Dövüş Sanatları Öğretmeni Hiç Ummadığı Bir Yolla Sağlığını Geri Kazandı
Kalp ameliyatı olmam gerektiğini ve hayatımın geri kalanında yatalak kalma riski olduğunu öğrendiğimde yıkıldım. Benim gibi on yıllardır fiziksel gücü ve atletik yeteneğinden bu kadar emin olan ve gurur duyan bir adamın, bir hastalıkla aniden sağlığını ve yaşama tutkusunu kaybedeceği kimin aklına gelirdi?
Kaderim bana görünmeyen, yıkıcı bir darbe vurduğunda, kariyer seviyemi yükseltmeye hazırlanıyordum.
Olayın gerçekleştiği 2015 yazının başlarında, ülkemde, Vietnam Hava Kuvvetleri Akademisinde bir yarbay ve onurlu bir dövüş sanatları öğretmeniydim.
1986’dan, 22 yaşımdan beri akademide dövüş sanatları eğitimi veriyordum ve yıllardır ulusal turnuvalarda yüksek ödüller kazanmaları için, düzinelerce öğrenci yetiştirmiştim.
30 yıl sonra, hiç beklemediğim bir şekilde, bir sonraki ulusal yarışma hazırlığı sırasında yapılan rutin bir sağlık denetimi, beni birden durdurdu. Atletler ve spor hayranlarının her zaman en güzel vücuda ve sağlığa sahip olduklarına dair inancım yıkıldı.
Doktor tansiyonumun çok yüksek olduğumu söylediğinde şok olmuştum. Organizatörler yarışmaya katılmama izin vermediler ve daha ayrıntılı tetkikler için beni hastaneye gönderdiler.
Orada bir sonraki kötü haberleri aldım. Kalbimin sol tarafındaki bir kapakçıkta, kanın kalpten vücudun geri kalan kısmına etkili bir şekilde akmasını engelleyen bir işlev bozukluğu şeklinde ortaya çıkan, mitral yetmezliği teşhis edildi.
Uzun yıllardır bir dövüş sanatçısı ve yetenekli bir tenis oyuncusu olarak, güçlü ve çevik bir bedene sahip olmaktan gurur duymuştum ve bir gün sağlığım hakkında endişe ya da güvensizlik duyacağımı hiç düşünmemiştim. Ama işte şimdi ben, 51 yaşındayken aniden büyük bir endişe ve belirsizlik içinde kalmış ve geleceğim hakkında kendime güvenimi tamamen kaybetmiştim.
Tıbbi tedavimin uzmanlar tarafından takip edilmesine rağmen, durumum iyi görünmüyordu. Yorgunluk, nefes darlığı ve göğüs ağrısı çekiyordum. Durumumun ciddiyeti nedeniyle tansiyonumun geçici olarak düşürülebileceğini ve kapakçığı onarmak için kalp ameliyatına gerek olduğunu söylediler.
Kalp ameliyatının risklerine ve pahalılığına ek olarak, aynı zamanda akademideki görevimden alınabilme ve hayatımın geri kalanında güçsüz bir halde yaşamaya katlanmak zorunda kalma ihtimalim de vardı.
Bütün bunlar üç yıl önceydi. Bugün, sağlığım iyi ve hiç ameliyat olmadım. Bana verdiği tavsiye ile doğal yoldan sağlığımı yeniden kazanmamı sağlayan karıma teşekkür borçluyum.
Diğer insanların da deneyimlerimden yararlanabilmesi için hikayemi paylaşıyorum. Bana neler olduğunu bilirlerse, umarım “Sağlıklı bir beden, sağlam bir zihin ve şefkatli bir kalpten gelir” derken ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirler.
En Umutsuz Anımda
Gençliğimden beri dövüş sanatlarına karşı bir tutkum vardı. Yoğun bir çalışmayla elde ettiğim iyi bir performans sayesinde, Vietnam Havacılık ve Hava Savunma Kuvvetleri Akademisi’ne dövüş sanatları öğretmeni olarak işe alındığım zaman, hayallerim gerçek olmuştu.
Hayalimdeki bu yaşantı, hastalığın yıkıcı darbesine kadar sürdü. Çaresizlik ve umutsuzluk, sis gibi etrafımı sarmıştı. Sanki etrafımdaki dünya çöküyormuş gibi hissediyordum. Sorular aklımda birikiyordu ancak cevapları bulabileceğim hiçbir yer yoktu.
Geleceğim kaybolup gitmiş miydi? Dövüş sanatlarını uyguladığım ve öğrencilerimle birlikte olduğum o müthiş günler sonsuza dek bitmiş miydi? Durumum, sağlıklı ve aktif yaşadığım uzun yıllar boyunca olduğu hale geri döner miydi? Bitmek bilmeyen tedavilerden sonra neden hala iyileşemiyordum?
