Meditasyon: Olumsuz Duygularınızı İyileştirmenin Basit ve Hızlı Yolu
Meditasyon, duygularımızı kontrol etmek, ruh halimizdeki iniş çıkışları hafifletmek ve duygusal zekâmızı (emotional intelligence-EI) geliştirmek için güvenli ve etkili bir yol olabilir.
Hu Naiwen, uluslararası üne sahip bir geleneksel Çin tıbbı doktorudur. Şimdi 70’li yaşlarının ortalarında ve hala hastalara bakıyor.
Eskiden akşam yemeklerinde küçük oğluyla konuşurken çabuk sinirlenir ve çok sabırsız davranırdı. Kliniğinde geçen uzun bir günün ardından, genellikle önemsiz şeylere sinirlenirdi. Ama meditasyonun onu değiştirdiğini söylüyor. Düzenli olarak meditasyon yaptıktan sonra zihni yavaş yavaş sakinleşti ve öfkeye olan eğilimi azaldı. Söylediğine göre meditasyonun bir diğer faydası da geceleri mükemmel uyku kalitesi sağlaması. Bunun da gün boyunca işine odaklanmasına yardımcı olduğunu söylüyor.
Meditasyonun Duygusal Etkileri Nelerdir?
Olumsuz Düşünce ve Duyguları Azaltır
Bir çalışmada, katılımcılardan olumsuz görüntülere (örneğin, yolun ortasındaki ölü bir kediye) bakarken neler hissettiklerini sıralamaları istendi. Meditasyon yapan kişiler, yapmayanlardan daha az olumsuz düşünce sıraladı.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nde yapılan başka bir çalışmada, 68 kadın katılımcı iki gruba ayrıldı; bir grup 18 dakikalık rehberli bir meditasyon seansı dinledi ve diğer grup dil öğrenimi üzerine 18 dakikalık bir TEDx konuşması dinledi.
Daha sonra katılımcılardan bazı nötr veya olumsuz uyarıcı resimlere bakmaları istendi. Çalışmada, meditasyon seansını dinleyen ilk grubun olumsuz şeylere tepkilerinde önemli bir azalma olduğu, meditasyonun olumsuz duyguların yumuşatılmasına yardımcı olduğu ortaya çıkarıldı.
Öfke ve Korkuyu Azaltır
Geleneksel Çin tıbbı doktoru Hu’nun deneyiminden görüldüğü gibi, meditasyon öfkeyi kontrol edebilir. Bir araştırmaya göre, tek bir meditasyon seansı ile nefes ve nabız yavaşlar, kan basıncı azalır ve böylece öfkenin azaltılması sağlanabilir.
Meditasyon ayrıca insanların korkuyu azaltmasına yardımcı olabilir. Örneğin, kanserden kurtulan birçok kişi, kanserin nüksetmesinden korkar ve bu korkunun günlük yaşamları, işleri ve ilişkileri üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Sistematik bir incelemeye göre, farklı meditasyon biçimlerini içeren çeşitli zihin-vücut etkileşimleri, kanserin tekrarlama korkusunu önemli ölçüde azaltma etkisine sahiptir.
Pozitif Duyguları Artırır
Bir çalışmada 25 katılımcı, dört hafta boyunca haftada üç kez, her seansı yaklaşık 30 dakika süren grup meditasyonu yaptı. Meditasyon yapmayan insanlarla karşılaştırıldığında olumlu duygularda, kişilerarası etkileşimlerde ve başkalarını anlama becerisinde önemli gelişmeler gösterdiler.
Merhameti Artırır
İnsanlar birlikte meditasyon yaparken birbirleriyle bağlantı kurabilir, böylece bir topluluk duygusu oluşur, empati ve merhamet duyguları artar.
Başka bir araştırmada, meditasyon yapan 153 kişide yalnızlık duygusunun azaldığı, başkalarıyla sosyal temasın arttığı gözlemlendi. Meditasyon diğer insanlara karşı şefkat geliştirmelerine yardımcı oldu.
Bir çalışmada 210 üniversite öğrencisi, meditasyon yapmak, müzik dinlemek veya ders dinlemek gibi farklı görevleri yerine getirmek üzere üç gruba rastgele ayrıldılar. İki seans tamamlandıktan sonra, meditasyon grubundaki katılımcıların yüzde 50,8’i başkalarına yardım etme isteği gösterirken, müzik grubunun yüzde 31,2’si ve ders grubundaki öğrencilerin yalnızca yüzde 31’i yardım etmeye istekliydi.
Araştırmacılar, kısa bir meditasyonun bile insanların yardım etme isteğini artırabildiği sonucuna vardı.
