Mulan, ÇKP’ye Teşekkür Nedeniyle Boykotlarla Yüzleşiyor
Disney’in ‘Mulan’ı, Çin Komünist Partisi (ÇKP)’ne ettiği ‘Özel Teşekkür’ nedeniyle boykotlarla yüzleşiyor. Kitlesel gözaltı ve yaygın insan hakları ihlalleri ile bağlantılı kurumlara ettiği özel teşekkürler eleştirilere neden oluyor.
Disney’in “Mulan” adlı filmi, bir milyondan fazla Uygur’un toplama kamplarında gözaltına alındığı Sincan bölgesinde çekildiği için eleştirildi.
Son sahnede Disney’in, CPC Sincan Uygur Özerk Bölgesi Komitesi Tanıtım Departmanı dahil olmak üzere Sincan’daki Çin rejiminin ajanslarına “özel teşekkür” sunması tepki çekti.
Bu durum, insan hakları aktivistlerinden, düşünce kuruluşlarından ve politikacılardan eleştiri aldı.
Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı’nın Çin Araştırmaları Bölümü’nde Kıdemli Araştırma Görevlisi olan Adrien Zenz, “Disney’in Mulan teşekkürleri arasında, filmin 2015’ten sonra bir süre çekimlerin yapıldığı Uygur bölgesindeki Turpan Kamu Güvenlik Bürosu(PSB) da bulunuyor, yani büyük olasılıkla 2016-18 arasında, Uygur kitlesel tutuklamalarının devam ettiği sırada” sözlerini 7 Eylül’de Twitter gönderisinde yazdı.
Başka bir gönderide Turpan polis bürosunun Müslüman azınlıkların beynini yıkayan ilk kurum olduğunu da sözlerine ekledi.
Disney’in 1998 animasyon versiyonundan yeniden uyarlanan film, askere alındıktan sonra hasta babasının yerine imparatorluk ordusunda hizmet etmek için erkek kılığına giren genç bir Çinli kadının tarihsel hikayesine dayanıyor.
Filmin yapımcısı Grant Major, Architectural Digest’e yaptığı açıklamada, kendisinin ve yapım ekibinin “Çekimler başlamadan önce kuzeybatıdaki Sincan eyaletinde ve çevresinde ön hazırlıkları yapmak için aylar geçirdiğini” söyledi. “Çinli akademisyenlere de danışıldı” diye ekledi.
Filmin yönetmeni Niki Caro ayrıca 2017’de Instagram’da çöl kumullarının bir fotoğrafını paylaştı ve Sincan’ın başkenti olan “Asya / Urumçi” yerini etiketledi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde partizan olmayan bir düşünce kuruluşu olan Council Foreign Relations tarafından hazırlanan bir rapora göre, Çin rejimi “2017’den beri bir milyondan fazla insanı hapsetti ve gözaltına alınmayanları yoğun gözetim, dini kısıtlamalar ve zorla kısırlaştırmaya maruz bıraktı.”
Tutuklananlar İslam’dan vazgeçmeye zorlanıyorlar ve Çin makamlarına sadakatlerini taahhüt etmek için “yeniden eğitiliyorlar”. Hayatta kalanlar sürekli olarak kamera ve mikrofonlarla izlendiğini anlatıyor. Kadınlar tecavüze uğruyor ve kürtaja zorlanıyor.
Sincan’daki Çin polisi, kontrol noktaları ve gözetleme cihazları ağı aracılığıyla düzenli olarak kimlik kartlarını tarıyor ve Sincan sakinlerinin fotoğraflarını ve parmak izlerini alıyor.
Hong Kong’un önde gelen demokrasi yanlısı aktivisti Joshua Wong, Disney’in CEO’su Bob Chapek’e yazdığı açık bir mektupta, şirketin amaçlarını sorguladı.
Wong, 9 Eylül’de bir dizi tweet’te yayınlanan mektupta, “Özellikle şirketin hedef pazarı dünya çapındaki çocuklar olduğunda, Disney’in ne tür değerleri savunduğunu” yazdı.
Wong, “Mulan, Disney’in bölgedeki etnik azınlıklara yönelik kültürel soykırımı ve insan ihlallerini aklamak için ÇKP hükümetiyle birlikte çalıştığı bir propaganda şaheseri olup olmadığı konusunda daha fazla şüphe uyandırıyor” diye ekledi.
Birleşik Krallık’taki muhafazakar bir parlamento üyesi olan Iain Duncan Smith, Salı günü bir Twitter gönderisinde Sincan güvenlik ajansı ile çalıştığı için Disney’i kınadı.
Smith, “#Mulan filmi, baş aktrisinin # HongKong protestocularına yönelik baskıyı desteklemesinin ardından zaten bir boykotun hedefi olmuştu. Şirketlerin bunu görmezden geliyor gibi görünmeleri ve artık muhalefet etmeyen bir rejim için özür diliyor gibi görünmesi utanç verici.” diye yazdı.
Geçen yıl baş aktris, Çin doğumlu Liu Yifei, Twitter benzeri bir Çin sosyal medyası olan Weibo’da Hong Kong polisini desteklediğini paylaştı. Hong Kong polisi, şehirdeki demokrasi yanlısı protestoculara karşı şiddet kullanılması nedeniyle uluslararası eleştirilere maruz kaldı.
Haber; Isaac Teo / The Epoch Times
Çeviri; Şendağ Gökçe / Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.