Güçlü olmanın biz insanlar için çok önemli olduğuna inanırız. Bu fikir bize sürekli aşılanır. Ailemiz tarafından bile. Özellikle de son birkaç on yıldır insanlar güçlü olmak uğruna büyük bir mücadele içerisinde. Aileler çocuklarının tuttuğunu koparan evlatlar olmasını istiyor. Şu anki insanoğlu gerçekten de çok gelişmiş bir zihne sahip. İnanılmaz bir teknolojik seviye yakaladık. Fakat ne yazık ki Dünya’yı mahvettiğimiz için kendimize başka gezegenler arıyoruz.
Dünya kaynakları hoyratça kullanılıyor. Hava kirleniyor. Su zehirleniyor. Filtre teknolojisi ne kadar ileri olursa olsun bir madde çok mikroskobik bir seviyede kirlenirse artık düzeltilmesi mümkün olmuyor. Maalesef etrafımızdaki her şey çürüyor.
Fakat en kötüsü, insan zihninin giderek artan bir şekilde zehirlenmesi. Hırslarımız bizi yok oluşa doğru sürüklemiyor mu? Hepimiz içimizin derinliklerinde bunu biliyoruz aslında. Ne acı ki, çok gelişmiş olan bu insanoğlu daha en temel sorunlarını bile çözemiyor. Her yerde toplumsal sorunlar baş gösteriyor. Dünyanın her yerinde terör, açlık var. Doğa yok oluyor. Denge bozuluyor. Fakat en korkuncu yozlaşmanın hızla ilerliyor olması.
İnsanlar mutsuz. Çünkü insanı insan yapan en temel değerlerimizi kaybettik. Onlar olmadıktan sonra, ‘‘güç’’ bize sadece felaket getirecektir çünkü gücü eline alacak olan kişiler diğerlerine zarar vermekten veya onları yok etmekten kesinlikle kaçınmayacaktır. Atom çekirdeğini parçalamayı başardıktan sonra, onu atom bombası haline getirenler bizler değil miyiz?
Eğer hem zengin hem de mutlu olmak istiyorsak, önce insan olduğumuzu hatırlamamız gerekmiyor mu?
Fotograf: PHILIPPE LOPEZ/Getty Images
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.