Mersin’de Akkuyu Nükleer Santraline Karşı Yürüyüşler Devam Ediyor
Nükleer Karşıtı Platform’un düzenlediği ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’ün de destek verdiği yürüyüş Akdeniz Belediyesi önünde başladı. Hastane Caddesi ve İstiklal Caddesi’ni takiben Atatürk Caddesi üzerindeki Mersin Büyükşehir Belediye binasına kadar yapılan yürüyüşte katılımcılar taşıdıkları pankart ve attıkları sloganlar ile nükleer karşıtı mesajlar verirken,vatandaşlardan da alkışlarla destek aldılar. Büyükşehir Belediyesi önünde bir açıklama yapan Mersin Tabipler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ful Uğurhan Torlak, hiçbir enerjinin insan, hayvan ve bitki yaşamından daha değerli olmadığını vurguladı. Bugün burada yalnızca kendi ömürlerinin değil, binlerce yıl sonraki nesillerin güvenliğini sağlamak, sağlığını korumak, ülkenin öz kaynakları dururken kaynağı ve yatırımı dışa bağımlı teknolojiyi dayatanlara karşı durmak için toplandıklarını söyleyen Torlak, “Tüp gaz patlamasının oluşturacağı hasar ile nükleer reaktörün patlaması sırasında oluşacak hasarın ve riskin aynı olduğunu söyleyenlere aptal olmadığımızı kanıtlamak için buradayız” dedi.
35 yıldır sürdürdükleri nükleer karşıtı mücadelede defalarca bu işin risklerinden söz ettiklerini kaydeden Torlak, Çernobil’i örnek gösterdiklerinde kendilerine, ‘teknolojisi eskiydi siz Japonya’ya bakın’ dediklerini hatırlatarak, “Ülkemiz deprem kuşağında dedik, yine bize ‘siz Japonya’ya bakın’ dediler. Ama işte Japonya’nın durumu ortada” diye konuştu.
Radyasyon yüklü bulutların tüm dünyanın üzerinde dolaştığını, etkisinin yarın, belki 10 yıl, belki de 100 yıl sonra görüleceğini savunan Torlak, kazalarda en çok etkilenenlerin santralin yakınındaki insanlar olduğunu anlattı. Torlak, bunu 25 yıl önce Çernobil felaketinde, 20 gün önce de Fukuşima felaketinde gördüklerini söyledi. Torlak, şöyle devam etti:
“Biz Mersin’de yaşayanlar olarak bu kaderi kabul etmiyoruz. Olası bir kazada evlerimizi yarım saat içerisinde terk etmek zorunda kalmak, iyot tabletleri yutmak, radyasyonla kirlenmemiş temiz içme suyu aramak, bebeklerimize radyasyonsuz süt bulma telaşını yaşamak istemiyoruz. Biz yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz.”
En iyi ihtimalle 50 yıl elektrik üretecek diye çöpü binlerce yıl ortada kalacak ve etrafa tehlike saçacak olan bir işte bu kadar çok ısrar edilmesine anlam veremediklerini kaydeden Torlak, “Elde edilen enerjinin daha beşte birini kullanmadan toprağa, havaya kaçıran dağıtım şebekeleri onarılarak neden kayıplar önlenmez? Dünyanın en güneşli ülkelerinden biri olmamıza rağmen yatırımlar güneşe, rüzgara neden yapılmaz? Japonya depreminden sonra nükleer santralleri olan ülkeler enerji politikalarını yeniden gözden geçirirken, nükleerci yönetimler Almanya’da seçim kaybederken neden bu durumdan ders çıkarılmaz? Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz; hiçbir enerji insan, hayvan ve bitki yaşamından önemli değildir” dedi.
Torlak, konuşmasının sonunda 17 Nisan’da Mersin-Akkuyu arasında oluşturacakları insan zincirine herkesin destek vermesini istedi.
Yoruma kapalı.