A.B.D. Dış İşleri Bakanı Hillary Clinton’ın Türkiye ziyareti kapsamında Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. 2.5 saat süren görüşmenin ardından yaptıkları ortak basın toplasında konuşan Davutoğlu, son beş ay içerisinde Türkiye’ye 3 ziyaret gerçekleştiren Clinton’u ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek açıklamasına başladı. Yaptığı açıklamada Davutoğlu, son gelişmeleri Suriye bağlamında ele aldıklarını ifade etti. Cenevre toplantısının ardından hem Suriye’de hem de diplomatik çerçevede önemli gelişmelerin kaydedildiğini söyleyen Davutoğlu, Cenevre’de mutabık kalınan geçiş planı çerçevesinde çalışmaları yürüten BM ve Arap Ligi özel temsilcisi Kofi Annan’ın istifasından sonra diplomatik süreçte çok ciddi bir kesinti yaşandığına dikkat çekti. Konuşmasında “İnsani durum giderek daha vahim bir durum alıyor.” ifadesinde bulunan Davutoğlu şu anda sayısı 55.000’i bulunan ve sayının her geçen gün 2.000 – 3.000 artığını söyleyen Davutoğlu, “Artan sayı Suriye’de durumun ne kadar kötüleştiğinin göstergesidir.” diyerek görüş bildirdi ve durum ile ilgili uluslar arası toplumdan dayanışma beklediklerini ifade etti. Durumun her geçen gün kötüleştiğini düşündüklerini sözlerine ekleyen Davutoğlu, uluslar arası toplumun artık bu katliama açık ve net bir şekilde dur diyecek adımları atması gerektiğini söyledi. A.B.D. Dış İşleri Bakanı Clinton ile bu konularla birlikte atılabilecek adımları ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, geçiş döneminde oluşabilecek güç boşluğundan faydalanmak isteyebilecek başta PKK olmak üzere terör gruplarına karşı alınması gereken önlemeler konusunda da ortak görüşe sahip olduklarını söyledi.
A.B.D.Dış İşleri Bakanı Clinton ise, İstanbul’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etmesinin ardından 2 gün önce Türk askeri otobüsüne gerçekleştirilen hain PKK saldırısında yaralanan ve ölen Türk askerleri için duyduğu üzüntüyü ifade ederek konuşmasına başladı. Bir ay önce Paris’te gerçekleştirilen Suriye’nin Dostları toplantısından bu yana krizin derinleştiğini söyleyen Clinton, muhalefetin kazandığı güce karşılık Suriye yönetiminin artan bir şiddetle bu güçlenmeye cevap verdiğini ve rejimin daha önceki destekçilerini kaybettiğini ve Suriye’nin yüksek kademeli bir çok yetkilisinin de görevi bıraktığını söyledi. BM Genel Kurulu’nun ezici bir çoğunlukla Esad rejimini kınayan ve barışçıl ve politik bir geçişe çağrıda bulunduğu kararını geçirdiğini ama Rusya ve Çin’in Güvenlik Konseyi’nde atılması gereken adımları engellediğini söyledi. Türkiye ile bir araya gelerek uluslar arası ortaklar ile birlikte Suriye içindeki ve dışındaki müttefiklerle neler yapabileceklerini görüşmek için bir araya geldiklerini söyleyen Clinton, görüşmede üç öncelikli konuyu görüştüklerini söyledi. Birinci konunun muhaliflere vahşeti sona erdirmek ve politik bir geçişi sağlamak için destek vermek olduğunu söyleyen Clinton, Esad olmadan özgür ve demokratik bir geçişin sağlanması niyetinde olduklarını söyledi. A.B.D.’nin hala muhaliflere iletişim desteği ve öldürücü olmayan destek ve ekonomik destek sağladığını söyleyen Clinton, değişik türdeki yardımlarda bulunan taraflarla da ortak çaba içerisinde olduklarını dile getirdi. Türkiye ve Amerika gruplarının muhalefete verdikleri destek konusundaki notları da paylaştıklarını söyleyen Clinton, ortak bir operasyonel resim yaratmaya ve şiddetin sona erdirmek konusunda kararlı olan diğer taraflarla birlikte iş birliğini kuvvetlendirmeye çalıştıklarını ifade etti. Suriye’deki muhalefete de dışarıdan yaptıkları baskıyı güçlendirerek destek olduklarını söyleyen Clinton, Washington’un da İran-Hizbullah-Suriye arasındaki bağları koparmak için bir takım yaptırımlar uyguladıklarını söyledi. İkinci olarak da ne kadar Esad’ın düşmesini isteseler de aynı zamanda Esad’ın ortaya çıkardığını ifade ettiği insani krize de acil bir çözüm bulmak için çabalarını söyleyen Clinton, Suriye’de yaklaşık 2.000.000 insanın yardıma ihtiyacı olduğunu ve yaklaşık 140.000 kişinin de Suriye’den dışarı katçığını ifade etti. Türkiye halkına ve devletine de mültecilere gösterdikleri misafirperverlik için de teşekkür etti. Son olarak da Clinton terör konusunda ve PKK konusunda da Türkiye ile tam bir işbirliği içinde hareket edeceklerini söyledi.