Doğum Öncesi Anılarla İlgili 5 Sıradışı Hikaye

Sebastian Kaulitzki, Getty Images
Resim: Sebastian Kaulitzki, Getty Images

Evren, mevcut anlayışlarımız ile çelişen birçok gizemle dolu. Epoch Times ‘Bilim Ötesi’ ufkunuzu açan bu ilginç fenomenleri ve hayal gücünüzü zorlayan hikayeleri topluyor. Peki bu hikayeler gerçekten doğru mu? Lütfen okuyun ve buna siz karar verin…

Birçok kişi anne karnındaki hatıralarını, doğum anı ile ilgili hatırladıklarını ve en ilginci de anne karnına girmeden önceki süreçte başka alemler içinde var oluş deneyimlerini paylaştı.

Bu gizemli doğum öncesi varoluş ile ilgili fenomenleri, yaşanan olaylar ve anlatılan hikayeler dışında başka kanıtlara dayandırmak oldukça zor. Fakat bir çoğu için bu çok gerçek bir deneyim olmuştur.

Psikoloji alanında çalışan hemşire Elisabeth Hallett bu konu üzerine kaleme almış olduğu ‘Doğmamış ruhların hikayesi: Doğum öncesi iletişimin gizemi ve mutluluğu’ kitabında günlük hayatta çok da alışık olmadığımız şeyleri gözler önüne seriyor çünkü gün ışığına çıkardığı yaşanmış hikayeler insanların inançları ile çelişiyor. Bir kadının söylediği gibi: “Hatıralarımı paylaşıp paylaşmama konusunda çok da emin değildim, aslında korkudan ziyade insanların benim deli olduğumu düşünmelerinden çekiniyordum.”

Kendi Doğumuna Giderken Yolda Çalan Şarkının Sözlerini Hatırlayan Çocuk

‘Ölüme Yakın’ Deneyim Araştırma Vakfı web sitesinde Nicola E. öğrencisi Michael’in hikayesini anlatıyor: Nicola sadece bir kaç ay önce ölmüş olan Michael’in annesi ile arkadaştı. Nicola da Michael’in doğumunda yanlız olan annesine destek olmak için oradaydı, arkadaşının ölümünden sonra Michael ve ailesi ile çok fazla görüşmemişlerdi, ta ki Michael 4. sınıfta kendi öğrencisi olana kadar. Nicola ve Michael annesinin ölümü hakkında daha önce hiç konuşmamışlardı ama annesi ile yakın arkadaş olduklarını biliyordu.

O gün sınıfta bulunan öğrenciler geçmiş yaşamlar hakkında konuşmak istemişlerdi. Michael hemen parmak kaldırdı ve Nicola’nın da o gün orada bulunduğu doğuma giderkenki yolculuk hakkında yaşamış oldukları detayları anlattı.

Michael, o gün gri renkli bir arabada olduklarını, yolda giderken teypte çalan şarkının sözlerini, Nicola’nın benzin istasyonunda durup hastaneye nasıl gidecekleri hakkında adres sorduğunu ve hastanede bir telefon kulübesini kullandığını ve bekleme odasında kendisine ait olmayan bir süveteri giydiğini gördüğünü anlattı.

Evet anlattığı herşey doğruydu!

Nicola’nın gerçekten de gri renkli bir arabası vardı ama Michael’in doğumundan yaklaşık 2 sene sonra arabasını satmıştı. Michael’in hatırladığı şarkının sözleri o zamanlar arabada bulunan ve sık sık dinlediği kasetteki şarkının sözleri ile aynıydı, gitmekte oldukları hastane bir kasaba hastanesiydi, Nicola yolunu kaybetmişti ve yolu öğrenmek için bir benzinlikte durmuştu. Hastaneye ulaştıklarında hastanede kullanabileceği ücretsiz bir telefon yoktu ve Nicola, telefon kulübesini kullanmak durumunda kalmıştı. Nicola kendisine ait olmayan bir süveteri kullandığı için kendini mahçup hissediyordu, ama o gün etrafta isteyebileceği kimse yoktu ve orada öylece duruyordu, çok üşümüş olduğu için süveteri oradan alıp üzerine geçirmişti, daha önce hiç kimseye bu olayı anlatmamıştı.