Ama sonunda iyi şans yüzüme güldü. Karım, artrit, mide rahatsızlıkları, denge sorunları ve yüksek tansiyon gibi sayısız sağlık sorunundan mustaripti. Bir öğretmen olarak, her ay tedavi için hastaneye gitmek ve daha sonra evde kalıp iyileşmek için izin istemek zorunda kalıyordu.
Kalp rahatsızlığımı öğrendiğim yazın sonlarına doğru, eşim Falun Dafa ya da Falun Gong adındaki zihni ve bedeni geliştiren geleneksel bir Çin disiplinini uygulamaya başladı. Mucizevi bir şekilde, Falun Dafa egzersizlerini yapmaya ve öğretinin ana kitabı Zhuan Falun’u okumaya başladıktan kısa bir süre sonra onun hastalıkları ortadan kayboldu. Bu kitap insanın ahlaki karakterinin, üç ilkeye: doğruluk, merhamet ve hoşgörüye dayanarak yükseltilmesi üzerinde duruyor.
Falun Dafa egzersizleri, benim alışkın olduğum dövüş sanatları eğitim egzersizlerinden farklıdır. Ayakta yapılan dört egzersiz ve bir oturma meditasyonundan oluşur. Şiddetli değil, hafif, yavaş ve akıcı hareketler içerir.
Eşim kitabı okumam ve onunla egzersizleri yapmam konusunda birçok kez beni teşvik etti, ama ben onu ciddiye almadım. Sonra bir gün düşük ruh halimi görünce, yanıma geldi ve tekrar söyledi. “Üzülmene ya da endişelenmene gerek yok. Falun Gong’u birlikte uygulayabiliriz. Birçok insana destek oldu” dedi.
İtiraf etmeliyim ki bir çıkmazda olduğumu düşündüğüm için, sonunda sadece bir kere denemeye karar verdim. Ayrıca Falun Dafa bana yardım edemese bile en azından çalışmam için yeni bir şey öğrenmiş olacağımı düşündüm.
Mucizevi Geri Dönüş
Şaşırtıcı bir şekilde, sadece birkaç gün egzersiz yaptıktan sonra, sol göğsümdeki ağrılar hafifledi ve nefes alma zorluğu kayboldu. Vücudumdaki sistemler, yavaş yavaş temizleniyor ve eski sağlığına geri dönüyor gibiydi.
Bu mucize beni Zhuan Falun kitabını dikkatli bir şekilde incelemeye zorladı. Anlatılan manevi gerçekler bende derin bir etki yarattı. İnsanlara ahlaki karakterlerini geliştirerek, ruhsal aydınlanma yönünde kendilerini iyileştirmelerini öğretmeye odaklanmış bir kitabı, hayatımda ilk defa okuyordum. Doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkeleri ruhumun derinliklerinde yankılandı.
Her gün kitabı okumaya ve egzersizleri yapmaya devam ettim ve bundan sonra içten başlayarak temelden değişmeye başladım. En dikkat çekici olan şey, hastalığım üzerinde düşünüp durmayı bıraktıkça, bunun yerine iyimser bir zihin yapısına ve başkaları hakkında daha fazla duyarlılığa sahip oldukça, vücudumun tam bir dönüşüm geçirmesiydi.
Geçmişte özellikle de işyerimde bana verilen görevleri her zaman iyi bir şekilde tamamladığım için, kendimi her zaman iyi bir insan olarak görmekteydim. Fakat Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra çevremdeki birçok insan tarafından fark edilecek şekilde, sağlığımla birlikte karakterim de daha iyiye doğru değişti.
Örneğin akademide öğrencilerin, sınav dönemleri de dâhil olmak üzere, teşekkürlerini göstermek için öğretmenlerine para “hediye etmeleri” geleneği vardır. Bir Falun Dafa uygulayıcısı olarak, bu parayı almamam gerektiğini anladım. Bu yüzden para hediyelerini kabul etmeyi bıraktım ve öğrencilerimin bana geçmişte vermiş olduğu bütün parayı iade ettim.
Meslektaşlarım bunu öğrendiğinde, onlar da bunu ahlaklı ve dürüst bir davranış olarak gördüler ve hatta beni övmek için akademinin başına gelmemi önerdiler. Ancak onlara sadece doğru olanı yaptığımı ve övgüye gerek olmadığını söyledim.
Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan üç ay sonra, iş arayan bir akrabam, ona iş bulmam için bana 15 milyon Vietnam Dong’u (yaklaşık 650 ABD doları) vermeyi teklif etti. Parayı kabul etmedim ve ona şöyle söyledim: “Sana kesinlikle yardım edeceğim ama bana para vermene gerek yok. Karşılığında vereceğin hiçbir şeye ihtiyacım yok.” Sonra iyi bir iş bulmasına yardım ettim.