Öz-Saygıyı Artırır
National Alliance on Mental Illness’e göre (Akıl Hastalığı Ulusal İttifakı -Amerika Birleşik Devletleri merkezli kar amacı gütmeyen bir organizasyon), öz-saygının düşük olması akıl sağlığı sorunlarıyla ilişkilendirilebilir. Meditasyon, zihnimizi daha sakin ve daha berrak olmaya yönelttiği için kendimize daha fazla inanmamıza ve daha yüksek özgüvene sahip olmamıza yardımcı olabilir. Ayrıca başkalarına karşı daha merhametli hale geldikçe kendimize karşı da, daha şefkatli olabiliriz. Meditasyon yaparak kendimizin daha fazla farkına vardıkça bu duruma ulaşılabiliriz ve böylece kendimizi daha iyi kabul edebilir ve kucaklayabiliriz.
Meditasyon Duygusal Bozuklukları İyileştirebilir
National Institute of Mental Health (Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü), Amerikalı yetişkinlerin tahminen yüzde 21,4’ünün yaşamları boyunca bir dönem duygusal bozukluk yaşadığını belirtiyor.
Meditasyonun çeşitli duygusal bozukluk belirtilerini iyileştirmede etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Bir araştırmaya göre (pdf), meditasyon, duygusal/davranışsal bozukluğu olan öğrencilerin duygularını düzenlemelerine yardımcı olabilir. Bu çalışma, bir okuldaki anksiyete bozuklukları, duygudurum bozuklukları ve dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi duygusal sorunları olan ergenler üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Meditasyon da dahil olmak üzere bilinçli farkındalık faaliyetleri, altı hafta boyunca bu öğrencilerin günlük aktivitelerine entegre edildi. Deneyin sonunda, öğrenciler daha iyimser, uyumlu ve daha odaklanmış hale geldiler ve daha büyük bir öz-yeterlik duygusuna sahip olurken, duygusal tepkisellikleri önemli ölçüde azaldı.
Birçoğu, okul yılı boyunca sınıf ortamındaki bu bilinçli farkındalık egzersizlerine devam etme isteklerini dile getirdi.
1. Duygusal Bozukluk
Duygusal bozukluk ya da dalgalanma, hastanın toplumla etkileşimini olumsuz etkileyen, klinik olarak önemli sıkıntılara neden olabilen ciddi bir duygusal bozukluktur. Duygusal bozukluğun belirtileri arasında hiperaktivite, agresif davranışlar, sosyal geri çekilme, eşyaya zarar verme, öfke nöbetleri ve öğrenme güçlükleri yer alabilir.
Bir çalışmada, duygusal bozukluk ve davranış sorunları olan ilkokul/ortaokul öğrencileri arasında, meditasyonun sosyal açıdan uygunsuz ve zararlı davranışları önlemeye ve yönetmeye yardımcı olabileceği gösterilmektedir. Bu çalışmada 10 haftalık bilinçli farkındalık meditasyon uygulamaları programına beş öğrenci katıldı ve program tamamlandıktan sonra bunların yüzde 80’inde (dördünde) uyumsuzlukta bir azalma gözlemlendi.
Ayrıca çocuklar, başkalarına karşı saldırganlık ve kendine zarar verme gibi duygularının giderek daha fazla farkına vardılar ve bunlara dikkat ettiler. Böylece uygunsuz davranışlarını dizginlemeleri kolaylaştı.
2. Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (MDB)
Mevsimsel duygudurum bozukluğu, genellikle sonbahar ve kış aylarında daha az güneş ışığı ile ilişkilendirilen bir depresyon türüdür. Ancak ilkbahar ve yaz aylarında da görülebilir.
Depresyon belirtilerini iyileştirebilen melatonin hormonu epifiz bezi tarafından salgılanır. Meditasyon epifiz bezini harekete geçirebilir. Meditasyon ayrıca serotonin seviyelerini artırarak MDB’nun iyileşmesine yardımcı olabilir.
Halihazırda, MDB için en etkili tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranışçı terapi, antidepresanlar ve ışık terapisi kullanılmaktadır.
Bununla birlikte, bir araştırmaya göre, meditasyon içeren bir terapi olan farkındalık temelli bilişsel terapi (FTBT), MDB ataklarını önlemede ışık terapisinden daha etkili olabiliyor. FTBT grubu katılımcılarının yüzde 65’inde, ışık terapisine katılan grubun yüzde 78’inde, bir sonraki kış depresyon gözlemlendi.
Ayrıca Almanca konuşulan birkaç ülkede yapılan bir ankette, bazı psikiyatri kurumları, halihazırda MDB hastalarına alternatif bir önleyici tedbir olarak meditasyonu tavsiye ettiklerini belirtmişlerdir.
