Orası sadece gelişi güzel bir dükkan değildi. Karmakarışık ve keşmekeş bir ortamın içerisinde saklanan bir moral noktası idi. Daha 5 dakika önce bir başka baharatçı dükkanı beni kazıklamaya çalışıyordu oysa, ve ben tüm esnafları aynı kefeye koyuyordum cahilce.
Usha çok iyi bir işletmeci. O kadar mükemmel bir dengesi var ki müşterileri ile, acaba beni gerçekten bu kadar sevdi mi diye düşünmekten alamıyor insan kendini.
Bu da çok normal çünkü o çok doğal. İşini çok seviyor. Saygılı, dürüst, sıcakkanlı, mücadeleci ve paylaşımcı. Hindistan’da yabancı olduğun çok aşikar, seni hemen koruması altına almak ister gibi anaç duruyor.
Usha’nın babası baharat konusunda çok yetenekli imiş. Güzel masalalar (baharat karışımları) hazırlıyormuş. Bir dükkan açmış. Açtığı mekan bir süre sonar o kadar bilinir olmuş ki turistler onu arayıp bulmaya başlamışlar. Lonely Planet dergisi onu emin bir yer olarak göstermiş ve dünyaya tavsiye etmiş. Fakat bu yetenekli adam bir süre sonra ölmüş.
Bu adamın Usha gibi 6 kızı var. Hepsi eğitimli. Bunu nereden mi biliyoruz? Biliyoruz çünkü Epochtimes Türkiye olarak bizi evlerine davet ettiler. Onlarla konuşurken ve o dükkanda vakit geçirirken, Hindistan gibi erkek egemen bir ülkede 6 kadının hiçbir erkek desteği olmadan ticaret yapabilmesinin ne kadar büyük bir zorluk olduğunu da çok iyi gözlemlemiş olduk. Böylece onlara olan saygımız da gerçekten artmış oldu.
Usha şöyle diyor: ‘‘Bu dükkanı babam kurdu. Fakat kısa bir süre sonra öldü. Bizler hep eğitim aldık, okullarımızı bitirdik ve istediğimiz firmalarda rahatça iş bulup çalışabilirdik. En azından bu kadar sıkıntı çekmezdik fakat o zaman da babamızın ismi yok olup gidecekti. Buna razı olamadık ve bu dükkanı büyütmeye karar verdik. Bu kararı almamızda annemizin de payı büyük oldu çünkü o inanılmaz kararlı ve akıllı bir kadın. Eşine o kadar bağlıydı ki ne olursa olsun isminin yaşamasını istedi.’’
Bu azimli mücadelede Usha ve ailesi o kadar başarılı olmuşlar ki etraflarına birçok baharatçı dükkanları açılmış. Fakat tabii ki bu durum sadece baharat satmak para kazanılabileceği anlamına gelmiyor. Malesef insanlar bunun sebebinin işini iyi ve dürüstçe yapmak olduğunu unutmuşlar.
Usha sohbetimiz esnasında insanların Hindistan’da baharat konusunda nasıl kazıklandıklarını anlatırken oldukça şaşırmıştık. Özellikle de Safran çayı konusunda turistler çok kazıklanıyorlarmış. O esnada yanımızda oturan yaşlı bayan kendisinin de kazıklanmış olduğunu anlayınca çok gülmüştük.
Jodhpu’a gidenler istedikleri zaman buraya gidebilirler. Yeni arkadaşlar edinmenin, lezzetli birşeyler içmenin ve oradaki farklı yaşantıyı daha iyi anlamanın zevkini çıkarmak için en azından.
Unutmadan şunu söyleyeyim: dünyanın neresinde olursanız olun istediğiniz baharatları yollayabiliyorlar, hem de çok uygun kargo fiyatları ile.
Baharatlarla ilgili daha detaylı bilgi için:
Ozan Buğdaycının diğer yazıları için lütfen buraya tıklayın
