FIFA kokartlı Bayan Hakem Lale Orta: İmdaaat… Yetiş Teknoloji…
Türkiye’nin ilk FIFA kokartlı bayan hakemi Lale Orta, 2010 Dünya Kupası’nda yaşanan hakem hatalarının ardından gündeme gelen teknoloji yardımıyla ilgili ilginç tespitlerde bulundu. 24 MAÇ POZİSYON GÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNDEN HAKEM VE KURAL ANALİZİ
İmdaaat!… Yetiş Teknoloji başlığı ile kaleme aldığı yazılı açıklamasında oynanan bir müsabakada hakemin rolüne dikkat çeken Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye’nin ilk bayan FIFA hakemi Yrd. Doç. Dr. Lale Orta, şu ifadelere yer verdi;
”Bir futbol maçının zevkli, heyecan verici, Fair Play ilkeleri içerisinde, bol gollü geçmesinde ve bitmesinde veya düzensiz, olaylı, kavgalı bir hava içerisinde oynanmasında hakemin rolü son derece önemlidir. Hakemlik; bilgi, deneyim, eğitim, yeterlilik, kişilik, kondisyon ve konsantrasyon gerektirir. Hakem; düzgün yaşantısı, dürüst kişiliği ile psikolojiden ve sosyolojiden anlayan, insanın bireysel ve toplumsal davranışlarını yorumlayabilen, saha içindeki ve dışındaki hareketleriyle örnek olması gereken kişidir.
Dünyada futbol hakemliğinin başlangıcı futbolun başlangıcına ve yayılmasına paralel bir seyir izlemiştir. 1819 yılına kadar maçlarda takım kaptanları hakemlik yapmışlardır. Hakemlik kurumu ilk defa İngiltere’de oluşmuş ve 1880’li yıllarda kurumsallaşmaya başlamıştır. Futbol oyunundaki tüm değişiklikler hakemliği de etkilemiştir. 1881 yılında oyun kurallarının içinde ilk defa hakemden söz edilmiştir. 1890 yılından itibaren hakemler karşılaşmalarda tek yetkili olmuşlardır. Futbol Kurallarının sistematize edilmesi ve yayınlanması 1896 yılında gerçekleşmiştir. Böylelikle tüm dünyada ortak uyum oluşturulmaya çalışılmıştır.”
Oyun kurallarının sık değiştirilmesi ile birlikte hakem hatalarının artması, futbolun en önemli unsurunu oluşturan hakemlere gereken önemin verilmediği sonucunu ortaya çıkardığını da belirten Orta, şu ifadelere yer verdi;
”1990 yılından itibaren FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) ve IFAB (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) bu konu üzerinde çalışarak çeşitli adımlar atmışlardır. “Hakemliğin Profesyonelleşmesi”, “Yan hakem isminin Yardımcı Hakem olarak değiştirilmesi ve görevlerinin artırılması”, “Hakem Eğitiminin Önemi” ve “Dördüncü Hakem”in resmi olarak kurallarda yer alması bunlardan bazılarıdır. Hakemlerin oyun alanında verdikleri kararların herhangi bir kanuni sorumluluğu bulunmamaktadır. Futbol Hakemlerinin hatalı karar vermelerinin çok çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; eğitim eksikliği, iyi pozisyon alamamaları, pozisyona uzak kalmaları, yorgunluk, seyirci baskısı, medya baskısı, futbolcu baskısı, pozisyonu yanlış algılama ve yorumlama, kural bilgisinin yetersizliği, vd. sayılabilir. Bu nedenler çok çeşitlilik gösterebilir. Hakemlerin hatalı karar verme nedenleri hakkında, bugüne kadar var olan genel kanı, hakemlerin maçlarda yaşadığı olumsuz koşullara bağlı olduğu yönündeydi.”
