İşkencenin 15. Yılında Çin Konsolosluğu Önünde Protesto

19 Temmuz, Istanbul - Türkiye'deki Falun Gong uygulayıcıları Çin'de 15 yıldır devam eden zulmün durdurulması çağrısında bulundular.
19 Temmuz, Istanbul – Türkiye’deki Falun Gong uygulayıcıları Çin’de 15 yıldır devam eden zulmün durdurulması çağrısında bulundular.

Türkiye’deki Falun Gong uygulayıcıları  20 Temmuz 1999 yılında Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) eski lideri Jiang Zemin’in başlattığı ve 15 yıldır devam eden, Falun Gong uygulayıcılarına yaptıkları zulüm ve canlı organ alımını durdurmak amacıyla, Türkiye’deki Çin Başkonsolosluğu önünde ÇKP’yi protesto ettiler.

Protesto sırasında Falun Dafa’yı anlatan ve Falun Dafa uygulayıcılarına yapılan işkence ve organ alımını anlatan resimli afişler ve “Zulmü Durdurun” yazılı posterler açıldı. Hayatını kaybeden ve halen zorla tutulan Falun Gong uygulayıcıları için sesini duyuran uygulayıcılar, Falun Dafa müziği eşliğinde meditasyon yaparak zulmü anlatan broşürler dağıttı.

Falun Dafa nedir?

Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkeleri doğrultusunda kişisel gelişimi sağlayan oldukça güçlü ve yüksek düzeyde bir uygulamadır. Falun Dafa, zihin, vücut ve ruh gelişimine yönelik bütünleşik bir sistemdir ve zihinsel ve fiziksel yaşam üzerinde olumlu değişimler meydana getirmektedir.

Falun Dafa uygulamasının, nötrofil fonksiyonları geliştirip gen sistemini düzenlediği ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıkların iyileşmesinde ve yaşamın süresinin uzamasında etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Uygulama herkese açık, ücretsiz, üyelik ve hiçbir dinsel form içermediği gibi tamamen serbesttir. Tüm dünyada açık alanlar ve parklarda yapılmakta olan uygulamayı, öğrenmek isteyenlere egzersizler yerel gönüllü uygulayıcılar tarafından öğretilmektedir.

Falun Dafa ilk olarak 13 Mayıs 1992 tarihinde Li Hongzhi tarafından halka tanıtılmıştır. Sağlık üzerinde sağladığı mucizevî gelişmelerin daha fazla insanın uygulamayı öğrenmesinde ve yapmasında güçlü etkisi oldu ve kısa zamanda Çin’de ve dünya çapında büyük bir hızla yayıldı. Günümüzde Amerika, İngiltere, Almanya, Avustralya, İsveç başta olmak üzere dünyanın 100’den fazla ülke ve bölgesinde 100 milyondan fazla insan tarafından uygulanmaktadır. Falun Dafa şimdiye kadar başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dünya çapındaki birçok örgüt, kuruluş ve ülkeden 1045 ödül ve 2890’dan fazla destek mektubu almıştır. Ayrıca Falun Dafa’nın kurucusu Li Hongzhi, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında 3 kez üst üste Nobel Barış ödülüne ve Sakharov Özgürlük Ödülüne aday gösterilmiştir.

Falun Dafa Çin’de Neden Zulüm Görüyor?

Falun Dafa’nın Çin içinde ve dışında kısa sürede hızlı bir şekilde yayılması iktidardaki Çin Komünist Partisini (ÇKP) rahatsız etti. Bu rahatsızlığın en önemli nedenlerinden biri de 1998 yılında Çin’de Falun Dafa’yı uygulayan insanların sayısının Komünist Partinin üye sayısından çok daha fazla olması ve rejimin bu kadar insanı kendine tehdit olarak algılamasıdır. Ancak bu insanların istedikleri tek şey sağlıkları için faydalı bir uygulamayı yapmak ve daha iyi birer insan olmaktı.

1992–1999 yılları arasında devletin  de desteği ile Çin’in her bölgesinde Falun Dafa uygulaması yapan insanlar görülebiliyordu. Fakat 20 Temmuz 1999’da devlet ani bir değişim göstererek tüm Falun Dafa uygulayıcılarını tutuklamaya, radyo ve televizyonlarda karalama kampanyaları yayınlamaya başladı. Hiçbir suç işlememiş masum insanlar evlerinden zorla alınarak tutuklandı, birçok çocuk yetim kaldı ve aileler dağıldı. Uygulayıcılar çalışma kamplarında zorla beslendi, acımasızca işkence gördü, kadınlar tecavüze uğradı, vücutlarına bilinmeyen ilaçlar enjekte edildi, beyin yıkama kamplarına gönderildi, aileleri taciz edildi ve hatta canlı uygulayıcılardan organları toplanarak yüksek fiyatlara satıldı.

Bu vahşete iştirak eden ÇKP yetkilileri hakkında birçok ülkede soykırım davaları açıldı. İşlenen bu insanlık dışı suçlar Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Komitesi, Dünya Psikiyatri Birliği, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Komisyonu raporlarında ve dünya çapındaki medya kuruluşları tarafından belgelenmiş durumdadır.

Bugüne kadar yaşanan zulümde binlerce uygulayıcının işkence ve kötü muamele sonucu öldürüldüğü doğrulandı. Yüzbinlerce uygulayıcı hala çalışma kamplarında ve gözaltı merkezlerinde işkence görmektedir.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.