Gu Kaizhi, Çin Resim Sanatının Babası
David Wu, Epoch Times
Doğu Jin Hanedanlığı’ndan Gu Kaizhi (M.Ö. 345-406) Çin tarihinde tanınmış bir ressamdı. Sıklıkla masum eksantrik biri olarak görülürdü, benzerleri arasında “edebi kompozisyon, resim ve aptallık” konusunda mükemmeliğie ulaştığı söyleniyordu.
Resimde gözlerin ruhun aynası olduğunu sıkı sıkıya inandığı söyleniyordu. Hayat içinde dikkatlice gözlem yapıyor ve gözleri çizmek konusunda araştırma yapıyordu. Portrelerinde her zaman son dokunuş olarak gözleri bırakıyordu ve bu son dokunuş tüm resmin en çok zamanını alan şey oluyordu.
Bir hikaye bize Gu’nun bir tapınağın yeniden yapılanması için büyük bir fon oluşturulmasına nasıl yardımcı olduğunu anlatır. Tapınağın duvarında bir Budist rahibin yer aldığı Vimalakirti hikayesinin resmini çizmek için aylar harcadıktan sonra, gözlerini tamamlamadan bıraktı. Sonra bir gün, gözleri gece çizeceğini fakat portreyi takip eden üç gün boyunca görmeyi isteyenlerin makul bir bağış yapması gerektiğini duyurdu. Ertesi sabah güneşin altında duvarında üzerinde Vimalakiriti’nin gözlerinin herşeyi aydınlattığı söylenir.
Gu aynı zamanda birçok şiir yazdı, bazıları resimlerinin yanında kaligafi olarak yer aldı. Ne yazık ki orjinal resimleri günümüze kadar gelemedi, sadece az miktarda kopya onun stiline bir göz atabilmemiz için geriye kaldı. En meşhur iki eseri “Saray Kadınlarına Eğitmenlerin Nasihatleri” (British Museum’da sergilenmekte) ve “Luo Nehri Perisi”dir.
“Saray Kadınlarına Eğitmenlerin Nasihatleri” saray kadınlarının canlı hikayeleri anlatır ve duruşları onların kişiklerini ve stillerini yansıtır. Bir tanesi bir koca ve üç eşi olan bir aileyi gösterir. Koca ve ilk eşi bir tarafta birlikte oturur ve diğer eşler tam tersi tarafında oturur. Görenler kolaylıkla narin yüz ifadelerinden hiyerarşi statülerini ayırdedebilir. Gu’nun insan duygularına olan iç görüsünü ve ifade edilemez insan doğasını etkin bir şekilde seçkin detaylarla gösteren muhteşem bir sanat çalışmasıdır.
Gu resim teorilerini özetleyen üç kitap yazmıştır. Ruhu ve karakter doğasını resme yansıtmanın önemini işaret etmiştir. Ve daha artistik ve ideal güzelliği yaratmak adına ressamın aydınlanmasını veya felsefesini resimde birleştirmeyi cesaretlendirmiştir. Çin resim sanatında birçok karakter çok ince ve yumuşak çizgilerle çizilmiştir.
Resimdeki meşhurluğuna rağmen, anektodlara göre sık sık alay kurbanı olmuştur. Bir defasında arkadaşı tarafından alnına yapıştırılan yaprak ile görünmez olduğuna inandırılmış ve o yaprağı gizli bir yerde saklamıştır. Yine de, görünen o ki onu bir daha hiç kullanmamıştır.
Çin tarihinde ilk tanınan büyük sanatçı Gu Kaizhi, ondan sonra gelen sanatçılar üzerinde büyük etki bırakmıştır ve Çin resim sanatının babası olarak adlandırılmıştır.