Lale Orta, araştırmasının, Dünya Futbol Federasyonları Birliği (FIFA)’nın hazırladığı 24 maç pozisyon görüntüsünden oluştuğunu da belirterek, ”Pozisyon görüntüleri çok net olup, herkesin rahat görebileceği dev ekranlardan hakemlere izlettirilmiştir. Araştırmaya katılan hakemlere; araştırma ile ilgili ayrıntılı bilgi verildikten sonra, değerlendirme kâğıtları dağıtılmıştır. 24 pozisyondan oluşan FIFA görüntüleri tek tek izlettirilerek, her pozisyondan sonra pozisyonla ilgili yorumlarının kâğıtlara işaretlenmesi istenilmiştir. Değerlendirme kâğıtlarında her pozisyonla ilgili teknik ve disiplin kararı olmak üzere iki bölüm bulunmaktadır. Değerlendirme Formu üzerindeki teknik kararlarının dört, disiplin kararlarının ise 3 seçeneği bulunmaktadır. Teknik kararlar; “Faul Yok”, “Endirekt Serbest Vuruş”, “Direkt Serbest Vuruş” ve “Penaltı” seçeneklerinden, Disiplin Kararları ise; “Kart Yok”, “İhtar” ve “İhraç” seçeneklerinden oluşmaktadır.” diyerek, sonuçla ilgili ise şu ifadeleri kullandı; ”Yaptığımız çalışma; maçlarda yaşanan olumsuz koşullar ortadan kaldırıldığında, hakemlere ekran başında çok net pozisyonlar izlettirildiğinde verdikleri kararların standart olmadığını ortaya koymaktadır. 24 pozisyondan oluşan FIFA görüntüleri ile ilgili araştırma; Türkiye’nin çeşitli illerinden Süper Lig, Süper Lig Yardımcı, Klasman ve amatör olmak üzere 336 hakem üzerinde uygulanmıştır. 336 hakemin verdikleri yanıtlar değerlendirildiğinde; hakem başına düşen doğru yanıt ortalamasının 14; yanlış yanıt ortalamasının ise 10 olduğu tespit edilmiştir. FIFA pozisyonlarını soru bazında ele alarak değerlendirdiğimizde; hem teknik hem de disiplin kararını doğru yorumlayan hakemlerin oranı yalnızca % 58’dir. Hakemlerin en büyük sorunlarından birinin disiplin cezası uygulamaları olduğu açıkça görülmektedir. İhtar uygulaması gerektiren 10 pozisyon ele alındığında, % 32 oranında kart gösterilmeyerek yanlış uygulama yapıldığını tespit ediyoruz. Hakemlerin ihraç uygulamasında da sorun yaşadıkları görülmektedir. İhraç verilmesi gereken 10 pozisyonda, % 40’ı hatalı karar vererek oyunculara kırmızı kart göstermemişlerdir. Hakemlerin kırmızı kartı doğru gösterme oranı ise; % 60’dır.” TÜRKİYE’DE HAKEMLERİN UYGULAMALARI Lale Orta, Türkiye liglerinde maç yöneten hakemlerin verdiği kararlar ve pozisyonlar hakkındaki yorumlarına da dikkat çekerken şu ifadelere yer verdi; ”Türk hakemlerin ortak uyguladıkları ihtar pozisyonları; arkadan çekilen rakipler, topun rakipten kurtarıldıktan sonra arkadan yapılan kayarak müdahaleler ve rakibe bir topun gitmesini önlemek için elle kesilmesi durumunda sarı kart uygulamaları olduğunu tespit ediyoruz. Hakemler, kart gerektirmeyen 4 pozisyonda % 82,7 oranında en yüksek doğru yüzdesini yakalamışlardır. Bu da hakemlerin kart göstermeme eğilimlerinin olduğunu açıkça ortaya çıkmaktadır. Endirekt serbest vuruşun verilmesini gerektiren 2 pozisyonda hakemlerin yalnızca % 63,1’i yanlış yanıt seçeneğini işaretlemişlerdir. Bu da hakemlerin aldatmacalara yönelik hareketleri doğru değerlendiremediklerini ortaya koymaktadır. Ülkemizde hatalı karar veren hakemler ya eyyamcılıkla veya bir yerlerden aldıkları mesajlar doğrultusunda karar vermekle suçlanmaktadırlar. Hakemlerin pozisyonlar üzerinde görüş birliğinde olmaması, farklı yorumlamaları, gerek aynı maç içinde, gerekse maçlar arasında farklı uygulamalar yaptıklarının en somut göstergesi durumundadır. Futbol maçlarının başarılı bir şekilde yönetilebilmesi için yapılan hata oranlarının azaltılması ve standart yönetim anlayışının geliştirilmesi bu bilimsel araştırmamızdan sonra mümkün görülmemektedir.” Birçok ülkede üst düzey hakemliğin profesyonelleşmesinin bile hala insan hatası faktörünü ortadan kaldıramadığını da belirterek, ”Futbolda; görüntülü teknolojiden yararlanılmadığı sürece, hataların olmaması mümkün değildir. Spesifik hatalarda yapılacak teknolojik yardım hem hakemlere hem de takımlara katkı sağlayacaktır. Günümüz futbolunda, görüntülü teknolojinin futbolun içinde ne kadar yer alması gerektiği tartışılmalı ve beş N, bir K ile bu sorunun cevabı bulunmalıdır.” ifadelerine yer verdi.