3. Yıkıcı Duygudurum Düzensizliği (YDD)
Yıkıcı duygudurum düzensizliği, çocuklarda veya ergenlerde kronik ve kalıcı bir sinirlilik ve sık ve yoğun öfke patlamaları durumudur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan kişilerde yaygın görülür.
Farkındalık temelli bilişsel terapi FTBT ve diğer farkındalık egzersizleri, duygu durumu düzensiz ergenleri tedavi etmek için etkili ve güvenli bir alternatif yaklaşımdır.
Bir çalışmada birkaç DEHB hastası, sekiz hafta boyunca haftada bir, her biri iki buçuk saatlik meditasyon eğitim seanslarına katıldı. Hastalar odaklanmada daha iyi olabildiklerini ve duygudurum düzensizliği belirtilerinin düzeldiğini bildirdiler.
4. Distimi (Kronik Depresyon)
Distimi, kalıcı fakat düşük dereceli depresyon ile karakterize edilen, kronik bir depresif duygudurum bozukluğudur.
Bir çalışmada, 50 distimik hasta iki gruba ayrıldı; bir grup, meditasyon egzersizleri de içeren haftalık sekiz FTBT tedavi seansı ve ilaç alırken, diğer grup sadece ilaç aldı. Tedavi tamamlandıktan sonra, FTBT grubunun depresyon puanları önemli ölçüde azaldı ve katılımcıların duyguları düzenleme becerileri de diğer grupla karşılaştırıldığında önemli ölçüde arttı.
Depresif bozukluk, bipolar ve anksiyete bozukluğu gibi diğer duygudurum hastalıkları da meditasyonla iyileştirilebilen zihinsel hastalıklardır.
Meditasyon Uygulamak Duygusal Zekâmızı Artırabilir
Meditasyon duygusal zekâmızı (Emotional Intelligence – EI) bile geliştirebilir. Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi’nde (International Journal of Environmental Research and Public Health) yer alan sistematik bir incelemeye göre duygusal zekâ EI, bireyin duygularını kontrol etme, yönetme, başkalarının duygularını anlama ve etkileme becerisidir. Öte yandan zekânın duygusal bölümü (Emotional Quotient – EQ), kendi duygusal zihinlerimizi anlama yeteneğimizi gösterir ve bir test ile ölçülebilmesi bakımından zekânın mantıksal bölümü IQ (Intelligence Quotient) gibidir.
İncelemeye göre sağlık uzmanlarının farkındalık meditasyonu yapması, duygusal zekâlarının gelişimini destekleyebiliyor. Bu da daha fazla iş tatmini ve kontrol becerisi sağlamasının yanı sıra hastalara daha iyi bakım sağlanmasına yol açacaktır.
Meditasyonun duygusal zekâmızı artırmasının birkaç yolu vardır. Bunlar:
1. Duygularımızı Kontrol Etmemize Yardımcı Olur
İnsanlar “düşük EQ’lu” birinden bahsettiklerinde, bazen bu kişinin duygularını kontrol etmekte güçlük çektiğini kastederler (örneğin, kişi kolayca sinirlenir).
Yukarıda da bahsedildiği gibi meditasyon, duygularımızı düzenlememize yardımcı olan, böylece günlük hayatımıza sakin bir zihinle devam edebilmemize imkan sağlayan mükemmel bir araçtır. Genellikle öfkeyi stres tetikler. Meditasyon ayrıca stresimizi de azaltabilir.
2. Duygularımızı Anlamamıza Yardımcı Olur
Meditasyon yaparsak, duygularımızı ve düşüncelerimizi tanıma ve anlama yeteneği olan öz farkındalığı doğal olarak ve yavaş yavaş geliştiririz. Meditasyon yaptığımızda ideal olarak kendimize, dış etkileri ortadan kaldırmak ve kendi zihnimize odaklanmak için zaman ayırırız.
Kendimizin farkına vardığımızda, duygularımızı ve düşüncelerimizi yönetmek bizim için daha kolay olur. Böylece kendimizi sakin ve bilinçli halde tutar ve duygusal zekâmızı geliştiririz.
3. Diğer İnsanların Duygularını Anlamamıza Yardımcı Olur
Meditasyon, kendimize ve başkalarına karşı şefkat, empati ve affetme gibi toplum yanlısı eğilimlerimizi artırmaya yardımcı olabilir.
Başkalarına karşı daha şefkatli ve ilgili hale geldikçe, onların anlık hislerini, enerjilerini, beden dillerini, sosyal ipuçlarını ve yüz ifadelerini daha doğru bir şekilde okuruz. Böylece başkalarının duygularını daha iyi anlayabiliriz.
Yazan: Mercura Wang, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.