Çin’de 1.5 Milyon İnsanın Yasa Dışı Organ Ticareti Kurbanı Olduğu Ortaya Çıktı
Geçtiğimiz günlerde ABD’li uzmanlar, Çin’de 1.5 milyon insandan rızası olmaksızın organlarının alındığına dair bir açıklama yaprak, Çin’de büyük bir yasa dışı organ ticareti suçu işlendiği ile ilgili bilgileri kamuoyu ile paylaştılar. Rakamsal olarak, dünyada organ bağışı sıralamasında ilk sırayı alan ABD’den sonra Çin geliyor. Fakat bu durum Çin’de yasal bir organ bağışı sistemi olmadığı için akıllara “Bu organlar nereden geliyor?” sorusunu getiriyor.
Yazar ve gazeteci Ethan Gutman, Kanadalı insan hakları savunucuları David Kligour ve David Matas 22.06.2016 tarihinde Çin’de yasadışı organ alımı ile ilgili yeni araştırmalarının bulgularını kamuoyu ile paylaştılar. Senelerdir Çin’deki yasa dışı organ ticareti ve politik nedenler ile cezaevlerinde bulunan mahkumlar ile ilgili araştırmalar yapan araştırmacılar, “Kıyım/ The Slaughter” ismini verdikleri araştırmanın raporunda çok çarpıcı iddialarda bulundular. Raporda araştırmacılar özellikle Çin Halk Cumhuriyeti’nin organ naklinin kaynağı olarak gösterdiği resmi olarak infaz edilen ölüm mahkumlarının sayısının, bu denli yüksek sayıdaki organ nakillerini açıklamaya yetmediğini ortaya koydular.
Tam 700 hastanenin bu işte parmağı var
Şimdiye kadar Kilgour ve Matas tarafından yapılan araştırmalarda, yasa dışı organ ticaretinde kurban edilenlerin sayıları on binler ile ifade ediliyordu. Yapılan yeni araştırmanın sonuçları ise bu rakamların çok daha yüksek olduğunu gösterdi. Yeni raporda Kilgour ve Matas şu anki araştırmalarının sonucu olarak Çin’de 2000 yılından itibaren, her yıl 60.000 ila 100.000 arası istem dışı organ naklinin gerçekleştiğini tahmin ettiklerini ifade etti. Yapılan hesaplamalar toplamda bu kanlı endüstriye yaklaşık 1.5 milyon kişinin kurban edildiğini ve Çinli doktorların ifadelerine dayanarak da her bir nakil için bir kişinin öldürüldüğünü ortaya koydu.
10 senedir bu konu üzerine çalışan, insan hakları avukatı ve yazar olan David Matas Washington’da National Press Club’a verdiği bir röportaj da bu konu ile ilgili olarak şunları söyledi; “Araştırmalarımızın neticesi olarak söyleyebiliriz ki, Çin hükümeti organ temin etmek için bir kitle katliamı suçu işliyor ve bunların mağdurları Falun Gong (Falun Gong zihni ve bedeni geliştiren bir kişisel gelişim uygulamasıdır) uygulayıcılarıdır.”
Yeni raporun içeriği hakkında da konuşan Matas yeni karşılaştıkları bulgular için de; “Biz 700’den fazla hastaneyi titizlikle gözden geçirdik. Çin’in resmi olarak belirttiği ‘organ nakli’ sayısına, biz bir kaç hastaneyi inceledikten sonra ulaştık. İncelememizin sonucu olarak söyleyebiliriz ki; Çin hükümeti belirtiği ‘organ nakli’ sayısından, kat ve kat fazla organ nakil etmiştir. Bir çok hastane nispeten yeni olmasına rağmen, “organ nakli” bölümlerine ve odalarına sahip. Bu da aslında bu işin ne kadar geniş çaplı olduğunu gösteriyor.” dedi.
Yasa dışı organ nakilleri asker tarafından organize edilmiş
Gazeteci Ethan Gutman ise Çin’deki birçok hastanenin senede binlerce organ nakli gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip olduğunu ve bunun çok sıra dışı olduğunu söyledi. Ethan Gutman bu hastanelerin yayınladığı fotoğrafların çok ‘etkileyici’ olduğunu vurguladı ve “Sağlık personeli çok organize, adeta bir askeri birliğin disiplini ile hareket ediyorlar.” dedi.
Renji Karaciğer Nakil Merkezi Hastanesi’nde müdür olan Xia Qiang da daha önce Ethan Gutman’ın bu gözlemini doğrulayacak bir açıklama da bulunmuştu. 2005 yılında Xia Qiang bir röportaj sırasında; “Bizim yönetim ve organize şeklimiz askeri disipline dayalıdır. Çalışanlarımızın cep telefonları 24 saat açık olmalıdır, çünkü ne zaman bir karaciğeri tedarik etmek için yola çıkılacağı veya ameliyat için hazırlık yapılacağı belli olmuyor, bu sebepten dolayı biz doktorlar 24 saat ulaşılabilir olmalıyız.” demişti.
Matas bu organ ticaretini, zamanla büyüyen ve gelişen bir organ nakli endüstrisi olarak tanımlıyor. Matas açıklamalarında organ nakli kapasitesinin hiçbir zaman organların tedariki konusunda yaşanmadığını ve sıkıntının gerekli kapasiteye ve ekipmana sahip hastanelerin ve iyi yetişmiş doktorların ve hemşirelerin bulunmasında yaşanmış olduğunu ifade ediyor. Bu ifadelerden endüstrinin her yıl biraz daha büyümüş olduğu ve bu büyümenin organ bağışında bulunan insanlar ile alakalı olmadığı çünkü onların sayısının görünürde zaten çok yetersiz olduğu, bu büyümenin çoğalan tesisiler ve yetişen uzman personel ile alakalı olduğu sonucu çıkıyor.
Sesiz Soykırım
Gutmann ve Matas, Çin’deki organ ticaretini soykırım olarak nitelendiriyor. Gutmann’a göre eğer soykırım bir halkı yok etme girişimi ise, Çin’de gerçekleşen bir soykırım. Gutmann; “Burada sesiz bir katliam ve soykırım gerçekleşiyor” diyor.
Avukat Matas; “Komünist Parti, Falun Gong’u yok etmek istediğini çok açık bir şekilde ifade etmişti zaten. Falun Gong’a karşı yürütülen propagandaya bir bakarsanız, görebilirsiniz ki insanlar Falun Gong’a karşı hiç görülmemiş bir şekilde kışkırtılmıştır ve ona karşı nefret tohumları ekilmiştir. Bu bağlamda Çin’deki bu durum devlet eli ile soykırıma teşvik etmekten başka bir şey değildir.” diyerek bu organların kaynağı olarak Falun Gong uygulayıcıları olduğunu işaret ediyor ve; “Bu yoğunlukta ki organ nakil sayısını görmezden gelsek bile Çin’den burada ne ile karşı, karşıya olduğumuz ile ilgili bir açıklama bekliyoruz.” diyor.