Bir Çinli’nin AirAsia Kehaneti

Endonezya’dan Singapur’a sefer yapan AirAsia havayollarına ait QZ-8501 sayılı uçağın Cumartesi akşamı kaybolduğu bildirildi.(LAURENT FIEVET/AFP/Getty Images)
Bir Çinli blog yazarının, bir AirAsia uçağının karanlık bir örgüt tarafından düşürüleceğini tahmin ettiği iddia edildi. (LAURENT FIEVET/AFP/Getty Images)

Malezyalı AirAsia havayollarına ait QZ8051 sayılı uçak kaybolmadan bir hafta önce, isimsiz bir Çin blog yazarının, bir AirAsia uçağının karanlık bir örgüt tarafından düşürüleceğini tahmin ettiği iddia edildi.

Landlord takma ismi ile yazan blogcu birkaç yazısında AirAsia’nın ‘Karanlık El’ olarak adlandırdığı bir grup tarafından hedef alındığını iddia etti. Uçağın kaybolmasından hemen sonra bu iddiaların yer aldığı blog hızla internette yayıldı ve milyonlarca kişi tarafından okundu.

Blogcu “Karanlık el MH370 ve MH17 uçaklarını kaçırıp düşürdü. Bu altıncı büyük havayolları şirketi Malezya Havayollarını öldürdü. Şimdi karanlık el AirAsia’yı hedef aldı. Onu da mahvetmek istiyor çünkü o da Malezya’ya ait” şeklinde yazdı.

Blogcu ayrıca Çinlileri uyardı: “Karanlık elin ne kadar kuvvetli olduğunu düşünürsek eğer, Asya’da seyahat edecek Çinlilerin AirAsia’ya binmemesini tavsiye ederim. Böylece MH370 gibi bir anda ortadan kaybolmazsınız. Çok mutlu bir şekilde tatil, iş veya eğitim için seyahat ediyor olabilirsiniz, ancak Malezya havayolları veya AirAsia’ya binerseniz ölürsünüz, dikkatli olun.”

Blogcu daha sonra tekrar bir yazı yayınladı: “Eğer dinlemezseniz, kendinizi bir kazada bulursunuz ve o zaman da pişmanlık için çok geç kalırsınız.”

Bu mesajlardan iki gün sonra 17 Aralık’ta blogcu tekrar benzer uyarılarda bulundu, toplamda 39 mesaj yayınladı.

26 Aralık tarihinde, AirAsia havayollarına ait QZ8051 sayılı uçağın kayıplara karıştığı duyurulunca, birçok kişi yazıyı internette paylaştı. Bazıları, blogcuya inandıklarını ve bir şekilde istihbarata sahip olabileceği yorumundu bulundu. Bazıları blogcunun hacker veya ajan olduğunu iddia etti.

Bazıları ise, blogcunun yazdığı forumların daha sonradan manipüle edilebileceğini ve gün ve saatinin değiştirilebileceğini iddia etti.

Yazan: Zachary Stieber, Epoch Times

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.