Ekin Çemberleri
Ekin Çemberleri : Yepyeni Bir Perspektif
Susanna Wilkerson ile Röportaj
Compton Bassett, İngiltere—Yıllarca kutsal geometri (yapıların tüm doğasını inceleyen matematiksel geometri) konusunda eğitim aldıktan sonra fark ettim ki ekin çemberleri de tamamıyla kutsal geometri prensipleri üzerine dayanıyordu.
En basit geometrik şekillerin bile cetvel ve pergel kullanmadan el ile çizimin ne kadar zor olduğunu tecrübe etmiş biri olarak, fark ettim ki ekin çemberlerindeki o karmaşıklık ve gizemliliği özellikle de ancak havadan bakıldığında görülebilecek bu detayları benim görüşüme göre ancak çok yüksek zeka seviyesine sahip bir yaşam yaratabilirdi.
İki gün önce, eski bir hava pilotu olan Tony Hughes’a rastladım, beni dünyada en sık ekin çemberlerinin olduğu İngiltere-Wiltshire çiftliği semalarında yakın uçuş ile gezdirdi.
26 Agustos günü nemli havaya bağlı olarak erken hasat edilmiş bölgedeki yeni oluşumu gözlemleyebilmek bizim için daha kolay olmuştu.
Gerçekten nefes kesici ve inanılmaz bir deneyimdi. Özellikle 30 dakika içinde sekiz farklı bölgeyi görmek oldukça etkileyici oldu benim için.
En son oluşmuş olan desen boydan boya 50m civarlarında idi, en etkili geometrik şekiller ise doğada organik kristaller şeklinde görebileceğiniz formlar ve insan gen haritasıydı.
Tony bugüne kadarki yaklaşık 6000’in üstündeki uçuşlarından en ilginç olan tecrübesini bize anlattı. Bir bölgeyi bir fotoğrafçı ile havadan geçerlerken, sadece bir dakika sonra aynı rota üzerinden geri dönüş yaptıklarında orada daha önce hiç görülmemiş bir ekin çemberi olduğunu fark etmişler! 1 dakika önce orada olmayan oldukça karmaşık ve yepyeni bir ekin çemberi..
Tony kesinlikle bu karmaşık ve mükemmel geometrik şekillerin ancak oldukça üstün bir zeka tarafından yapılabileceği konusunda benimle hemfikir. Her ikimizde bilgisayar üzerinde grafik çalışmaları yapan uzmanların bile bu tip formları yaratmak için saatlerce çalışmak ve birçok hesaplama yapmak durumunda olduklarını biliyoruz.
Netice itibariyle doğada bulunan bu dahiyane fenomenlerin (ekin çemberlerinin) insan ırkı tarafından (pergel ve sopalarla) yapılmadığı konusunda artık hiçbir şüphem yok. Benim bu teorim doğu değilse bile, inanıyorum ki bunu yapan biziz, bizim kendi bilincimiz, daha ileri bir evrim düzeyindeki halimiz, o bizimle konuşuyor ve bize “UYANIN!” diyor.
2008 yıllarında ilk üzerinde çalıştığım formlardan biri Devinim halindeki Keltik Sembolleri idi, sanki dev bir sanatçı fırçasıyla çizgilerin üzerinden geçmiş gibiydi. Ekin çemberlerinin içine girdim ve orada durdum, içimden yoğun bir enerjinin akıp geçtiğini hissettim ve çemberin merkezinde yatıp tüm enerjiyi algılamak istedim.
Ruhumun derinliklerinde hissettiğim o duyguları kelimelere dökmek çok zor benim için, sanki bir anahtarla bilinçaltımda bir kapı açıldı, hoş ama derin bir his.. sanki çok nazik bir dev fırçasıyla buğday saplarının üzerinden geçmiş, dümdüz görünmelerine rağmen tek bir tanesi bile kırılmamış, hala hayattalar ve en ufak bir hasar görmemişler…
BBC tarafından yayınlanmış, düzenbaz hikayelerden oluşan bir kitap bu fenomenin gerçekliğini reddediyor, ve insanlığa verilmeye çalışan inanılmaz derecedeki iyi niyetli ve şefkatli mesajın gözden kaçırılmasına sebep oluyor.
Bu bana Ralph Waldo Emerson’un görüşünü hatırlatıyor: “araştırma yapılmadan reddetmek cahilliğin derecesinin göstergesidir” Eğer ağzınıza hiç tatlı bir yiyecek atmamışsanız şekerin nasıl bir tat verdiğini nasıl bilebilir siniz ki?
Susana Wilkerson bir öğretmen, psikolog ve natüropattır. Avusturalyada yaşamaktadır ve çiftliğinde besin ve yapı projeleri için kenevir yetiştirmektedir ve tüm yaşlar için tüm olasılıklar için farkındalık çalışmaları yapan gelişim okulu vardır.
The Epoch Times publishes in 35 countries and in 19 languages.
İngilizce Kaynak : Crop Circles: A Perspective From the Ground Up