar için çok önemli değil. Mesela hiçbir kıskançlıkları yok. Kardeşleri gibi, zaten öyle.” dedi.

Yılmaz Vural, teknik direktörlüğü bıraktıktan sonra yapacağı işin sorulması üzerine ise, ”Bu işten kopunca spor yorumculuğu yapmak isterim.” dedi.

Vural, bu sene önemli bir televizyondan gelen spor yorumculuğu teklifi geldiğini ancak geri çevirdiğini açıkladı. 30 yıllık emek verdiği ve çok sevdiği işini bırakmak istemediğini söyleyen Vural, eğer teknik direktörlüğü bırakırsa, spor yorumculuğu yapmak isteyeceğini belirtti. Vural, “Çok da iyi yaparım. TRT’de mesela…” dedi.

Vural, programda Erman Toroğlu’nun yorumculuğunu da değerlendirdi. Erman Toroğlu’nun yorumculuğunu magazinel bulan Vural, “Domatesle biberle filan izah ederseniz magazinel olur. Bu işin bir teknik boyutu var. Erman Toroğlu teknik boyutunu bilmek zorunda değil. O halk dilinde, halkın anlayacağı gibi konuşuyor.” dedi.

Erman Toroğlu’nu ortadan kaldırma operasyonu olduğunu da belirten Vural, son günlerde Erman Toroğlu’nun futbolcu Arda Turan’la ilgili medyada çıkan haberler hakkında düşüncelerini de açıkladı. Vural, Erman Toroğlu’nun Arda Turan’la ilgili konuşmadığına inandığını belirtti. Vural, “Erman’ı da çok üzmüş. Çünkü onlar bu konudan çıktıktan sonra yine çalıştığı televizyon kanalında bir program izledim, çok üzüldüm ona. Çünkü orada bir yok etme, Erman Toroğlu’nu ortadan kaldırma operasyonu var.” dedi.

Vural, Türkiye’de karşı cinsle olan ilişkilerin sanki her türlü başarısızlıkta bir nedenmiş gibi gösterildiğini söyledi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.