Erkek kardeşimin ailesi bunu duyduğunda, neden parayı kabul etmediğimi anlamadıklarını söylediler. Bunun üzerine onlara, çabalarına karşılık herhangi bir ödül ya da takdir beklemeden başkalarına yardım eden, diğer Falun Dafa uygulayıcıları hakkındaki hikayeleri anlattım. Zhuan Falun’un nasıl, başkalarına karşı koşulsuz iyiliği, beklentisizce yardım etmeyi ve sadece merhametle davranmayı öğrettiğini açıkladım. Kardeşimin bütün ailesi anlattıklarımdan etkilendi ve Falun Dafa’nın harika bir öğreti olduğunu söylediler. Daha sonra kendileri de Falun Dafa’yı uygulamaya başladılar.
Deneyimlerim bana şefkat dolu saf bir kalbin, sağlıklı bir bedene ulaşmanın anahtarı olduğunu gösterdi.
Yanlış Anlaşılmalar Çözülüyor
Falun Dafa uygulamasından dolayı, zihnim giderek daha sakinleşti ve doğru ve yanlış olanın ne olduğu daha açık hale geldi. Dövüş sanatları yarışmalarında verilen unvan ve ödüllerin arasında bile soğukkanlılığımı koruyabildim. Falun Dafa’nın iyiliğini çevremdeki insanlarla paylaşmak zorunda hissettim. Böylece daha fazla insan Falun Dafa hakkında bilgi edinme fırsatına sahip olabildi.
Bununla birlikte, iktidardaki Çin rejiminin Falun Dafa’ya karşı yürüttüğü zulümden kaynaklanan yanlış ve yanıltıcı bilgiler, arkadaşlarımın ve meslektaşlarımın çoğunun uygulamayı yanlış anlamasına neden oldu.
Falun Dafa, uzun bir geçmişi olan ve Budist okulundan gelen bir uygulamadır. 1992 yılında, ustası Bay Li Hongzhi tarafından halka açıklanana kadar Çin’de özel öğrencilere öğretiliyordu. İnsanların sağlığının ve ahlaki karakterinin iyileştirilmesindeki faydaları, Çin’in her yerinde dilden dile hızla yayıldı. Ne yazık ki gördüğü rağbet, onu 1999 yılında zulmün hedefi haline getirdi.
Falun Dafa uygulayıcıları, doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerini izleyerek iyi insanlar olmak için çabalarken, ulusal çapta bir propaganda kampanyasıyla halka şeytan gibi gösterildiler. Sayısız uygulayıcı, inançlarından vazgeçmeye zorlanmak üzere gözaltına alındı ve işkence gördü.
Zulüm, 19 yıldır bugün de halen devam ediyor ve Falun Dafa inanç mahkumlarının, Çin’in kazançlı organ nakli sektörünü beslemek için hala hayatta iken, zorla organ toplama uygulamasına tabi tutulduğuna dair endişe verici kanıtlar hakkında araştırma raporları var.
Çin rejiminin Falun Dafa hakkında aktardığı yanlış bilgiler, Vietnam’a kadar geniş bir alana hızla yayıldı ve aralarında meslektaşlarımın da bulunduğu birçok insan buna inandı. Sonunda bir gün, ofisim Falun Dafa hakkında konuştuğumu üst yönetime bildirdi.
Büyük bir baskı hissettim ama yanlış bir şey yapmadığımı bildiğim için sakin kaldım. Falun Dafa’nın iyiliği ve zulmün aldatıcılığı ve vahşeti hakkındaki gerçek durumu fark edeceklerini ümit ederek, anlayışımı içtenlikle meslektaşlarımla paylaştım.
Sonunda, albaylardan biri benimle bir araya geldi ve söylediklerimi sessizce dinledi. Sonuç olarak, Falun Dafa’nın insanlara fayda sağlayan iyi bir uygulama olduğunu anlamaya başladı.
Akademiden emekli oldum ve şimdi zamanımı daha fazla insanın, Falun Dafa’nın bana ve aileme nasıl yarar sağladığını ve Çin’de nasıl zulüm gördüğünü bilmesi için çalışmakla değerlendiriyorum.
Umarım daha fazla sayıda insan, Falun Dafa’nın güzelliğini anlar ve benim ve ailemin yaşamlarımıza getirdiği mucizeleri gördüğümüz gibi, derin faydalarını deneyimleme şansına sahip olurlar.
Nguyen Quynh Xuyen, Vietnam’da yaşamaktadır.
Editörün Notu:
Falun Dafa, sağlığın ve ahlaki karakterin iyileştirilmesi ve ruhsal bilgeliğe ulaşmanın bir yolu olarak doğruluk, merhamet ve hoşgörüyü öğreten zihinsel ve bedensel gelişim uygulamasıdır. Uygulama hakkında daha fazla bilgi için tr.falundafa.org adresini ziyaret edin. Tüm kitaplar, egzersiz müziği, kaynaklar ve açıklamalar ücretsizdir.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.