Çin’de Çalışma Kamplarının Ardından, Kara Hapishaneler Köstebek Gibi Çoğalıyor
“İşçilik yoluyla yeniden eğitim” (RTL) kamplarında yıllardır yaşanan acımasızlıkların ortaya çıkması ve dünyanın dikkatini çekmesi üzerine, Çin 2013 yılında çalışma kampı sistemini kaldıracağını açıklamıştı. Ancak Uluslararası Af Örgütü, bunu daha çok bir “makyaj değişim” hamlesi olarak değerlendirdi ve zulüm ve şiddetli baskı politikasının bazen mahkumların ölümleri ile sonuçlanan başka şekillerde halen devam ettiği yönündeki kaygılarını dile getirdi.
Onlarca yıldır Çin’in hukuk sistemi dışında varlığını sürdüren çalışma kampları daha gizli olan beyin yıkama merkezleri (“yasal eğitim merkezleri” yada “rehabilitasyon merkezleri”) olarak değiştirildi.
Çin rejimi çalışma kampı deneyimlerinden öğrendikleri doğrultusunda, yeniden uluslararası camianın dikkatini çekmemek için kara hapishanelerin daha fazla kötü ün kazanmasına izin vermemektedir ve bu yönde bir politika benimsemiştir.
Böyle bir hapishane çok dikkat çekip, çok tanınır ise, hemen ortadan kaldırılır, fakat Falun Gong zulmünü yürütme rolünü başka bir yerde devam ettirmeye tekrar başlar. Tabii ki, bu kara hapishaneler kapanan çalışma kamplarındaki eski ve yeni personel tarafından yeniden kurulur.
Geçen yıl Mart ayında, dört insan hakları avukatı Heilongjiang Eyaletindeki kara hapishanelerden birinde tutulan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılmasını talep ettikleri için polis tarafından dövüldü ve işkence gördü. Bu olay uluslararası toplumun dikkatini çekti ve Çin rejiminin hukuk dışı beyin yıkama tesisleri farkedildi. Mart ayında avukatlarla ilgili olayın ardından
“Jiansanjiang Çiftliği Yasal Eğitim Merkezi” 28 Nisan’da kapatıldı. Ancak, Falun Gong uygulayıcıları hiçbir yasal süreç uygulanmadan burada tutulmaya devam edildi.
Buna ek olak, Jiansanjiang beyin yıkama merkezinde görevli personel aynı eyalette bulunan Qiqihar şehrinde yeni bir tesis kurdu. Aslında, Qiqihar’daki yeni beyin yıkama merkezi yönetimindeki iki yetkili, daha önce şimdi kapalı olan Qiqihar Çalışma Kampında bölüm şefi ve müdür yardımcısı pozisyonundaydı. Resmi adı “Qiqihar Uyuşturucu Rehabilitasyon Merkezi” olan bu yeni tesis, şimdi Heilongjiang’daki eyalet düzeyinde beyin yıkama merkezi olarak Jiansanjiang’nın yerini almıştır.
Daha gizli yerlerde geçici beyin yıkama merkezleri de ortaya çıktı. Jilin Eyaletindeki Meihekou Şehri 610 Ofisi Shuangxing Ortaokulunda kurduğu beyin yıkama merkezi ile 1 Temmuz itibariyle yaklaşık on uygulayıcıyı gözaltına aldı. Haziran ayındaki bir başka rapor ise Jiangsu Eyaletindeki bir otelde beyin yıkama sınıfı düzenlendiğinden söz etmekte.
Beyin yıkama merkezlerinin birincil operatörleri, Falun Gong uygulayıcılarının tutuklanmaları, gözaltına alınmaları ve “Dönüştürülmeleri”ni koordine etmek için özel olarak oluşturulan gestapo benzeri bir birimin parçası olan yerel “610 Ofisleri”dir. Onlar, bu görevi gerçekleştirmek için ülkedeki yargı sistemi ve polis güçlerinin yetkisi üzerinde bir güce sahiptir.
Chongqing’e bağlı Jiangjin Bölgesi’nde 2010 yılından bu yana kiralık evlerde çeşitli beyin yıkama merkezleri kurulmuştur. Bu beyin yıkama merkezlerinde tipik olarak her odada (hücre) bir uygulayıcı tutulmakta ve “izlemeden” sorumlu iki kişi saat başı dönüşümlü olarak uygulayıcıyı izlemekte. İzlemeden sorumlu bu kişiler, genellikle diğer uygulayıcıların dönüşümünde gardiyanlar ile işbirliği yapan “dönüştürülmüş” uygulayıcılardır.
Çin’den gelen son raporlar, bu beyin yıkama merkezlerinin, eski çalışma kamplarından pek de farkı olmadığını göstermektedir. Uygulayıcıların işkence sonucu ölümlere sebep olan beyin yıkama merkezleri arasında, Sichuan Eyaletine bağlı Chengdu’daki Xinjin Beyin Yıkama Merkezi, yedi uygulayıcının kötü muamele sonucu ölümü ile en kötü üne sahip olanıdır.
Beyin yıkama merkezlerindeki fiziksel ve psikolojik işkenceye ek olarak, düzenli olarak zorla sinir sistemine zarar veren ilaçların enjekte edilmesi, uyuşturucu katılmış gıdalarla zorunlu beslenme hatta canlı mahkumlardan organ toplanmasına bile katıldıkları gibi iddialar içeren raporlar gelmektedir.
İşkence ve psikiyatrik deneylere ait bu vakalar Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu tarafından yayınlanan 2014 Yıllık Rapor’u ile doğrulanmıştır.
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Ofisi, 1999 yılında zulüm başladıktan bir ay sonra, “Falun Gong uygulayıcılarının dönüşümünün” Partinin “Falun Gong’a karşı yürüttüğü savaşın” önemli bir bileşeni olduğunu duyurdu.
Rejimin imajını düzeltmek için gerçekleştirdiği son girişimlere rağmen, insan hakları ihlalleri hafiflemedi; aynı vicdan mahkumları resmi çalışma kamplarından sadece daha az bilinen gizli kara hapishanelere taşındılar.
Rejimin şiddetli baskı temel politikası değişmediği sürece, üstü kapalı ve yüzeysel sözlerin hiçbiri gerçek bir iyileşme getirmeyecektir.
Yazan: Jason Wassermann, Minghui.org