Lefter Filmi

“Ver Lefter’e yaz deftere”

Ünlü Türk futbolcu Lefter Küçükandonyanis’i anlatan film Netflix’te gösterime girdi. Film, Lefter’in tüm hayatını konu edinmemiş. Gençlik yıllarından futbola veda ettiği, jübile yaptığı yıla kadarki zamanı ele almış. Lefter, 1924 İstanbul – Büyükada doğumludur. Adanın yerlisidir. Rum kökenlidir. Babası Hristo kendi halinde yoksul bir balıkçıdır.

Lefter adı Türkçe’de Özgür anlamına gelir. Parlak, yakışıklı bir delikanlıdır. Atletik yapılıdır. Futbola düşkündür. Onun derdi futbolcu olmaktır. Futbolla yatar futbolla kalkar. Okula gitmek istemez. Babasına balıkçılık işlerinde yardımcı olur. O yüzden sürekli balık kokmaktadır. Bu, kızarlarla ilişkilerinde hep sorun yaratır.

Babası Hristo ilkeli, dürüst, çalışkan ve otoriter bir kişiliktir. Oğlunun okuyup, profesör olmasını istemektedir. Lefter’i sürekli bu konuda uyarır, eleştirir, okuması hususunda ona hep baskı yapar. Ama Lefter’in kafasında sadece futbol vardır.

Aile evde Rumca konuşur. Büyükada’da o dönem hatırı sayılır bir Rum nüfus vardır. Lefter için girişte, ‘ünlü Türk futbolcu’ tabirini kullandım ki bu çok yerinde bir tabirdir adalı Rumlar için. Onlar kendilerini Türk sayarlar ve vatanlarına bağlı, güzel insanlardır.

Hatta Lefter o denli bir vatan sevdalısıdır ki 2. Dünya Savaşı sırasına denk gelen askerliğe seve seve, koşa koşa gider. 4 yıl askerlik yapar. Askerlik süresince askeriye futbol takımındadır ve devamlı top oynamak ve antrenman yapmakla geçer askerliği.

Gençliğinde saha kenarında top toplayıcılığı yapar. İşte yine böyle bir günde sakatlanan bir futbolcu yerine, Beşiktaş takımında oyuna alınır, kendini gösterir. Kısa sürede Fenerbahçe’ye transfer olur. Bu arada mahalleden çocukluk arkadaşı ilk aşkı Stavrini ile evlenir; birbirlerine çok aşıktırlar. Stavrini Lefter’e iki kız çocuğu verir.

Lefter Fenerbahçe’de harikalar yaratır. Golcüdur. Muhteşem goller atar. Seyirci onun için ‘ver Lefter’e yaz deftere’ sloganını geliştirir. Milli takıma seçilir. Milli formayı gururla taşır. Yunanistan ile Atina’da oynanan maçta bir gol atar. 3:1 yendiğimiz maçta Lefter Yunan seyirci tarafından çok protesto edilir, hakaretlere maruz kalır. Lefter’in ünü tüm Avrupa’ya yayılır. İtalyan Fiorentina takımı onu transfer eder. Fakat eşi onunla, Lefter’in tüm ısrarlarına rağmen, ailesini bahane ederek gelmez. İstanbul’da kalmak ister.

Lefter’e yalnız Avrupa yollarına düşmek kalır. Fiorentina’dan sonra kısa bir Fransa Nice takımı macerası da yaşar. İşte ne olduysa bu Avrupa serüveni esnasında olur. Lefter Avrupa’da İstanbullu bir Rum olan Meri ile tanışır. Aralarında büyük bir aşk başlar.

Lefter Türkiye’ye döndüğünde de ilişkileri devam eder. Bir türlü kopamazlar. Lefter eşinden ayrılmak istese de başaramaz. Bir müddet evinden uzaklaşır, Meri ile yaşar. Meri, Lefter’den hamile kalır, bunu ona söyleyemez. Meri, beklediği evliliği yapamayınca Lefter’e küser ve İzmir’e yerleşir. Lefter çocuğundan habersiz, ailesine döner.
Bu arada İstanbul’da Rumlara karşı yakıp, yıkmalar başlar (Atatürk’ün Selanik’teki evine atılan bomba sonrası-1955). Olaylar adaya da sıçrar. Lefter’in evi de hedef haline gelir, fakat şans eseri zarar yaşanmaz. Futbolseverler ona sahip çıkarlar. Evinde nöbet tutarlar. Bu, Türk milletinin Lefter’e bir vefa borcudur. Lefter bu dayanışmadan çok etkilenir.

Şöhretinin zirvesinde babasının mezarına giden Lefter orada şöyle der: ‘Baba benim hep profesör olmamı isterdin. Ben profesör olamadım ama futbolun ordinaryüsü oldum.’ Bu cümle onun başarısının ve babasının isteğini yerine getirmenin bir tezahürüdür.

Lefter, unutamadığı sevgilisi Meri’yi yıllar sonra İzmir’de bulur. Onu orada küçük oğlu bekliyordur. Bu, büyük ve şoke edici bir karşılaşmadır. Sevgilisi, oğlunun adını Lefter koymuştur. Lefter çocuğunu ve Meri’yi İstanbul’a getirir. Evlenme girişimleri bir kez daha neticelenmez.

Meri, ruhsal bunalım geçirir. Oğlunu Lefter’e emanet ederek ortadan kaybolur. Küçük Lefter’i fedakâr Stavrini büyütür. İki kızı ve bir oğlu vardır artık. Film, 1964 yılındaki jübile maçı sahnesiyle son bulur.

Filmden sonraki araştırmalarımda Lefter’in özel hayatının sosyal medyaya pek düşünmediğini gördüm. Ne eşi Stavrini, ne çocukları, ne de sevgilisi Meri hakkında bilgi, foto bulunmuyor. Anlaşılan Lefter, içe dönük, kapalı, mütevazı ve gözlerden uzak bir yaşam sürmüş hayatının geri kalanında.

Lefter Küçükandonyanis 2012 yılında 88 yaşında, Büyükada’da yaşama veda etti.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.