Narkozdan Uyanmak Gibi

Michael Maguire hikayesini Hellet’a anlattı; adeta narkozdan uyanmak gibiydi:

Çok net olarak ruhsal alanda olduğumu hatırlıyorum. Birden bire kendimi yeryüzünde bir bebeğin bedenine hapsolmuş şekilde buldum. Aslında bu birazcık ameliyat olmak gibi birşeydi, bir anda bir ameliyathanedesin ve 10’dan geriye doğru sayılmakta ve sonrasında kendini uyandırma odasında buluyorsun, normalde insanlar ameliyat öncesi ve sonrasında tamamen uyuşuk ve uykulu bir halde hissederler ama benim yeryüzüne geçiş deneyimim sırasında zihnim tamamen uyanık bir haldeydi.

Doğum Sırasındaki Komplikasyonları Hatırlamak

Joelle, hikayesini Hellet’a anlattı; 30 yaşına geldiği zaman teyzesi, annesinin bile şimdiye kadar anlatmamış olduğu doğumu sırasında yaşadığı talihsizlikleri Joelle’e anlatmıştı. Joelle’nin doğumundan sonra anımsadığı bu hikayeler teyzesinin anlattıkları ile birlikte daha da anlam kazanmaya başlamıştı.

Teyzesi doğumunun evde sıkıntılı bir şekilde geçtiğini anlattı, dünyaya geldiğinde bedeni cansız bir durumdaydı, cansız bedenini başka bir odaya götürmüştü ve ölü olduğunu düşünüyordu, doğum ebesi geldi ve neyse ki bebeğin cansız bedenini hayata döndürmeyi başarmıştı.

Peki Joelle ne hatırlıyor: “Tanımlanamaz bir yerdeydim, orası huzur dolu bir yerdi, çok sakindi, diğer insanlar da benimle birlikteydiler. Onlar tekti. Biz tektik. Erkek ya da kadın değillerdi, bunu zihinsel gözüm ile görebiliyorum ama bu durumu tanımlamak gerçekten çok güç. Etrafta hiç ses yoktu ama bazı kelimeler işitiyordum, biri şöyle söylüyordu; ‘Bir beden var, orada bulunan diğerleri o işaret ettikleri bedenin çok zor bir hayat olduğunu hissettiler ve gitmem konusundaki fikirlerini değiştirdiler’ ama eğer ben onu istersem hemen şimdi gitmeliydim. Tereddüt içerisindeydim o an yanımda bir ses duydum, ‘Hayır daha sonra daha sonra’ diyordu, ama bekleyemezdim, geri dönmeliydim, hemen karar vermemi söylüyorlardı.

“Ben Doğmadan Önce Benimle İlgilenen Oydu”

Sıradaki hikaye doğum öncesi deneyimlerin paylaşıldığı Reddit sitesinden:

İş arkadaşım 4 yaşındaki kızı ile ilgili bir hikayeyi anlattı, eşiyle birlikte kızlarını şehir merkezindeki eski bir turistik kiliseye götürmüşlerdi ve girişe yakın bir yerde Meryem Ana’nın heykeli duruyordu. Küçük kızları heykeli görür görmez eliyle işaret ederek bağırdı, “İşte! Ben doğmadan önce benimle ilgilenen kadın buydu!”

Güven Veren Bir Ses

Linda Parrino hikayesini doğum öncesi deneyimlerin paylaşıldığı About.com forum sitesinde paylaştı:

“Bir bulutun üzerinde olduğumu hatırlıyorum, gözümün görebildiği yere kadar heryer pembe ve mavi bulutlarla kaplıydı. Bir ses duydum bir kadının sesine benziyordu ama onu görmedim. Konuşması çok yumuşaktı ve iletişimimiz daha çok zihinsel iletişim gibiydi. O sesin bana artık yeryüzüne dönme vaktinin geldiğini ve doğum sırasının bende olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Ama ben burada kalmak istediğimi bu güvenli yerde olmak istediğimi söyledim. Bana şimdi gitmem gerektiğini endişelenecek bir şey olmadığını herşeyin iyi olacağını söyledi. Hatırlayabildiğim kadarı ile en eski hikayem bu ve bu yaşadığım olay tüm hayatım boyunca bana güven ve huzur vermiştir.”

Yazan: Tara MacIsaac, The Epoch Times

Orjinal İngilizce Makale

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.