Doktorlar Organ Nakli Konusunda Çin’e Hala Şüpheyle Yaklaşıyor
Çin’de organ bankası olarak kullandıkları idam mahkumlarından organ naklini durduracaklarına dair yakın tarihte Çin devlet yetkilileri tarafından verilen sözler, Washington merkezli doktor ve tıp uzmanları örgütü tarafından yakından takip ediliyor.
Tıpta etik kuralların savunucusu olan, Zorla Organ Alımına Karşı Doktorlar Kuruluşu (DAFOH), Çin’de mahkumlardan organ alımının durduğuna dair iddiaların gerçekliğini sorguladı ve Çin organ nakli yetkililerinin bu iddiaları kanıtlamalarını talep etti.
On yıldan fazla bir süredir bilinen gerçeğe göre, Çin’de organ nakli için sağlanan organların büyük çoğunluğu idam edilen mahkumlardan gelmektedir ve bu durum organ alımı etik standartlarını ihlal etmektedir. Artan uluslararası tepki ve kınamalar karşısında Çin, geçen yılın sonunda bir açıklama yaparak bu uygulamayı durduracağını duyurmuştu. Çin’in organ nakli konusunda devlet yetkilisi Huang Jiefu 1 Ocak 2015’ten itibaren mevcut uygulamanın durdurulacağını belirtmişti.
Eski sağlık bakan yardımcısı olan Huang, uzun süre sessizliğini korudu. Ancak Mart ayından itibaren medyada rejimin kararı ve açtığı yeni sayfayı anlatmaya başladı. Habercilerin yakın tarih ile ilgili soru sormalarına da engel oldu.
Ancak DAFOH yeni vaatlerin içeriği hakkında uyardı ve organ nakli ile ilgili şeffaflık talebinde bulundu.
7 Nisan tarihli basın bülteninde, Çin’in “gizlilik, rakamları manipüle etme ve tutarsız açıklamalarda bulunma” gibi eylemlerine ve karanlık geçmişine dikkat çekerek uluslararası topluluğun Çin’in yeni vaatlerine aldanmaması gerektiği belirtildi.
Çin’de kanunlar aile üyeleri kabul ettiği müddetçe mahkumlardan organ alımına izin veriyor ancak “mahkumların ölü bedenlerinin veya organlarının kullanımı çok gizli tutulmalıdır” deniyor.
Huang’ın bu kanunu artık tanımaması, yeni regülasyonun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren “tedarik edilen on binlerce organın” yasadışı ve etik olmadığı anlamına geliyor.
Huang karşılaşacağı zorlukların farkında. 16 Mart’ta mahkum organlarının alımını “çirkin, kontrol etmesi güç, hassas ve saklı bölge” olarak adlandırdı ve görevinden alınan Çin’in eski güvenlik başkanı Zhou Yongkang’ın bu tür operasyonların arkasındaki isim olduğunu ima etti. Huang, daha önce devlet televizyonunda yaptığı konuşmada çelişkili açıklamada bulunmuş ve mahkumlardan organ alımının Çin’in standartlarına göre etik ve doğru bir uygulama olduğunu iddia etmişti.
Huang’ın ifadelerinde yer alan “güneş ışığı ve şeffaflık” politikasındaki şüphenin kanıtı olarak DAFOH Çin hastanelerinin websitelerinde yayınlanan organ nakil sayılarındaki değişime dikkat çekti. Yakın tarihte Çin hastaneleri organ nakli istatistiklerini silmeye, bazı durumlarda da iki yıl önce yapılan organ nakli sayılarını yüzde 50 aşağı çekmeye başladı.
DAFOH “Çin’in etik değer bazlı organ nakli topluluğuna eşit ve güvenilir bir ortak olarak katılmaya hazır olmadığı çok açıktır” dedi. Doktorlar, diğer uluslararası ve tıbbi izleme gruplarının organ nakli konusunda Çin rejiminden daha fazla şeffaflık talep etmesi gerektiğini vurguladı.
DAFOH Çin’in inanç mahkumlarını organ bankası olarak kullanması konusunda tam açıklama yapması ve ülkenin organ tedarik sisteminde şeffaflık ve erişebilirlik sağlaması gerektiğini söyledi. Huang Jiefu’nun Mart ayında yaptığı konuşmalara bakılacak olursa, ilk tedbir yerine getirilemeyecek gibi gözüküyor.
Araştırmacılar, çoğunluğu Falun Gong uygulayıcılarından oluşan onbinlerce inanç mahkumunun organları için öldürüldüğünü tahmin etmektedir. Bir meditasyon sistemi olan Falun Gong, 1999 yılından beri Çin’de yasak ve uygulayıcıları işkence görmektedir. Yapılan araştırmalarda Falun Gong uygulayıcılarının çoğunluğu henüz hayattayken organları çalınıyor. Yazar Ethan Gutmann 2014 yılında yayınlanan kitabında sadece 2000-2008 yılları arasında 65.000 Falun Gong uygulayıcısının organları için öldürüldüğünü iddia etmiştir.
Kanada parlamentosu eski milletvekili ve eski Dışişleri Bakanı David Kilgour avukat meslektaşı David Matas ile birlikte “Bloody Harvest (Kanlı Hasat): Organları için Falun Gong uygulayıcılarının öldürülmesi” adlı kitabı yazmıştır. Kitapta devlet tarafından yürütülen zulmün detayları ve kanıtları yer almaktadır.
Yazan: Larry Ong & Matthew Robertson, The Epoch Times