Hastalıkları ve Sorunları Gizlemek Bilgece Bir Davranış Değildir
“Çin Bilgedir ” makale serimizde aynı zamanda akılsız insanlardan da söz edilmiştir, bu akılsız kişilerden biri de tarihte yaşamış soylu Huan’dır, kendisi tedavi olmamak için hastalığını gizlemiştir.
Çin’de hastalıkların önlenmesi ve tedavi için bilinen en iyi yöntemlerden biri “akupunktur”dur.
Bu makalemizde, tarihte yaşamış akılsız bir kişiden söz edeceğiz. Tarihte yaşamış Duke Huan akılsız bir kişiydi, çünkü kendisi tedavi olmamak için hasta olduğunu herkesten saklamıştı. Onun davranışlarını incelediğimizde, bilge bir kişinin nasıl davranması veya davranmaması gerektiğini anlıyoruz.
Çin’de bir deyim vardır 諱疾忌醫, telaffuzu ise Hui Ji Ji Yi şeklindedir. Bu deyimin anlamı, kişinin tedavi olmamak için hastalığını gizlemesidir. Bu deyimin farklı bir anlamı ise, bir kişinin eksiklerini ve hatalarını, diğerlerinden eleştirilmemek için saklamasıdır. Kısacası bu deyim noksanlıklarını gizleyen biri için kullanılmaktadır.
Bu deyimin tarihi, Zhou hanedanı döneminde yaşayan efsanevi Doktor Bian Que’nin (扁鵲), hikayesine dayanmaktadır. Bian Que (M.S. 770-476) arasında yaşamıştır.
Bir gün Bian Que, Qi şehrinde ikamet eden Duke Huan’ı ziyaret etmiş. Orada bulunduğu süre zarfı içerisinde Huan’ı dikkatlice izlemiş ve ona cilt hastalığı tanısını koymuş.
Bian Que, Duke Huan’a şu sözler ile hitap etmiş: “Bu hastalığınızı tedavi etmeme izi vermeseniz, bu hastalık daha da derinleşir.” Fakat Huan’nın cevabı ise : ” Benim bir hastalığım yok” şeklinde olmuş. Bian Que oradan ayrılmış, fakat birkaç gün sonra onu tekrardan ziyaret etmiş. Bu sefer de onu dikkatlice incelemiş ve kendisine: ” Sizin hastalığınız kanınıza kadar ulaşmış, lütfen dikkatli olun, yoksa hastalığınız daha da derinleşir.” diye uyarmış. Fakat Huan bu sefer de :”Benim bir hastalığım yok.” diye cevap vermiş.
Birkaç gün sonra Bian Que, soylu Huan’ı 3’ncü kez ziyarete gelmiş. Bu sefer ona: “Sizin hastalığınız tüm mide ve bağırsak sisteminize yayılmış.” diye uyarmış. Eğer tedavi olmasanız, durumunuz daha da kötüye gider.” demiş. Fakat soylu Huan, ona hala inanmıyormuş.
Bir kaç gün daha geçmiş ki, Bian Que onu tekrardan görmeye gelmiş. Fakat bu sefer, soylu Huan’ı görür görmez, ona bir şey söylemeden oradan ayrılmış. Huan sebebini öğrenmek için, bir hizmetkarını peşinden yollamış. Hizmetli ona ayrılma sebebini sorduğunda, Bian Que şöyle demiş: “İlk aşamada hastalık ciltte nüfus etiğinde, bitki, yakı ve ısı ile tedavi mümkündü. İkinci aşamada hastalık ete nüfus etiğinde, akupunktur ile tedavi mümkündü. Hastalığın üçüncü aşamasında, yani hastalık mide ve bağırsaklara nüfus etiğinde, kaynamış bitkilerin özü ile tedavi mümkündü. Fakat şu an, hastalık iliklerine nüfus etmiş durumda, bu aşamada sonra benim onu tedavi etmem olanaksız, bu yeteneklerimi aşan bir durumdur, artık ona yardım edemem.”
Birkaç gün sonra, soylu Huan’da ağrılar başlamış ve Bian Que’i her tarafta aratmış, fakat Bian Que, çoktan şehri ter etmiş.
İlk başından itibaren sorunları ciddiye almak
Bu hikaye insanlara, önlem almaları ve erkenden müdahale etmenin önemini gösteriyor. Bu ister bir hastalık veya başka bir sorun olsun; mesele derinleşmeden sorun ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde, bu sorunlar daha derinleşir ve daha geniş bir alana nüfus ederek kronik bir vaka haline gelir.
Bu hikaye İnsanlara, bir hata veya bir sorun meydana geldiğinde, bir an önce müdahale etmemiz gerektiğini hatırlatır. Böyle bir durumda; eğer tedbirler alınmazsa, küçük sorunlar ve engeller, belirili bir zaman geçmesiyle birlikte, büyük sorunlar ve büyük engeller haline dönüşürler. Yani, bunun ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durum olduğunu unutmamalıyız.
Türklerin “Önlemini al, hayatta kal.” deyimi de, tam olarak bu deyim ile uyuşmaktadır.
Epoch Times