Basketbolun Mütevazi yıldızı TIM DUNCAN
NBA, hepimize yıllarca heyecan veren bir organizasyondur. Fakat her zaman için kendisine taze kanlar arar. Bu kanlar NBA’yi daima zenginleştirir ve besler. Hep daha iyisi vardır sanki. Biri gider biri gelir ve siz basketboldan hiç sıkılmazsınız.
Üstelik ortaya çıkan basketbolcuların her birinin kendisine has eşsiz özellikleri vardır. Farklı özellikleri ile sizi büyülerler. İnsanları büyüleyen bu yıldızlardan biri de Tim Duncan’dır.
San Antonio Spurs, o gelene kadar iyi bir çıkış yapamıyordu. Amiral lakaplı David Robinson takımın yıldızı idi ve takımı sürüklemeye çalışıyordu. Spurs denince akla gelen en kıdemli isim ve takımın ağabeyi o idi, fakat Robinson birazcık yanlız gibiydi. Sürekli All Star seçiliyor fakat takımı ciddi başarılar elde edemiyordu…taa ki Tim Duncan gelene kadar.
Duncan, Virginia adalarında doğdu. Tek hayali iyi bir yüzücü olmaktı. Hergün havuzlarda antreman yapıyordu ve çocukluğu böyle geçti. Muazzam dereceler elde ediyordu ve ilerde çok iyi bir yüzücü olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Fakat bir gün çok büyük bir kasırga adada büyük tahribat yarattı. Maddi zarar çok büyüktü. Tüm binalar gibi, tüm havuzlar da mahvolmuştu. Duncan antremanları kesmek zorunda kaldı. Denizi denedi, fakat köpekbalıkları yüzünden korktu ve başarılı olamadı. O dönem annesinin hastalık durumu da belirince Duncan moral olarak çöktü.
Duncan’ı ziyaret eden ablası ona bir hediye getirmişti: portatif bir basketbol potası. Duncan’ın tüm hayatı bir anda basketbol oldu. Eniştesi, boyu o zamanlar 1.82 olan Duncan’a sürekli guard hareketleri öğretiyordu.
1992 ylında bir grup çaylak öğrenci NBA’yi sevdirmek için dünyayı geziyordu ve Duncan’ın adasına yolları düşmüştü. Duncan burada yapılan bir maçta Alonzo Morning’e karşı çok iyi bir maç çıkardı. Chris King ondan çok etkilendi ve hemen NCAA koçu olan Odom’u aradı. böylece basketbol onu kazanmıştı.
Tim Duncan basketbol ile geç tanışmıştı, fakat çok çalışkandı. Çalışarak eksikliklerini tamamladı. NCAA’deki ilk yılında çok iyi değildi ama 2. yıldan itibaren durdurulamaz bir isim oldu. Boyu da çok uzamıştı. Çok iyi savunma ve blok yapıyoru. Sayı ortalaması çok yüksekti. Artık NBA de oynaması gerekiyordu fakat annesine verdiği sözü tutarak üniversiteyi bitirdi.
Duncan NBA’de bir yıldız oldu. Şu ana kadar 3 kere şampiyonluk yaşadı ve 3 kere finallerin en değerli oyuncusu seçildi. Sayı, ribaunt ve blokta NBA’in efsaneleri listesine girmeyi başardı. Duncan, 2 sene önce, 7 yıllığına 122 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı uzun bir süre daha Spurs forması giyecek.
Tim Duncan hayranlarının ortak özelliği: stiline ve kişiliğine olan saygı
Duncan çok teknik bir basketbolcudur. Bir uzun nasıl olur da o kadar sade ve aynı zamanda estetik olabilir? Işıldayan bir yıldız olmasına rağmen gösterişe kaçmaz, sadece görevini yapar. Çok sakin, mütevazi ve efendidir. Rakipler için her zaman korkutucudur, çok güçlüdür ve yeteneklidir. Rakipleri ile hiç uğraşmaz. Bir basketbol çocuğudur. O bizlere her zaman için çok büyük bir keyif vermiştir.
Duncan’ın kişiliği ile ilgili fikir sahibi olmak için ise şu sözlerine kulak vermek yeterli olacaktır: ”Hiçbir zaman havalı gözükmeye çalışmadım. Böyle şeyler yapmaya çalıştığımda kendimi küçük düşürdüğümü hissediyorum. Şu yaşıma kadar öğrendim ki, eğer çok yüksekten uçup ayaklarınızı yere basmazsanız ya da durum kötüleştiğinde bunalıma girecek hale girerseniz yine de kendinizi bir şekilde dengede tutmak zorundasınız. Ben bunu yapmaya ve rahat olmaya çalışıyorum. Benim için son moda giyinmek önemli değil. Kıyafetimin rahat olması önemli. Olduğu kişiden daha farklı görünmeye çalışmak ve bunun nasıl bir duygu olduğunu hissetmek istemiyorum. Benim istediğim tek şey görevimi yapıp üretken bir oyuncu olmak. Bazı insanların benim için fazla sakin ve tepkisiz demesi umurumda değil, aslında bu tür sözleri kendim için bir iltifat olarak kabul ediyorum. David Robinson bana bir lider ve kazanan biri olma yolunda çok şey öğretti. Fakat aynı zamanda bunları yaparken gururumu ve onurumu korumam gerektiğini de öğrendim.”
Yoruma kapalı.