İnsanlar Binlerce Yıldır Değerli Taşlardan Şifa Arıyor
Taşların her derde deva da olmayacağını kaydeden Ceylan, her ilaç her derde deva olmayacağı için taşların da herkese iyi gelmeyeceğini belirterek, “Bazen insanlara bir ilaç şifa olur. Bazen bir ot şifa olur. Bazen de taş şifa olur. Şifanın nereden geleceği belli olmaz. Mesela mağaralar falan bazı hastalıklara şifa getiriyor. Bilinmesi gereken bir şey varsa o da değerli taşların şifa getireceğine inanmayan insanlara taşlar şifa getirmez. Bu tip şifasal ilaçlar böyledir. Bunlar alternatif tıp olarak geçiyor zaten. Hiçbir yan etkisi de bulunmuyor.” diye konuştu. Ceylan, vatandaşlar tarafından en rağbet gören taşların ise ‘Ametist, Akik ve Kaplan gözü’ olduğunu kaydetti.
Ametist taşının bulunduğu ortamdaki negatif enerjiyi pozitif enerjiye çevirdiğini, sinir, stres ve migrene çok iyi geldiğini kaydeden Ceylan, “Ametist kötü nazarı üzerine çekiyor ve bu yüzden halk arasında çok iyi tanınıyor ve tercih ediliyor. Ametist küçük parçalı kolyeler şeklinde nazar için takılırken, büyük parçaları da evlere konularak negatif enerjinin pozitife çevrilmesi sağlanıyor.” şeklinde konuştu.
Akik taşını peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in taktığını ifade eden Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Akik kan dolaşımını hızlandırır. Nazar değmesini engeller. Böbrek ağrılarına ve karın ağrılarına çok iyi geliyor. En önemlisi de akik’i Efendimiz taktığı için sünnettir ve bu yüzden halk arasında çok tercih ediliyor.”
İncinin kemik ağrılarına iyi geldiğini ifade eden Ceylan, “Kronik baş ağrılarında ve migrende etkilidir. İnci suyu içildiğide de mide, dalak ve bağırsakların çalışmasını dengeler.” dedi.